Yenişehir Wiki
Advertisement
Bakınız

Şablon:İsmet d


İsmet Isam İsmet sıfatı
Kur'andaki ismet ayetleri A-S-M   يَعْصِمُكَ 5/67 يَعْصِمُكُمْ 33/17 يَعْصِمُنِي 11/43 اعْتَصَمُوا 4/146, 4/175 يَعْتَصِمْ 3/101 اعْتَصِمُوا 3/103; 3/22 3/78 اسْتَعْصَمَ 12/32 عَاصِمٍ 10/27; 11/43; 40/33 بِعِصَمِ 60/10

66/3[]

يَا أَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّغْ مَا أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ وَإِن لَّمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُ وَاللّهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِ إِنَّ اللّهَ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِرِينَ

Yâ eyyuherresûlu bellıg mâ unzile ileyke min rabbik(rabbike) ve in lem tef’al femâ bellagte risâleteh(risâletehu) vallâhu ya’sımuke minen nâs(nâsi) innallâhe lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).





1. yâ eyyuhâ er resûlu : ey Resul
2. bellig : tebliğ et!
3. mâ unzile ileyke : sana indirileni
4. min rabbi-ke : Rabb'inden
5. ve in lem tef'al : ve eğer yapmazsan
6. fe : işte o zaman, o taktirde
7. mâ bellagte : sen tebliğ etmezsin, duyurmazsın
8. risâlete-hu : O'nun risâletini (gönderdiğini, elçiliğini)
9. ve allâhu : ve Allâh (cc.)
10. ya'sımu-ke : seni korur
11. min en nâsi : insanlardan
12. inne allâhe : muhakkak ki Allâh (cc.)
13. lâ yehdî : hidâyet etmez, hidayete erdirmez
14. el kavme el kâfirîne : kâfirler topluluğu, kâfirler kavmi



Diyanet İşleri : Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, O’nun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah, seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir

12/37[]

قَالَ لاَ يَأْتِيكُمَا طَعَامٌ تُرْزَقَانِهِ إِلاَّ نَبَّأْتُكُمَا بِتَأْوِيلِهِ قَبْلَ أَن يَأْتِيكُمَا ذَلِكُمَا مِمَّا عَلَّمَنِي رَبِّي إِنِّي تَرَكْتُ مِلَّةَ قَوْمٍ لاَّ يُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَهُم بِالآخِرَةِ هُمْ كَافِرُونَ

Kâle lâ ye’tikumâ taâmun turzekânihî illâ nebbe’tukumâ bi te’vîlihî kable en ye’tiyekumâ, zâlikumâ mimmâ allemenî rabbî, innî terektu millete kavmin lâ yu’minûne billâhi ve hum bil âhiretihum kâfirûn(kâfirûne).

1. kâle : dedi
2. lâ ye'tikumâ : size (ikinize) gelmez
3. taâmun : bir yemek
4. turzekâni-hi : onunla rızıklandırılacağınız
5. illâ : ...den başka, ancak
6. nebbe'tu-kumâ : size (ikinize) haber verdim
7. bi te'vîli-hi : onun yorumunu, açıklamasını
8. kable : önce
9. en ye'tiye-kumâ : size (ikinize) gelmesi
10. zâlikumâ : işte bu ikisi
11. mimmâ (min mâ) : şeylerden
12. alleme-ni : bana öğretti
13. rabbî : benim Rabbim
14. innî : gerçekten ben, muhakkak ben
15. terektu : terkettim
16. millete kavmin : bir kavmin dîni
17. lâ yu'minûne : inanmayan
18. billâhi (bi allâhi) : Allah'a
19. ve hum : ve onlar
20. bi el âhireti-hum : kendi ahiretlerini
21. kâfirûne : inkâr edenler


Diyanet İşleri : Yûsuf dedi ki: “Sizin yiyeceğiniz yemek size gelmeden önce, onun ne olduğunu bildiririm. Bu, bana Rabbimin öğrettiklerindendir. Ben, Allah’a inanmayan ve ahireti inkâr eden bir milletin dinini bıraktım.”
Advertisement