Yenişehir Wiki
Advertisement

Lupa Sıfat مستعار

Ico libri Anlamlar

[1] (eskimiş) takma (ad)
[2]âriyet olan
[3]takma; ödünc alinan, egretilenen $ey. (bkz: egretileme) (bkz: istiare)
[4]Eskiden bakim yapildiktan sonra eskiciler tarafindan satilan kullanilmis ayakkabilara verilen ad, eminonu - sirkeci taraflarinda arasokaklarda kurulan tezgahlarda satilirdi.

hayat-ı müsteâr[]

ariyet olan hayat, geçici hayat , muvakkat hayat, eğreti hayat ,

Sönüp gitmiş ocaklar yükselir gûyâ gubâr ından!
Giren bir kerre nâdim dir hayât-ı müsteâr ından; Mehmet Akif Ersoy - Meyhane şiiri

namı müsteâr[]

takma ad.

müsteâr kelime[]

yabancı kelime

Türk Musıkisinde Makamlar[]

Müstear makamı[]

Müstear Makamı Dizisi, Segah Makamı dizisine, Müstear dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelmiştir.

a. Durak: Segah perdesidir

b. Seyir: Çıkıcıdır

c. Güçlü: Neva perdesidir

d. Yeden: Kürdi perdesidir

e. Donanım: Si koma bemol, Mi koma bemol, Fa bakiye diyez

Fıkıh[]

MÜSTEAR (ÖDÜNÇ ALINAN MAL)

Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş Linkedin'dePaylaş Pinterest'te Paylaş Whatsup'da Paylaş

Ödünç alınan mal.

İslâm hukukunda akitlerden biri iare akdidir. Bu akit Türkçe`de "ödünç verme"nin tam karşılığıdır. Âriyet, ödünç akdinde ödünç olarak verilen iğreti malın adıdır. Bu işleme "iare" adı verilir. Bu akdin İslâm hukukunda tarifi de şöyledir: "Karşılıklı rıza ile bir şahsın, herhangi bir malını, istifade etmesi için diğer şahsa karşılıksız olarak ödünç vermesidir." Bu akidle ilgili kullanılan ifadeler şunlardır:

Ödünç verilen mala, "ariyet" "muâr veya müstear" denir. Malı ödünç veren yani mal sahibi "muîr" kelimesi ile ifade edilir. "Müsteîr" ise "malı ödünç alan" demektir. İstiâre de "âriyet alma" anlamındadır. İare bir nevi emanettir. İğreti olarak verilen mal olduğu, karşılıksız verildiği, verilen şeyin sadece kullanım hakkından istifade edildiği ve malın bizzat kendisi sahibine geri verildiği için emanet, icare ve borç akdinden ayrılmaktadır.

İare meşru olup İslâm dininin teşvik ettiği ahlakî hareketlerdendir. İslâm başkalarının yardımına gerek canla ve gerekse malla koşmayı müslümanlara daima tavsiye etmiştir (bk. Müsteir mad).

Muir dilediği an akde son verme yetkisine sahip olduğu için, iare akdi gayri lazım akitlerdendir. Fakat verdiği sözde durması ve "Şu zaman alacağım" dediği zamandan önce almaması hem insanı hem dini bir görevdir. Musteir, iare akdi yapıldıktan sonra karşılıksız olarak müstearın menfaatına sahip olur.

Müstear, müsteirin elinde emanettir. Dolayısıyla müstear emanet ahkâmına tabidir. Ödünç alınan malda ödünç alan kişinin kusuru olmaksızın bir kusur meydana gelirse ödünç alan sorumlu olmaz. Kusurlu hareket edecek olursa zararı tazmin eder (Geniş bilgi için bk. Ariyet, Müsteir mad

Dizi[]

  • Dizinin Seyri: Müstear Makamının seyrine genellikle karar sesi civarından başlanır. Müstear dörtlüsünün sesleri kullanılarak güçlüsü olan Neva (Re) perdesinde asma kalış yapılır. Segah Makamı dizisine geçilerek orta seslerde dolaşılır. Neva perdesinden tiz seslere doğru Buselik dörtlüsünün sesleri kullanılarak çıkılır. Tekrar pes seslere Segah dizisi kullanılarak inilir ve Müstear dizisinin sesleri kullanılarak Segah perdesinde karar verilir.
  • Not: Aldığı arızalar ve karar sesi itibariyle her ne kadar Segah Makamına benzese de, Müstear makamı seyir olarak farklı bir makamdır. Çok fazla kullanılmamıştır.

Bu Makamdaki Bazı Şarkılar:[]

  • Evvel benim nazlı yarim, severim kimseler bilmez (Şakir Ağa)
  • Gel ey saki, şarabı tazelendir (Rahmi Bey)


Advertisement