Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
878. satır: | 878. satır: | ||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
− | |Ömer, belâsını dünyâda isterim bulsun! |
+ | |Ömer, belâsını dünyâda isterim bulsun! |
|Ömer, belasını dünyada isterim bulsun! |
|Ömer, belasını dünyada isterim bulsun! |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
− | |Ne yaptı, teyze,Ömer, böyle inkisâr edecek? |
+ | |Ne yaptı, teyze,Ömer, böyle inkisâr edecek? |
− | |Ne yaptı, teyze, Ömer, böyle beddua edecek? |
+ | |Ne yaptı, teyze, Ömer, böyle beddua edecek? |
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
893. satır: | 893. satır: | ||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
− | |Raiyyetiz,ona bizler vedîatu'llâhız; |
+ | |Raiyyetiz,ona bizler vedîatu'llâhız; |
− | |Onun yönetimindeyiz, ona bizler Allah'ın emanetiyiz; |
+ | |Onun yönetimindeyiz, ona bizler Allah'ın emanetiyiz; |
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
908. satır: | 908. satır: | ||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
− | |Zavallının işi pek çok zaman bulup gelemez; |
+ | |Zavallının işi pek çok zaman bulup gelemez; |
− | |Zavallının işi pek çok zaman bulup gelemez; |
+ | |Zavallının işi pek çok zaman bulup gelemez; |
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
919. satır: | 919. satır: | ||
|- |
|- |
||
|Niçin hilâfeti vaktiyle eylemişti kabûl? |
|Niçin hilâfeti vaktiyle eylemişti kabûl? |
||
− | |Niçin halifeliği zamanında kabul etmişti? |
+ | |Niçin halifeliği zamanında kabul etmişti? |
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
− | |Sonunda böyle Çürük özrü kim sayar makbûl? |
+ | |Sonunda böyle Çürük özrü kim sayar makbûl? |
|Bundan sonra böyle bir çürük özrü kim kabul eder? |
|Bundan sonra böyle bir çürük özrü kim kabul eder? |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
929. satır: | 929. satır: | ||
|- |
|- |
||
|Zavallının işi çokmuş!...Nedir, muhârebe mi? |
|Zavallının işi çokmuş!...Nedir, muhârebe mi? |
||
− | |Zavallının işi çokmuş!.. Nedir, savaş mı? |
+ | |Zavallının işi çokmuş!.. Nedir, savaş mı? |
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |İşitme sen de civârında inleyen elemi, |
||
− | |Aslı |
||
+ | |İşitme sen de etrafında inleyen acıyı, |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Medîne halkını üryan bırak,Mısır'da dolaş... |
||
− | |Aslı |
||
+ | |Medine halkını çıplak bırak, Mısır'da dolaş... |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |" Gazâ! Gazâ!" diye git,soy cihânı, gel paylaş! |
||
− | |Aslı |
||
+ | |Savaş savaş! diye git, soy dünyayı, gel paylaş! |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Çocukların bu sefer yükselince |
||
− | |Aslı |
||
+ | feryâdı, |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
+ | |Çocukların bu sefer yükselince feryadı, |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Kadın, tehevvürü artıkcünûna vardırdı; |
||
− | |Aslı |
||
+ | |Kadının öfkesi artık çılgın bir hâl aldı: |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Şu nevhalar ki çıkar tâbulutların içine, |
||
− | |Aslı |
||
+ | |Şu feryatlar ki çıkar tâ bulutların içine; |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Ömer! Savâik-i tel'în olur, iner tepene! |
||
− | |Aslı |
||
+ | |Ömer! Lanet yıldırımları olur, iner tepene! |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Yetîmin âhını yağmur duâsı zannetme: |
||
− | |Aslı |
||
+ | |Yetimin âhını yağmur duası zannetme: |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |O sayha ra'd-ı kazâdırki gönderir ademe! |
||
− | |Aslı |
||
+ | |O çığlık kaderin bir yıldırım gibi gürlemesidir |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
+ | ki gönderir yokluğa! |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Açız! Açız! Bize bir lokma olsun ekmek ver... |
||
− | |Aslı |
||
+ | |Açız! Açız! Bize bir lokma olsun ekmek ver... |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Susundu yavrularım, işte oldu, şimdi pişer! |
||
− | |Aslı |
||
+ | |Susundu yavrularım, işte oldu, şimdi pişer!" |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Gidip de söyliyeyim hâ?.. Dilencilik yapamam! |
||
− | |Aslı |
||
+ | |Gidip de söyleyeyim ha? Dilencilik yapamam! |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Ömer de kim?Benim ondan kerîm adamdı babam |
||
− | |Aslı |
||
+ | |Ömer de kim? Benim ondan daha cömertti babam. |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Ölür de yüz suyu dökmem sizin Halîfenize!.. |
||
− | |Aslı |
||
+ | |Ölür de yüz suyu dökmem sizin halifenize!.. |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Ömer vuruldu bu son sözle... |
||
− | |Aslı |
||
+ | -Haklısın, teyze! |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
+ | |Ömer vuruldu bu son sözle... |
||
+ | -Haklısın teyze! |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Avut çocukları, ben şimdicek gider gelirim. |
||
− | |Aslı |
||
+ | |Avut çocukları, ben şimdi hemen gider gelirim. |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Halîfe önde, bitik suçlu,münfa'il, nâdim; |
||
− | |Aslı |
||
+ | |Halife önde, bitik, suçlu, kırılmış, pişman; |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
|- |
|- |
||
+ | |Ben arkasında, perîşan,çadırdan ayrıldık. |
||
− | |Aslı |
||
+ | |Ben arkasında, perişan, çadırdan ayrıldık. |
||
− | |Güncel Türkçesi Buraya |
||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
1.032. satır: | 1.036. satır: | ||
|İngilizce Tercüme Buraya |
|İngilizce Tercüme Buraya |
||
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
|'''örnek osmanlıca مقدمة''' |
||
− | |||
− | |||
− | |||
− | |||
− | |||
− | |||
− | |||
− | |||
− | |||
− | |||
− | |||
− | |||
− | |||
− | |||
− | |||
|} |
|} |
||
[[Kategori:Safahat/I. Kitap]] |
[[Kategori:Safahat/I. Kitap]] |
21.48, 9 Mart 2011 tarihindeki hâli
Kocakarı ile Ömer - Mehmet Akif Ersoy - Safahat e bakınız
2'li tablo
thumb|300px|left|
|
thumb|300px|left|
|
Üstâd-ı necîbim Ali Ekrem Bey'e | Soylu üstadım Ali Ekrem Bey'e (1) |
Yok ya Abbâs'ı bilmeyen, kimdi?... | Yok ya Abbas'ı (2) bilmeyen, kimdi?.. |
O sahâbîyi dinleyin, şimdi: | O sahâbîyi dinleyin şimdi: |
Bir karanlık geceydi pek de ayaz... | Bir karanlık geceydi pek de ayaz... |
İbni Hattâb'ı görmek üzre biraz, | İbni Hattâb'ı görmek üzere biraz, |
Çıktım evden ki yollar ıpıssız. | Çıktım evden ki yollar ıpıssız. |
Yolcu bir benmişim meğer yalnız! | Yolcu bir benmişim meğer yalnız! |
Aradan geçmemişti çok da zaman, | Aradan çok da zaman geçmemişti, |
Az ilerden yavaşça oldu iyân, | Az ilerden yavaşça belirdi, |
Zulmetin sînesindeukde gibi, | Karanlığın göbeğinde bir düğüm gibi |
Ansızın bir müheykela'râbî! | Ansızın heykel yapılı bir Arap ki, |
Bembeyaz bir ridâ içindegarîb, | Bembeyaz bir hırka içinde garib, |
Geliyor muttasılmehîb mehîb. | Geliyor hep heybetli heybetli. |
Ben sokuldum, o geldi, yaklaştık; | Ben sokuldum, o geldi, yaklaştık; |
Durmadan karşıdan selâmlaştık. | Durmadan karşıdan selamlaştık. |
Düşünürken selâm alan sesini, | Düşünürken selam alan sesini, |
O heyûlâ uzandı tuttu beni: | O karaltı uzandı tuttu beni: |
Bir de baktım, Ömer değil mi imiş? |
Bir de baktım, Ömer değil mi imiş? |
Yâ Ömer! Böyle geç zaman, bu ne iş? | Ya Ömer! Böyle geç vakit, bu ne iş? |
Şu mahallâtı devre çıkmıştım... | Şu mahalleleri dolaşmaya çıkmıştım. |
Gel beraber, benimle, üç beş adım. | Gel beraber benimle üç beş adım. |
Ne sadâ var, ne bir yürürbîdâr; | Ne ses ne de gezip dolaşan uyanık birisi var; |
Uhrevî bir sükûn içindecivâr. | Bir ahiret sessizliği içinde her yer. |
Ömer olmuş gezer,sıyânet-i Hak... | Ömer Allah'ın koruyucu gücü gibi dolaşmakta. |
Bak şu şehre ki huzur içinde yatmakta! | |
O semâlar kadar yücelmişalın, | O gökler kadar yücelmiş alın, |
Çakarak sînesinden âfâkın, | Çakarak sinesinden ufukların, |
Bir zaman sönmeyen nigâhıyle, | Bir an bile sönmeyen bakışıyla, |
Necm-i sâhirde sanki birhâle! | Uyanık bir yıldız ve etrafında bir nur yığını! |
Duruyor her evin önünde Ömer, | Duruyor her evin önünde Ömer, |
Dinliyor bî-haber içerdekiler | Dinliyor, habersiz içerdekiler. |
Geçmedik en harâb bir yapıyı, | Geçmedik en yıkık bir yapıyı, |
Yokladık sağlı sollu her kapıyı. | Yokladık sağlı sollu her kapıyı. |
Geldik artık Medîne hâricine; | Geldik artık Medine'nin dışına; |
Bir çadır gördü, durdu kaldı yine. | Bir çadır gördü, durdu kaldı yine. |
Ocak başında oturmuş birihtiyarca kadın. | Ocak başında oturmuş bir yaşlı kadın, |
"Açız! Açız!" diye
feryâd eden çocuklarının, |
"Açız! Açız!" diye bağrışan çocuklarının, |
Karıştırıp duruyorken pişen nevâlesini; | Karıştırıp duruyorken pişen yemeklerini; |
Çıkardı yuttuğu yaşlarda çırpınan sesini: | Çıkardı yuttuğu yaşlarda çırpınan sesini: |
Fakat ne hâl ise bir türlü pişmiyordu yemek! | Fakat nedense bir türlü pişmiyordu yemek! |
-Durundu yavrularım, işte şimdi pişecek | -Durundu yavrularım, işte şimdi pişecek |
Çocukların yeniden başlamıştı nâleleri... | Çocukların yeniden başlamıştı inleyişleri... |
Selamı verdi Ömer, daldı âkıbet içeri. | Selam verdi Ömer, daldı sonunda içeri. |
Selamı aldı kadın pek beşûş bir yüzle. | Selam aldı kadın pek asık bir yüzle |
Bu yavrular niçin, eyteyze, ağlıyor, söyle? | Bu yavrular niçin, ey teyze, ağlıyor, söyle? |
Bu gün ikinci gün, aç kaldılar... | Bu gün ikinci gün, aç kaldılar... |
O halde, neden Biraz yemek komuyorsun? | O halde, neden Biraz yemek komuyorsun? |
Yemek mi? Çömleği sen, Tirid mizannediyorsun?İçinde sâde su var; | Yemek mi? Çömleği sen, et yemeği mi sandın?
İçinde sadece su var; |
Çakıl taşıyla beraber bütün zaman kaynar! | Çakıl taşıyla beraber bütün zaman kaynar! |
Ne çare! Belki susarlar, dedim.Ayıplamayın. | Ne çare! Belki susarlar, dedim. Ayıplamayın. |
Peki senin kocan, oğlun, ya kardeşin,
ya dayın... |
Peki senin kocan, oğlun, ya kardeşin,
ya dayın... |
Tek erkeğin de mi yok? | Tek erkeğin de mi yok? |
Hepsi öldü... Kimsem yok. | Hepsi öldü... Kimsem yok. |
Senin midir bu küçükler? - Torunlarım. | Senin midir bu küçükler? - Torunlarım. |
Ne de çok! | Ne de çok! |
Adam emire gidip söylemez mi halini | Adam halifeye gidip söylemez mi halini |
Ah!Emîre öyle mi?Kahretsinan-karîb Allah! | Ah! Halifeye öyle mi? Kahretsin en kısa zamanda Allah! |
Yakında râyet-i ikbâliser-nigûn olsun... | Mutluluk bayrağı çok yakın zamanda yerlerde sürünsün... |
Ömer, belâsınıdünyâda isterim bulsun! | Ömer, belasını dünyada isterim bulsun! |
Ne yaptı, teyze,Ömer, böyle inkisâr edecek? | Ne yaptı, teyze, Ömer, böyle beddua edecek? |
Ya ben yetîm avuturkenEmîr uyur mu gerek? | Ya ben yetim avuturken halife uyur mu gerek? |
Raiyyetiz,ona bizler vedîatu'llâhız; | Onun yönetimindeyiz, ona bizler Allah'ın emanetiyiz; |
Gelip de bir aramak yok mu? | Gelip de bir aramak yok mu? |
Haklısın, yalnız, | Haklısın, yalnız, |
Zavallının işi pek çok zaman bulup gelemez; | Zavallının işi pek çok, zaman bulup gelemez; |
Gidip de söylememişsen ne haldesin bilemez | Gidip de söylememişsen ne haldesin bilemez |
Niçin hilâfeti vaktiyle eylemişti kabûl? | Niçin halifeliği zamanında kabul etmişti? |
Sonunda böyle Çürük özrü kim sayar makbûl? | Bundan sonra böyle bir çürük özrü kim kabul eder? |
Zavallının işi çokmuş!...Nedir, muhârebe mi? | Zavallının işi çokmuş!..
Nedir, savaş mı? |
İşitme sen de civârında inleyenelemi, | İşitme sen de etrafında inleyen acıyı, |
Medîne halkını üryan bırak,Mısır'da dolaş... | Medine halkını çıplak bırak, Mısır'da dolaş... |
" Gazâ! Gazâ!" diye git,soy cihânı, gel paylaş! | Savaş savaş! diye git, soy dünyayı, gel paylaş! |
Çocukların bu sefer yükselince | Çocukların bu sefer yükselince feryadı, |
Kadın, tehevvürü artıkcünûna vardırdı; |
Kadının öfkesi artık çılgın bir hâl aldı: |
Şu nevhalar ki çıkar tâbulutların içine, | Şu feryatlar ki çıkar tâ bulutların içine; |
Ömer! Savâik-i tel'în olur, iner tepene! | Ömer! Lanet yıldırımları olur, iner tepene! |
Yetîmin âhınıyağmur duâsı zannetme: | Yetimin âhını yağmur duası zannetme: |
O sayha ra'd-ı kazâdırki gönderir ademe! | O çığlık kaderin bir yıldırım gibi gürlemesidir
ki gönderir yokluğa! |
Açız! Açız! Bize bir lokma olsun ekmek ver... | "Açız! Açız! Bize bir lokma olsun ekmek ver..." |
Susundu yavrularım, işte oldu, şimdi pişer!
Gidip de söyliyeyim hâ?.. |
Susundu yavrularım, işte oldu, şimdi pişer!"
Gidip de söyleyeyim ha? |
Dilencilik yapamam! Ömer de kim? | Dilencilik yapamam! Ömer de kim? |
Benim ondan kerîm adamdı babam, | Benim ondan daha cömertti babam. |
Ölür de yüz suyu dökmem sizinHalîfenize!.. | Ölür de yüz suyu dökmem sizin halifenize!.. |
Ömer vuruldu bu son sözle...-Haklısın, teyze! | Ömer vuruldu bu son sözle...
-Haklısın teyze! |
Avut çocukları, ben şimdicek gider gelirim. | Avut çocukları, ben şimdi hemen gider gelirim. |
Halîfe önde, bitik suçlu,münfa'il, nâdim; | Halife önde, bitik, suçlu, kırılmış, pişman; |
Ben arkasında, perîşan,çadırdan ayrıldık. | Ben arkasında, perişan, çadırdan ayrıldık. |
Sabâha karşı biraz başlamıştı aydınlık. | Sabaha karşı biraz başlamıştı aydınlık. |
Köyün köpekleri ejderha gibi saldırıyor, | |
Bırakmıyor bizi yoldan, fakat kim aldırıyor! | Bırakmıyor bizi yoldan, fakat kim aldırıyor! |
Medîne'nin dalarak münhanî sokaklarına; | Dalarak Medine'nin eğri büğrü sokaklarına; |
Dönüp dönüp hele geldik zahîreanbarına. | Dönüp dönüp hele geldik yiyecek ambarına. |
Halîfe girdi açıp, ben de girdim emriyle. | Halife girdi açıp, ben de girdim emriyle, |
Arandı her yeri, bir mum yakıpale'l-acele. | Arandı her yeri, bir mum yakıp aceleyle. |
Şu tek çuval unu gördün ya!Haydi yükle bana; | Şu tek çuval unu gördün ya!
Haydi yükle bana; |
Bu testi yağ doludur, elverir oyük de sana. | Bu testi yağ doludur, elverir o yük de sana. |
Çuval Halîfe'de, yağ bende, çıktıkanbardan; | Çuval halifede, yağ bende, çıktık ambardan; |
Kilitleyip geri döndük deminki yollardan. | Kilitleyip geri döndük deminki yollardan. |
Mesâfe, baktım, uzun; yük yaman;Ömer yaralı; Dedim ki: | Mesafe, baktım, uzun; yük yaman, Ömer yaralı;
Dedim ki: |
Ben götüreydim... Verir misin çuvalı? | Ben götüreydim... Verir misin çuvalı? |
Hayır, yorulsa değil, ölse yardım etme sakın: | Hayır, yorulsa değil, ölse yardım etme sakın: |
Vebâli kendine âiddir İbni Hattâb'ın. | Günahıkendine aittir İbni Hattâb'ın. |
Kadın ne söyledi, Abbas, işitmedin mi demin? | Kadın ne söyledi, Abbas, işitmedin mi demin? |
Yarın huzûr-i İlâhide, kimseler, | Yarın Allah'ın huzurunda, kimseler, |
Ömer'in Şerîk-i haybeti olmaz, bugünlük olsa bile; | Ömer'in zararına ortak olmaz, bugünlük olsa bile; |
Evet, hilâfeti yüklenmiyeydi vaktiyle. | Evet, halifeliği üstlenmeyeydi vaktiyle. |
Kenâr-ı Dicle'de bir kurtaşırsa bir koyunu, | Dicle kenarında bir kurt kapsa bir koyunu, |
Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer'den onu! | Gelir de Allah'ın adaleti sorar Ömer'den onu! |
Bir ihtiyar karı bî-kes kalır,Ömer mes'ûl! | Bir ihtiyar kadın kimsesiz kalır,
Ömer sorumlu! |
Yetîmi, girye-i hüsrân alır,Ömer mes'ûl! | Yetim acıların gözyaşında boğulur,
Ömer sorumlu! |
Bir âşiyân-ı sefâletbakılmayıp göçse: | Yoksulların yuvalan ilgisizlikten yıkılsa: |
Ömer kalır yine altında, hiç değil kimse! | Ömer kalır yine altında, hiç değil kimse! |
Zemîne gadr ile bir damla kan dökünce biri: | Yeryüzünde zulümle bir damla kan dökünce biri: |
O damla bir kocagirdâb olur boğar Ömer'i! | O damla bir koca girdap olur boğar Ömer'i |
Ömer duyulmada her kalbininkisârından; | Kınlan, beddua eden her kalpte
Ömer'in adı duyulmakta; |
Ömer koğulmada her mâtemincivârından! | Üzüntüye bürünmüş her yerden Ömer kovulmakta! |
Ömer Halîfe iken başka kim çıkarmes'ûl? |
Ömer halife iken başka kim sorumlu tutulur? |
Ömer ne yapsın, İlâhî, beşerzalûm ü cehûl! | Ömer ne yapsın, Allah'ım, insan çok zalim ve cahildir! |
Ömer'den isteniyor beklenen Muhammed'den... | Ömer'den isteniyor beklenen Muhammed'den... |
Ömer! Ömer! Nasıl aldın bu bârısırtına sen? | Ömer! Ömer! Nasıl aldın bu yükü sırtına sen? |
Sen almasan acaba kim gelip de senden iyi, | Sen almasan acaba kim gelip de senden iyi, |
İdâre eyliyecek düştüğün bu ma'rekeyi? | Yönetecek içine düştüğün bu mücadeleyi? |
Evet, adâleti "mutlak"hayâl edersen eğer, | Evet, adaleti "mutlak adalet" gibi düşünürsen eğer, |
Ömer değil ya ne olsan bırak ki hepsiheder! | Ömer değil ya ne olsan bırak ki hepsi boşa gider! |
Beşer, adâleti "mutlak"tahayyül eylerse, | İnsan, adaleti "kesin" olarak düşünürse, |
Görür ümîdini mahkûm her zamanye'se. | Umudunu zorunlu görür her zaman ümitsizliğe. |
Sen ey Ömer, ne meleksin,ne bir emîr-i zalûm... | Sen ey Ömer, ne melek, ne bir zalim halifesin... |
Fakat elinde ne var? Fıtraten beşermazlûm! | Fakat elinde ne var? Ezilmiş yaratılmıştır insan! |
Görür bürûc-i semânın bütünsitâreleri, | Görür gökyüzündeki burçların bütün yıldızları, |
Zalâm içinde, yük altında inleyenÖmer'i! | Karanlık içinde, yük altında inleyen Ömer'i! |
Huzûr-i Hakk'a çıkarken bu unlucebhenle, | Allah'ın huzuruna çıkarken bu una bulanmış yüzünle, |
Değil zemîni, getir şâhidâsümânı bile! | Değil yeryüzünü, tanık tut gökyüzünü bile! |
Uzak mı yol? Daha çok var mı? | Uzak mı yol? Daha çok var mı? |
Ancak üç beş adım. | Ancak üç beş adım. |
Mecâli kalmamış artık zavallının Baktım... | Baktım: Gücü kalmamış artık zavallının... |
Olanca azmini cebr eyleyip, | Olanca azmini zorlayıp, nefes nefese; |
Yavaş yavaş yürüyor. Geldi bin belâ ne ise! | Yavaş yavaş yürüyor. Geldi bin bela ne ise! |
Sokuldu haymeye, indirdi arkasından unu: | Sokuldu çadıra, indirdi arkasından unu: |
Bırak da testiyi yerleştirin kenâra şunu. | Bırak da testiyi yerleştirin kenara şunu. |
Hemen çakılları çömlekten indirip attı, | Hemen çakılları çömlekten indirip attı; |
Uzandı testiye, yağ koydu,sonra un kattı. | Uzandı testiye, yağ koydu, sonra un kattı. |
Oturmak istedi, lâkin belâya bak ki:ocakHemen sönüp gidecek... | Oturmak istedi, fakat belaya bak ki:
Ocak, hemen sönüp gidecek... |
Teyze, yok mu hiç yakacak? | Teyze, yok mu hiç yakacak? |
Kadın getirdi beş on parça yaşdiken Ömer'e; | Kadın getirdi beş on parça yaş diken Ömer'e; |
Ömer de yakmak için büsbütün serildi yere. | Ömer de yakmak için büsbütün serildi yere. |
Ocak tüter, Ömer üflerzefir-i hârıyle; | Ocak tüter, Ömer üfler ateşli nefesiyle; |
Zemîni lihye-i beyzâ yıtârumâriyle, | Yeri, darmadağınık beyaz sakalıyla, |
Sücûd tavr-ı huşû'unda,muttasıl süpürür; | İnanmışlık içinde secde eder gibi devamlı süpürür; |
İçinde rûhu yanar,cebhesinde ter köpürür! | İçinde ruhu yanar, yüzünde ter köpürür! |
Döner muhît-i nigâhındatûde tûde duman; | Bakışlarının çevresinde yığın yığın duman döner; |
Bulut geçer gibi necminhıyat-ı nûrundan! | Sanki yıldızın nur iplikleri
önünden bulut geçiyor gibidir! |
Ocak tutuştu, yemek pişti;|Var mı teyze kabın? | Ocak tutuştu, yemek pişti;Var mı teyze kabın? |
Getir de indirelim...Var büyükçe bir kap, alın. | Getir de indirelim...Var büyükçe bir kap, alın. |
Yemek sıcaktı, fakat kim durup da bekliyecek! | Yemek sıcaktı, fakat kim durup da bekleyecek! |
Ömer çocuklara bir bir yedirdi üfliyerek | Ömer çocuklara bir bir yedirdi üfleyerek! |
Kesildi haymede mâtem,uyandı rûh-i sürûr; | Kesildi çadırda üzüntü, başladı canlı bir sevinç; |
Çocuklar oynaşıyorlar, kadın | Çocuklar oynaşıyorlar, kadında da bir neş'e ve sevinç. |
Ömer bu âlemi gördükçegaşy içindeydi... | Ömer bu âlemi gördükçe kendinden geçmekteydi... |
Dedim: - Sabâh oluyor kalkalım...- Evet, haydi! | Dedim: -Sabah oluyor kalkalım...
-Evet, haydi! |
Yarın Emâret'e gel teyze,öğleyin beni bul; | Yarın halifelik dairesine gel teyze,
öğleyin beni bul; |
Emîr'e söyleriz elbette hayrme'mul olur. | Halifeye söyleriz, elbette bir hayır umulur |
Yüzü gülmüştü teyzenin, baktık,Biz de çıktık vedâ edip artık. | Yüzü gülmüştü teyzenin baktık,
Biz de çıktık veda edip artık. |
Hiç görünmeksizin gelip geçene, | Görünmeden gelip geçene |
Doğru indik Halîfe'nin evine. | Doğru indik Halife'nin evine |
"Şimdi nerdeyse gün doğar, kalıver." | Şimdi nerdeyse gün doğar kalıver |
Diye, koyvermiyordu, çünki, Ömer. | Diye, koyvermiyordu, çünkü, Ömer. |
Etti az sonrasubh-i velveledâr | Az sonra sabahın gürültüsü |
Uyuyanşehri kâmilenbîdâr | Uyuyan şehri tamamen uyandırdı |
Öğle geçmişti, çıktı geldi kadın. | Öğle geçmişti çıktı geldi kadın |
Galiba, teyze, uykusuz kaldın! | Galiba teyze uykusuz kaldın! |
İşte bağlanmak üzredir nafakan, | İşte bağlanmak üzeredir nafakan, |
Alacaksın her ay gelip buradan. | Alacaksın her ay gelip buradan. |
Şimdi affeyledin değil mi beni? | Şimdi bağışladın değil mi beni? |
Böyle göster fakat adaletini. | Bari böyle göster adaletini.4'lü iki beyitin tablo sunumu için sütun ve satırları kopyalamak için |
Şiir Metni
|
Güncel Türkçesi
|
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca
|
Üstâd-ı necîbim Ali Ekrem Bey'e
|
Soylu üstadım Ali Ekrem Bey'e
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Yok ya Abbâs'ı bilmeyen, kimdi?...
|
Yok ya Abbas'ı bilmeyen, kimdi?..
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
O sahâbîyi dinleyin, şimdi:
|
O sahâbîyi dinleyin, şimdi:
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Bir karanlık geceydi pek de ayaz...
|
Bir karanlık geceydi pek de ayaz...
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
İbni Hattâb'ı görmek üzre biraz,
|
İbni Hattâb'ı görmek üzere biraz,
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Çıktım evden ki yollar ıpıssız.
|
Çıktım evden ki yollar ıpıssız.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Yolcu bir benmişim meğer yalnız!
|
Yolcu bir benmişim meğer yalnız!
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Aradan geçmemişti çok da zaman,
|
Aradan çok da zaman geçmemişti,
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Az ilerden yavaşça oldu iyân,
|
Az ilerden yavaşça belirdi,
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Zulmetin sînesinde ukde gibi,
|
Karanlığın göbeğinde bir düğüm gibi
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Ansızın bir müheykel a'râbî!
|
Ansızın heykel yapılı bir Arap ki,
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Bembeyaz bir ridâ içinde garîb,
|
Bembeyaz bir hırka içinde garib,
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Geliyor muttasıl mehîb mehîb.
|
Geliyor hep heybetli heybetli.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Ben sokuldum, o geldi, yaklaştık;
|
Ben sokuldum, o geldi, yaklaştık;
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Durmadan karşıdan selâmlaştık
|
Durmadan karşıdan selâmlaştık
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Düşünürken selâm alan sesini,
|
Düşünürken selam alan sesini,
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
O heyûlâ uzandı tuttu beni:
|
O karaltı uzandı tuttu beni:
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Bir de baktım, Ömer değil mi imiş?
|
Bir de baktım, Ömer değil mi imiş?
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Yâ Ömer! Böyle geç zaman, bu ne iş?
|
Ya Ömer! Böyle geç vakit, bu ne iş?
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Şu mahallâtı devre çıkmıştım...
|
Şu mahalleleri dolaşmaya çıkmıştım.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Gel beraber, benimle, üç beş adım.
|
Gel beraber, benimle, üç beş adım.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Ne ses ne de gezip dolaşan uyanık birisi var;
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
| |
Bir ahiret sessizliği içinde her yer.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
| |
Ömer olmuş gezer,
|
Ömer Allah'ın koruyucu gücü gibi dolaşmakta.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Bak şu şehre ki huzur içinde yatmakta!
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
| |
O gökler kadar yücelmiş alın,
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
| |
Çakarak sînesinden âfâkın,
|
Çakarak sinesinden ufukların,
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Bir zaman sönmeyen nigâhıyle,
|
Bir an bile sönmeyen bakışıyla,
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Uyanık bir yıldız ve etrafında bir nur yığını!
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
| |
Duruyor her evin önünde Ömer,
|
Duruyor her evin önünde Ömer,
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Dinliyor bî-haber içerdekiler
|
Dinliyor, habersiz içerdekiler.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Geçmedik enharâb bir yapıyı,
|
Geçmedik en yıkık bir yapıyı,
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Yokladık sağlı sollu her kapıyı.
|
Yokladık sağlı sollu her kapıyı.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Geldik artık Medine'nin dışına;
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
| |
Bir çadır gördü, durdu kaldı yine.
|
Bir çadır gördü, durdu kaldı yine.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Ocak başında oturmuş bir yaşlı kadın,
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
| |
"Açız! Açız!" diye feryâd eden çocuklarının, | "Açız! Açız!" diye bağrışan çocuklarının, | .......... | - |
Karıştırıp duruyorken pişen nevâlesini; | Karıştırıp duruyorken pişen yemeklerini; | .... | - |
Çıkardı yuttuğu yaşlarda çırpınan sesini: | Çıkardı yuttuğu yaşlarda çırpınan sesini: | .... | - |
-Durundu yavrularım işte şimdi pişecek... | -Durundu yavrularım işte şimdi pişecek... | ..... | - |
Çocukların yeniden başlamıştı nâleleri... | Çocukların yeniden başlamıştı inleyişleri... | - | - |
Selamı verdi Ömer, daldı âkıbet içeri. | Selam verdi Ömer, daldı sonunda içeri. | - | - |
Selamı aldı kadın pek beşûş bir yüzle. | Selam aldı kadın pek asık bir yüzle | - | - |
Bu yavrular niçin, ey teyze, ağlıyor, söyle? | Bu yavrular niçin, eyteyze, ağlıyor, söyle? | - | - |
Bu gün ikinci gün, aç kaldılar... | Bu gün ikinci gün, aç kaldılar... | - | - |
O halde, neden Biraz yemek komuyorsun? | O halde, neden Biraz yemek komuyorsun? | - | - |
Yemek mi? Çömleği sen, Tirid mizannediyorsun? İçinde sâde su var; | Yemek mi? Çömleği sen, et yemeği mi sandın?
İçinde sadece su var; |
- | - |
Çakıl taşıyla beraber bütün zaman kaynar! | Çakıl taşıyla beraber bütün zaman kaynar! | - | - |
Ne çare! Belki susarlar, dedim.Ayıplamayın. | Ne çare! Belki susarlar, dedim. Ayıplamayın. | - | - |
Peki senin kocan, oğlun, ya kardeşin, ya dayın... | Peki senin kocan, oğlun, ya kardeşin, ya dayın... | - | - |
Tek erkeğin de mi yok? | Tek erkeğin de mi yok? | - | - |
Hepsi öldü... Kimsem yok. | Hepsi öldü... Kimsem yok. | ||
Senin midir bu küçükler? - Torunlarım. | Senin midir bu küçükler? - Torunlarım | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Ne de çok! | Ne de çok! | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Adam emire gidip söylemez mi halini | Adam halifeye gidip söylemez mi halini | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Ah!Emîre öyle mi?Kahretsinan-karîb Allah! | Ah! Halifeye öyle mi? Kahretsin en kısa zamanda Allah! | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Yakında râyet-i ikbâliser-nigûn olsun... | Mutluluk bayrağı çok yakın zamanda yerlerde sürünsün.. | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Ömer, belâsını dünyâda isterim bulsun! | Ömer, belasını dünyada isterim bulsun! | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Ne yaptı, teyze,Ömer, böyle inkisâr edecek? | Ne yaptı, teyze, Ömer, böyle beddua edecek? | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Ya ben yetîm avuturkenEmîr uyur mu gerek? | Ya ben yetim avuturken halife uyur mu gerek? | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Raiyyetiz,ona bizler vedîatu'llâhız; | Onun yönetimindeyiz, ona bizler Allah'ın emanetiyiz; | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Gelip de bir aramak yok mu? | Gelip de bir aramak yok mu? | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Haklısın, yalnız, | Haklısın, yalnız, | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Zavallının işi pek çok zaman bulup gelemez; | Zavallının işi pek çok zaman bulup gelemez; | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Gidip de söylememişsen ne haldesin bilemez | Gidip de söylememişsen ne haldesin bilemez | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Niçin hilâfeti vaktiyle eylemişti kabûl? | Niçin halifeliği zamanında kabul etmişti? | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Sonunda böyle Çürük özrü kim sayar makbûl? | Bundan sonra böyle bir çürük özrü kim kabul eder? | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Zavallının işi çokmuş!...Nedir, muhârebe mi? | Zavallının işi çokmuş!.. Nedir, savaş mı? | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
İşitme sen de civârında inleyen elemi, | İşitme sen de etrafında inleyen acıyı, | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Medîne halkını üryan bırak,Mısır'da dolaş... | Medine halkını çıplak bırak, Mısır'da dolaş... | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
" Gazâ! Gazâ!" diye git,soy cihânı, gel paylaş! | Savaş savaş! diye git, soy dünyayı, gel paylaş! | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Çocukların bu sefer yükselince
feryâdı, |
Çocukların bu sefer yükselince feryadı, | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Kadın, tehevvürü artıkcünûna vardırdı; | Kadının öfkesi artık çılgın bir hâl aldı: | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Şu nevhalar ki çıkar tâbulutların içine, | Şu feryatlar ki çıkar tâ bulutların içine; | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Ömer! Savâik-i tel'în olur, iner tepene! | Ömer! Lanet yıldırımları olur, iner tepene! | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Yetîmin âhını yağmur duâsı zannetme: | Yetimin âhını yağmur duası zannetme: | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
O sayha ra'd-ı kazâdırki gönderir ademe! | O çığlık kaderin bir yıldırım gibi gürlemesidir
ki gönderir yokluğa! |
İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Açız! Açız! Bize bir lokma olsun ekmek ver... | Açız! Açız! Bize bir lokma olsun ekmek ver... | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Susundu yavrularım, işte oldu, şimdi pişer! | Susundu yavrularım, işte oldu, şimdi pişer!" | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Gidip de söyliyeyim hâ?.. Dilencilik yapamam! | Gidip de söyleyeyim ha? Dilencilik yapamam! | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Ömer de kim?Benim ondan kerîm adamdı babam | Ömer de kim? Benim ondan daha cömertti babam. | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Ölür de yüz suyu dökmem sizin Halîfenize!.. | Ölür de yüz suyu dökmem sizin halifenize!.. | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Ömer vuruldu bu son sözle...
-Haklısın, teyze! |
Ömer vuruldu bu son sözle...
-Haklısın teyze! |
İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Avut çocukları, ben şimdicek gider gelirim. | Avut çocukları, ben şimdi hemen gider gelirim. | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Halîfe önde, bitik suçlu,münfa'il, nâdim; | Halife önde, bitik, suçlu, kırılmış, pişman; | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Ben arkasında, perîşan,çadırdan ayrıldık. | Ben arkasında, perişan, çadırdan ayrıldık. | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Aslı | Güncel Türkçesi Buraya | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |
Aslı | Güncel Türkçesi Buraya | İngilizce Tercüme Buraya | örnek osmanlıca مقدمة |