Yenişehir Wiki
Register
Advertisement

A continuing offence

Ceza Hukuku kurumlarına bakışta ve Ceza Hukuku sorunlarını çözmede, kavramların tanımlanması ve derinlemesine incelenmesi büyük önem taşır.

Öğretide çok sık karşımıza çıkan bir şekilde tek bir kavram üzerinde birden çok tanım, değişik bakış açıları ve uzun tartışmaların başlıca sebebi de akademisyenlerin farklı bir şeyler söylemek arzusundan öte hukukun özellikle Ceza Hukukunun sorunları çözmede ve sonuca ulaşmada kullanmış olduğu çözümlemeli yöntemden ileri gelmektedir.

“Mütemadi Suç” kavramının önemi işte tam bu noktada karşımıza çıkmaktadır. Ceza Hukukunun tıpkı diğer kavramları gibi üzerinde, kimi tartışılmaz noktaların bulunması bir yana , değişik görüşlerin bulunduğu bir kavramdır. “Mütemadi Suç” kavramı hakkındaki değişik görüşlerin bulunması , diğer Ceza Hukuku kavramlarıyla birleştiğinde sorunların çözümünde farklı noktalara ulaşıldığı görülmektedir.

İşte bu yazıda da “Mütemadi Suç” kavramının üzerinde dururken göz önünde tutacağımız başlıca ölçüt, öğretide bulunan fikir ayrılıklarını değerlendirirken sonuca en doğru biçimde ulaşmamızı sağladığı kanaatinde olduğumuz görüşlerin altını çizmek ve bu sayede de Ceza Hukukunun kullanmış olduğu çözümlemeli yöntem çerçevesinde sorunların çözümüne en doğru biçimde yanıt bulmayı kolaylaştırmak olacaktır.

KAVRAMIN İNCELENMESİ[]

Mütemadi Suç kavramından, hareketin eseri olan hukuka aykırı sonucun birden sona ermeyip zaman içinde devam etmesi ve bu devamlılığın failin iradi bir davranışına bağlı olması halinde söz edilir.[1]

Ancak bu tanıma karşılık, öğretide, devamlılığın failin iradesi dahilinde olmasının gerekip gerekmediği, suçun bırakmış olduğu izin suçun sonucu kabul edilerek iz bırakan suçların mütemadi suç kapsamına girip girmeyeceği gibi tanımı ve dolayısıyla tanımın yol açacağı sonuçları etkileyecek değişik görüşler vardır.[2]

Mütemadi suç teriminin Dünya Hukukundaki Yeri[]

Türk Ceza Hukukunda “Mütemadi Suç” olarak adlandırılan ve öğretide harekete geçilmesiyle bir arada son bulmayıp sonucu bir süre daha devam etmesi ortak tanımıyla[3] belirtilen suç tipine başlangıçta “Delictum Continuum”4 adı verilmekteydi.

Bu terim

Fransız öğretisi tarafından[]

“Délit Continu” olarak adlandırılmakta ve hareket bittiği halde var olan durumun devam etmesi durumuna “ Délit Permanent” diyerek daha ilerde değineceğimiz bir takım öğreti çatışmalarına bu ayrımla çözüm getirmektedir.[5] Bununla birlikte süregelen suç anlamındaki “Délit Continu” ve eseri devam eden suç anlamındaki “Délit Permanent” dışında Fransız öğretisinde birinci kavramı “ Délit Continu Permament” ikincisini ise “ Délit Successif” diye adlandıran yazarlar da bulunmaktadır. [6]

Her ne kadar “Délit Permanent” terimi mütemadi suçun , en azından kimi halleri, için kullanılsa da mütemadi suçtan ayrı birer suç olduğu görüşünde olan yazarlar da vardır.[7]

İtalyan öğretisnde ise[]

“Reato Permamente”[8] veya “Reato Continuato”[9] terimleri kullanılmaktadır. Ayrıca başlangıçta “Delitto Successivo” terimini de kullananlar olmuştur.[10]

Almanca konuşan ülkelerin hukuk literatürlerinde ise mütemadi suçu karşılayan çok daha geniş bir kavramcanın varlığını görmekteyiz. Alman Hukuk Öğretisinde “Dauernverbrechen” “Dauerndelikt”, “Dauernsraftat” gibi terimler kullanılmakla birlike Saksonya Ceza Kanunu “Dauernden” ifadesini kullanmaktadır. Ayrıca Almanca konuşulan İsviçre kantonlarında “Dauerndelikt” ve Avusturya’da da daha çok “Dauerstarftat” terimleri kullanılmaktadır.[11]

Türk Hukuk Öğretisinde[]

Türk Ceza Kanunu’nun 103. ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 8. maddelerinde geçen “Mütemadi Suç” tanımı kullanılmakla birlikte kimi yazarlarca “Süregelen Suç” veya “Sürekli Suç” gibi kavramlar da kullanılmaktadır.[12]

Öğretide çoğu yerde kabul gören, hukuk kavramlarından Osmanlıca kökenli olanların güncel dile yakınlaştırılması eğiliminden

  • “Mütemadi Suç” kavramanın da etkilenmesi ve “ani suç” teriminin “anlık suç”a,
  • müteselsil suç” teriminin “zincirleme suç”a ,
  • itiyadi suç” teriminin “alışkanlık suçu”na dönüştüğü gibi bir değişikliğe uğraması olasılığından söz edebiliriz.

Biz yazımız boyunca, öğretide genel kabul gören ve kanunun da kullanmış olduğu, tarif edilen suçu tanımlamada en uygun bulduğumuz “mütemadi suç” terimini kullanmayı yeğliyoruz.

Öğretide mütemadi suç müzakereleri[]

Öğretideki tartışmalar, hareket-netice ilişkisi ve Mütemadi suçun diğer suçlardan ayrımı

Başlangıçta da belirttiğimiz üzere mütemadi suç kavramından, hareketin eseri olan hukuka aykırı sonucun birden sona ermeyip zaman içinde devam etmesi ve bu devamlılığın failin iradi bir davranışına bağlı olması halinde söz edilir. [13]

Ancak yine önceden belirttiğimiz üzere bu tanımda öğretinin tam bir uzlaşıya vardığından söz etmemiz mümkün değildir.

Mütemadi Suçta Sonuç[]

Öncelikle değinilmesi gereken konu sonuçtan ne anlaşılması gerekmektedir?

Sonuç, harekete nedensellik bağı ile bağlı olup, suç tipinde yer alan, ihmalî ve icrai bir insan hareketinin dış alemde yarattığı ve hukuken önemli olan değişikliktir.[14]

Bu açıdan da sonuç, hareketten ayrı bir şey olmak konumundadır.[15]

Eğer hareketin meydana getirmiş olduğu her türlü değişikliği sonuç sayacak olursak bu durumda , öğretide verilen en klasik örnekle, mesela müessir bir eylemden doğmuş olan bir zararı; vücutta izi kalmış ve daha sonra yok olmuş bir yarayı da suçun sonucu sayacak mıyız? [16]

Böyle bir durumda zararı ve izi devam eden anlık suçların pek çoğunu da mütemadi suç kapsamı içine almış oluruz.[17]

Öyleyse bir suça mütemadi suç diyebilmemiz için o suçun sonucunun sürekli bir oluş halinde olması gereklidir. [18]

Yine müessir fiilerden kalma izlerin devam etmesinin sonucun devam etmesi sayamayacağımızdan ötürü iz bırakan suçlarla mütemadi suçlar ayrımına da girmiş oluyoruz.[19]

Mütemadi Suçta Devamlılığın Failin İradesinde Olması Gerekip Gerekmediği[]

Öğretide mütemadi suçların tanımıyla ilgili tartışmalı olan diğer önemli bir konu ise devamlılığın failin iradesine bağlı olup olmadığı meselesidir.

Kimi yazarlar, failin istediği anda temadiye son verebilmek olanağına sahip bulunmasının mütemadi suçun varlığı açısından bir önem taşımadığı görüşündedirler.[20]

Bu görüşte olan yazarların en sık kullandıkları örnek başkasını özgürlüğünden mahrum bırakan kimse, mağdurun kaçması halinde temadiye son verme olanağından yoksun kalacaktır.[21]

Bu görüşteki yazarlara göre failin denetimi dışında olan devamlılık dolayısıyla mesela çokeşlilik suçu da bir mütemadi suçtur.[22] Oysa evliliğin batıl olması halinde dahi evliliğin butlanına mahkeme tarafından karar verilmesiyle başlar.[23] Bu durumda failin iradesi dışında devam eden hukuka aykırı durumdan dolayı da faili sorumlu tutmamız gerekmektedir ki bu bir bakıma kusursuz sorumluluğu kabul etmek demektir.

Mütemadi suçun varlığından söz edebilmek için, diğer bir kısım yazar failin iradesinin gerekliliğini kabul etmektedir.[24] Bu durumda da failin sahip olduğu iradenin hukuki mi yoksa maddi bir irade mi olduğu sorunu ortaya çıkmaktadır.[25]

Kuşkusuz, hiç kimsenin, başlatmış olduğu bir durumun sona erdirilmesinde her zaman mutlak maddi kuvvete sahip olduğundan söz edemeyiz. Mütemadi Suçların varlığında esas olan da maddi bir iktidardan çok hukuki bir imkanın varlığıdır.[26]

Bu yüzdendir ki failin istediği anda temadiye son verebilmek imkanına sahip olup olmamasının bir önemi bulunmadığı görüşünde olan yazarların aksine, mütemadi suçun varlığı için failin hukuki varlığının gerekliliğini savunanlara göre çokeşlilik suçu mütemadi bir suç değildir.[27]

Mütemadi Suç ve Diğer Suç Ulamları Arasındaki Ayrımlar[]

Mütemadi suç – Anlık Suç Ayrımı[]

Aslında daha mütemadi suçun tanımın da yaparken bir yandan da anlık suç ile mütemadî suçun ayrımına değinmiş olmamıza karşın yine de daha geniş bir biçimde mütemadi suç ile anlık suç ayrımına değinmekte yarar görüyoruz. Bir Suçun ne zaman anlık ne zaman mütemadî bir suç olduğunu belirleyebilmek gerek kuram gerekse uygulama açısından önem taşıyan bir konudur.[28]

Anlık suçun da mütemadî suç gibi pek çok değişik tanımı yapılmıştır. Kimi yazarlar anlık suçları “neticesi harekete bitişik suçlar” şeklinde de adlandırmışlardır.[29]

Buna benzer şekilde, “verilen zararın devamı halinde dahi işlenmesiyle birlikte ve takdiri mümkün olmayan bir zaman içerisinde sonuçlanan”[30] gibi benzer tabirlerle de anlık suçu tanımlayanlar olmuştur.

Bu görüşlere göre sonucun bir süre sonra meydana gelmesi halinde anlık suçtan söz edemeyiz.31

Bununla birlikte anlık suçları, sonucu hareketine bağlı suçlar şeklinde kabul etmeyip hareketlerin sebep oldukları sonucun devam etmeden hemen son bulması şeklinde kabul eden görüşler de mevcuttur. [32]

Anlık suçlar, kanaatimizce bu son tanıma uygun olarak icra hareketlerinin tamamlanmasından bir süre sonra sonucun meydana gelmesi halinde dahi sonucu zaman içinde devam edip gitmeyen suçlardır.[33]

Mütemadi suçla anlık suç arasındaki en büyük fark işte bu sonucun zaman içinde bir süre devam etmesi noktasında ortaya çıkmaktadır.

Mütemadi suçla anlık suç arasındaki ayrımın önemi özellikle zamanaşımı ve yer bakımından uygulama konularında ortaya çıktığı için ilerleyen kısımlarda yeniden değinilecektir.

Mütemadi Suç – Zincirleme Suç Ayrımı=[]

Zincirleme suç ile mütemadi suç gerek öğretide gerekse uygulamada , genellikle ortak hükümlere bağlı bulunmalarından ötürü , en çok karıştırılan kavramlardır.[34] Zincirleme suçlar , yahut öğretide yer etmiş diğer tabirleriyle “mütesesil” veya “müselsel” suçlar [35] ile mütemadi suçlar arasındaki ayrımı yapabilmek için öncelikle bu suçların müstakil bir tanımını vermek lazımdır. Zincirleme suçlar, birden fazla sonucun doğmasına karşılık faile tek bir ceza verilmesini gerektiren suçlara denir.[36]

Zincirleme suç ve mütemadî suçun aslında tek bir kavram altında birleşebileceğini öne süren yazarlar da mevcuttur.[37] Günümüz Ceza Öğretisinde bu iki suç ulamını tek bir suç çatısı altında toplamak biraz güçtür.[38]

Mütemadi ve zincirleme suçlar arasındaki en büyük ayrım mütemadi suçta temadi halinde tek bir sonuç olmasının yanında zincirleme suçta birbirlerine tek bir maksadı gerçekleştirmek doğrultusunda kenetlenmiş birden çok sonucun bulunmasıdır.[39] Mütemadi suçu iki kısımdan oluştuğunu ve birden çok hareket içerdiğini vurgulayan yazarlarca da mütemadi suçlarda zincirleme suçların aksine hareketlerin birleşmesine rağmen suçların birleşmesi

Mütemadi Suç – Alışkanlık Suçu Ayrımı[]

Suçu meslek edinme ve alışkanlık suçları da aynı zincirleme suçta olduğu gibi birden çok eylemle meydana gelmektedir. Buna karşılık, mütemadî suçlarda, tek bir eylemle meydana getirilen sürekli bir suç söz konusudur. Mütemadi suç ile alışkanlık suçlarını birbirlerine yakın iki kavram gibi görünmelerine sebep olan şey iki suçun da içerisinde süreklilik arz eden kurumların bulunmasıdır.

===Mütemadi Suç – İz Bırakan Suç Ayrımı==]

Günümüz Ceza hukuku öğretisinde ve uygulamasında, daha önce belirttiğimiz üzere, mütemadî suç ile iz bırakan suçun birbirinden farklı kurumlar olduğu edilmektedir.[40] Fakat; Hukukun özellikle de Ceza hukukunun, her konusunda olduğu gibi mütemadi suç – iz bırakan suç ayrımında da kimi farklı görüşler mevcuttur. Bu görüşte olanlar mütemadi suçun da tarifini farklı bir şekilde yaparak iz bırakan suçları, suçun kanunî unsurları içinde devamlılığın varlığı halinde mevcut olacağını belirtmektedirler.[41]

Günümüzde iz bırakan suçlar anlık suçlardan sayılmaktadır.[42] İz bırakan suçlara örnek olarak müessir fiilin bırakmış olduğu eseri daha öncede söylemiştik. Bu tür suçlarda suç anlık olarak gelişir ve suçun eseri kalıcılık gösterse bile suçun sonucunun sürekli bir oluş içerisinde bulunmasından söz edemeyiz. Kaldı ki iz bırakan suçlarda temadiyi devamlılığı yahut daha doğru bir deyişle eseri ortadan kaldırma imkanına fail sahip değildir. Oysaki mütemadi suçlarda fail, devamlılığı bitirmede hukuki bir olanağa sahip olmak durumundadır.

Hareket ve Mütemadi Suç İlişkisi :[]

İcrai Hareket– İhmalî Hareket – Karma Hareket

Mütemadi Suç ile ilgili olarak tartışmalı diğer önemli bir konu hareket – mütemadi suç ilişkisinde mütemadi suçun icrai mi ihmalî mi yoksa karma bir şekil gösterdiği doğrultusundadır.

Kimi yazarlar mütemadi suçları , biri icrai bir hareket yaparak kanunun yasakladığı sonucu meydana getirmek, diğeri ise bu durumu devam ettirmek için ihmalî bir harekette bulunmak üzere iki hareketten meydana geldiği görüşündedirler.[43] Bu görüşte olan yazarlara göre mütemadi suçlar karma hareketli suçlardandır.[44]

Diğer bir kısım yazara göre ise mütemadi suçlarda ilk hareket icrai olabileceği gibi ihmalî de oabilir ancak ikinci hareket mutlak surette ihmalî olmalıdır.[45]

Mütemadi suçu icrai-ihmalî hareketler çerçevesinde incelme gayretine gidenler dışında mütemadi suçun tamamıyla ihmalî veya önce icrai sonra ihmalî hareketlerden meydana gelmesi gerekmediğini savunan görüşler de vardır ki kanaatimizce gerçeğe en uygun olması gereken görüş de budur.[46]

Buna göre temadi, mesela hapsedilmek suretiyle özgürlüğü kısıtlanan birisinin tehdit veya zor kullanmaya devam etme yoluyla, bir başka deyişle icrai bir hareketle, alıkonulmaya devam edilmesi pekala olasıdır.[47]

Bu yüzdendir ki icrai – ihmalî hareketler çerçevesinde mütemadî suçların belirli bir kalıba sokulmalarından söz etmemiz olası değildir.

TATBİKATTA MÜTEMADİ SUÇ[]

Zaman Bakımından Uygulanmada Mütemadi Suç[]

Mütemadi suçun uygulamada en sık karşımıza çıkan ve en çok vurgulanan yanı zaman bakımından uygulama ile ilgili olan kısmı ve özellikle zamanaşımıdır. Mütemadi suçun ne zaman işlendiğinin belli olması sayesindedir ki suçun işlenmesinden sonra geçen süreye bağlı olarak zamanaşımı belirlenebilir. Bu yüzden mütemadî suç ile zaman bakımından uygulanmasından söz ederken öncelikle suçun ne zaman işlenmiş olduğu meselesini açıkladıktan sonra T.C.K. 103. maddede belirtilen zamanaşımına değineceğiz.

Mütemadi Suçun İşlendiği Zaman[]

Mütemadi Suçun işlendiği zaman, önceden de belirttiğimiz üzere özellikle zamanaşımının belirlenmesi konusunda zincirleme suçlar ve alışkanlık suçları gibi anlık suçlar dışında kalan suç türlerinde olduğu gibi mütemadî suçlarda da önem taşımaktadır.[48] Yine suçun işlendiği anın önemi çoğu kez mütemadî suç şeklinde ortaya çıkan çok failli suçlar [49] veya eski Ceza Kanunuda geçtiği üzere kocanın zinası gibi suçlarla 50 T.C.K. 2’ye dayanarak hangi hükmün uygulanması gerektiği konularında bir kat daha artmaktadır.

Bu yüzdendir ki T.C.K. , 103. maddesinde zamanaşımının temadinin bittiği andan itibaren başlayacağını belirtmek gereğini duymuştur. Aslında daha temadinin bitmediği andan itibaren suçun varlığından söz etmemiz mümkündür. Yalnız burada eseri devam eden anlık suçlardan farklı olarak suç, temadinin sonuna kadar tamamlanmış olarak devam eder.[51] Bu yüzdendir ki ister failin lehine isterse aleyhine olsun temadinin bittiği an yürürlükte bulunan kanun uygulanır.[52]

Mütemadi Suç ve Zamanaşımı[]

Bilindiği üzere kanun açıkça ayrık tutmadığı hallerde bütün suçlar zamanaşımına tabidir ve dava zamanaşımının gerçekleşmesi halinde belirli bir suçtan dolayı dava açılamayacağı gibi açılmış olan davaya da devam edilmesi söz konusu değildir.[53] Kanunda belirtildiği üzere(T.C.K. m.103) zamanaşımı temadinin bittiği andan itibaren uygulama bulacaktır.[54]

Ancak, zamanaşımının uygulanmasında tartışmalı olan bir nokta varsa o da Ceza Kanunun 103. maddesinde geçen “cürümler” teriminden hareketle zaman aşımının mütemadi kabahatlere de uygulanıp uygulanamayacağı meselesidir.[55]

Bu konuda Yargıtay’ın aksi yönde kararı [56] olmasına karşın burada genişletici yorum kullanarak cürüm terimini “suç” olarak kabul eden görüşler olduğu gibi [57] mütemadî kabahatlerde zaman aşımının failin ilk hareketinden başlayacağı görüşünde olanlar da vardır.[58]


3.2. Yer Bakımından Uygulanmada Mütemadi Suç

Mütemadi Suçlarla ilgili öğretideki çalışmalarda , uygulamada iki kavramın bir arada daha sık geçmesinden dolayı olsa gerek, mütemadi suçların zaman bakımından uygulamayla ilişkisine, yer bakımından uygulamayla olan ilişkisinden daha çok değinilmiştir.

Fakat bu durum, mütemadî suçların yer bakımında uygulama ile arasındaki ilişkinin önemini azaltan bir durum değildir.Peki ama bu önemlilik göz önünde tutulduğunda mütemadi suçun işlendiği yeri nasıl belirleyeceğiz?

Mütemadi suçun birden çok hareketten meydana geldiğini iddia eden kimi yazarlara göre mütemadî suçun birden fazla hareketle işlenmesinden ötürü, icrai hareketin yapılmış olan yer neresiyse suç da orada işlenmiştir.[59]

Buna karşılık mütemadi suçun tek eylemden meydana geldiği görüşünü savunan yazarlar bu konuda değişik düşünceler öne sürerek; bir kısmı son hareketin yapıldığı yeri suçun işlendiği yer kabul eder diğer, bir kısmı ise suçun edilmekte olduğu her yerde ayrı ayrı işlenmiş olduğunu kabul ederler.[60]

Bu yazarların görüşlerini harekete üstünlük veren, sonuca üstünlük veren ve karma kuramlar olarak adlandırabiliriz.[61]

Sadece sonuca yahut sadece harekete üstünlük veren kuramlar, mülkilik dizgesinin mantığı ve dayandığı ilkeler çerçevesinde yalnız başına kabul olunamaz.[62] Bu yüzden de mütemadi suçun her an işlenen bir suç olarak göz önünde bulundurularak karma kuram şeklinde adlandırılan fikre katılmak yerindedir.[63]

Mütemadi suç ve iştirak[]

Mütemadi suç ve iştirak, öğretideki en tartışmalı konulardan biridir.[64] Hatta kimi yazarlarca, “ suçun işlenmeye devam edildiği sürece o suça katılmak olanağı”nın bulunmasından ötürü; anlık suçlardan mütemadî suçların ayrılmasının en önemli sonucunun , iştirak konusunda ortaya çıktığı görüşündedirler.[65]

Kimi yazarlara göre mütemadî suçu bir birlik olarak ekle alamayız.[66]Mütemadi suçları hukuki bir birlik olarak ele aldığımızda ise temadiye sonradan katılanları bile Ceza Kanununun 64. maddesinde belirtildiği üzere suçun meydana gelmesine doğrudan doğruya etki edenlerden saymamız gerekir ki doğru olan görüş de budur.[67]

NETİCETEN[]

Şurası kesindir ki, giriş bölümünde belirttiğimiz üzere, Ceza Hukukunun olayları yaklaşımında temel olan çözümlemeli yöntem yaklaşımından ötürü kavramlar üzerindeki tartışmalar 'mütemadi' bir şekilde sürüp gidecektir. Ancak elbette ki bu gidiş mevcut hukuku ülküdeki hukuka yaklaştırma şeklinde devam edecektir. Bir başka deyişle niteliği tamam olmuş bir eylemin sonucu devamlılık gösterecektir.

Bu yazıda amaçlanan biricik şey de Ceza Hukukunun içerisinde, sorunların çözümünde bize yardımcı olacak kavramlardan birini ele almaktan ibaretti. Öğretinin ve öğretiye girme çabası gösterenlerin kavram incelemeleri, çözümlemeleri ve toplumu düzenlemedeki bütün çabalar göz önünde bulundurulup “mütemadi bir eylem” sayıldığında bütün bu çabaların zamanaşımına uğramayacağının kesinliğinden söz edebiliriz.[68]

DİPNOTLAR[]

1. ALACAKAPTAN, Uğur. Suçun Unsurları. Ankara: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları , 1970, s.48; DÖNMEZER, Sulhi - ERMAN, Sahir . Nazarî ve Tatbikî Ceza Hukuku Cilt: I . 12. bası, İstanbul: Beta Yayınevi, 1997, s.385.

2. EREM, Faruk - ÇALIŞKAN, Ahmet – ARTUK, Mehmet Emin. Ceza Hukuku Genel Hükümler. 14. bası, Ankara: Seçkin Yayınevi, 1997, s.351 vd.; KUNTER, Nurullah. Suçun Maddî Unsurları Nazariyesi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, 1954, s.96; ÖNDER, Ayhan; “Mütemadî Suç” . İ. H. F. M. C. XXIX, 1963, sayı 1-2, s. 79.

3. ALACAKAPTAN, s.48; DÖNMEZER – ERMAN, s.385 ; İÇEL, Kayıhan – AKINCI-SOKOLLU, Füsun. Suç Teorisi 2. Kitap. 2. bası, İstanbul: Beta Yayınevi, 2000, s.69 ; ÖZTÜRK, Bahri - ERDEM , Mustafa R. - ÖZBEK, Veli Özer. Uygulamalı Ceza Hukuku. 4. bası , Ankara : Seçkin Yayınevi , 1998, s.145; TANER, Mahir. Ceza Hukuku Umumî Kısım . 3. basım, İstanbul : İstanbul Üniversitesi Yayınları, 1953, s.97.

4. ÖNDER, s.75.

5.KUNTER, s.96.

6.KUNTER s.96; ÖNDER, s.76.

7. TANER, s.98.

8. KUNTER s.96; ÖNDER s.75

9. PISAPIA, Cian Domenico . İtalyan Ceza Hukuku Müesseseleri. çev. Akgünç, Atıf. Ankara : Yarı Açık Cezaevi Matbaası, 1971, s. 199.

10. CARRARA, Francesco. Programma del corso di diritto criminale. Firenze: 11. bası, 1924, s. 515 (naklen KUNTER s.96).

11. ÖNDER, s. 76.

12. EREM, 137 ; İÇEL s.69.

13. ALACAKAPTAN s. 48-49; BATTAGLINI, Giulio. Dritto Penale, Parte Generale. 3.bası, Padova: 1949, s.188 (naklen KUNTER, s.97); DÖNMEZER s.385-386; EREM s.352.

14.ALACAKAPTAN, s. 45; DÖNMEZER, s. 381.

15. DÖNMEZER, s.386.

16. ALACAKAPTAN, s.48; DÖNMEZER s. 385.

17. SANCAR, s.30.

18. naklen DÖNMEZER, s.386.

19. ÖNDER, s. 91.

20. ALACAKAPTAN, s.49; DÖNMEZER, s.386.

21. BATTAGLANI, s.188 (naklenDÖNMEZER, 386).

22. EREM, s.353.

23. OĞUZMAN, Kemal – DURAL, Mustafa. Aile Hukuku. 2. bası İstanbul: Filiz Kitabevi, 1998, s.90.

24. ALACAKAPTAN, s.48; GRISPIGNI,Flippo. Dritto Penale Italiano. c.II 2.bası, Milano: 1947, s. 200 (naklen DÖNMEZER, s.386) s.386;KUNTER, s.97

25. İÇEL, s.69.

26. ALACAKAPTAN, s.49 ; DÖNMEZER, s. 386.

27. ALACAKAPTAN, s.48; GRISPIGNI, s. 200 (naklen DÖNMEZER, s.386) s.386;KUNTER, s.97

28. DÖNMEZER, s.387.

29. DÖNMEZER, s.382.

30. TANER, s. 97; VIDAL, Georges – MAGNOL, Joseph. Ceza Hukuku. çev. Devrin, Şinasi Z. . Ankara: Yeni Cezaevi Matbaası, 1946, s. 93.

31. EREM, s. 136.

32. ALACAKAPTAN, s. 48.

33. ALACAKAPTAN, s. 48.

34. ÖNDER, s. 87 ; SANCAR, Türkan Yalçın. Müteselsil Suç. Ankara: Seçkin Yayınevi, 1955 s. 30 .

35. TANER, s. 102; SANCAR, 30-31; VIDAL-MAGNOL, s. 98.

36. DÖNMEZER, s.391 ; TANER, s. 102.

37. Bu yazarlar için ayrıca bkz. ÖNDER, s.87 vd. ; TANER s. 102 vd.

38. ÖNDER, s.91.

39. ÖNDER, s.92.

40. ALACAKAPTAN, s. 48; DÖNMEZER, s.385; ÖNDER s. 91.

41. ÖNDER, s. 91 ;

42. ÖNDER, s.92.

43. ALACAKAPTAN, s. 50 ; KUNTER s. 96.

44. ALACAKAPTAN, s.50 ; DÖNMEZER, s.387;

45. KUNTER, s.95.

46. ALACAKAPTAN, s.50; DÖNMEZER, s. 387.

47. DÖNMEZER, s.387.

48. DÖNMEZER, s.223.

49. SANCAR, Türkan Yalçın. Çok Failli Suçlar . Ankara: Seçkin Yayınevi , 1998, s.235.

50. HAFIZOĞULLARI, Zeki. Zina Cürümleri. İstanbul: Kazancı Hukuk Yayınları, 1983, s.205.

51. EREM, s.253.

52. MALKOÇ, İsmail – GÜLER, Mahmut. Uygulamada T.C.K. Genel Hükümler . Ankara: Adil Yayınevi, 1996, s.27 .

53. DÖNMEZER, Sulhi - ERMAN, Sahir . Nazarî ve Tatbikî Ceza Hukuku Cilt: III . 12. bası, İstanbul: Beta Yayınevi, 1997, s.253 .

54. GÜNAY, Erhan. Dava ve Ceza Zamanaşımı, Memnu Hakların İadesi, Adlî Sicil Kayıtlarının Silinmesi. Ankara: Seçkin Yayınevi , 1998, s.30-31.

55. DÖNMEZER, cilt III s.259-260; GÜNAY, s.31.

56. GÜNAY, s. 31.

57. DÖNMEZER c.III, s.258.

58. EREM s. 1009.

59. ÖNDER, s.99.

60. ÖNDER, s.99.

61. DÖNMEZER, s.244.

62. DÖNMEZER, s.245.

63. DÖNMEZER, s.246; ÖNDER, s.100.

64. ÖNDER, s.109.

65. ROXIN, Claus. Täterschaft und Tatherrschaft. 4. Auflage, Berlin/New York: 1984,543 (naklen İÇEL, s.70 ); SANCAR, (Çok Failli Suçlar) s.237)

66. ÖNDER, s.109.

67. ÖNDER, s.110.

68. Türk Ceza Kanunu m. 103

KAYNAKÇA[]

ALACAKAPTAN, Uğur. Suçun Unsurları. Ankara: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları , 1970.

DÖNMEZER, Sulhi - ERMAN, Sahir . Nazarî ve Tatbikî Ceza Hukuku Cilt: I . 12. bası, İstanbul: Beta Yayınevi, 1997.

DÖNMEZER, Sulhi - ERMAN, Sahir . Nazarî ve Tatbikî Ceza Hukuku Cilt: III . 12. bası, İstanbul: Beta Yayınevi, 1997.

EREM, Faruk - ÇALIŞKAN, Ahmet – ARTUK, Mehmet Emin. Ceza Hukuku Genel Hükümler. 14. bası, Ankara: Seçkin Yayınevi, 1997.

GÜNAY, Erhan. Dava ve Ceza Zamanaşımı, Memnu Hakların İadesi, Adlî Sicil Kayıtlarının Silinmesi. Ankara: Seçkin Yayınevi , 1998 .

HAFIZOĞULLARI, Zeki. Zina Cürümleri. İstanbul: Kazancı Hukuk Yayınları, 1983.

İÇEL, Kayıhan – AKINCI-SOKOLLU, Füsun. Suç Teorisi 2. Kitap. 2. bası, İstanbul: Beta Yayınevi, 2000.

KUNTER, Nurullah. Suçun Maddî Unsurları Nazariyesi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, 1954 .

MALKOÇ, İsmail – GÜLER, Mahmut. Uygulamada T.C.K. Genel Hükümler . Ankara: Adil Yayınevi, 1996 .

OĞUZMAN, Kemal – DURAL, Mustafa. Aile Hukuku. 2. bası İstanbul: Filiz Kitabevi, 1998.

ÖNDER, Ayhan; “Mütemadî Suç” . İ. H. F. M. C. XXIX, 1963, sayı 1-2 .

ÖZTÜRK, Bahri - ERDEM , Mustafa R. - ÖZBEK, Veli Özer. Uygulamalı Ceza Hukuku. 4. bası , Ankara : Seçkin Yayınevi , 1998 .

PISAPIA, Cian Domenico . İtalyan Ceza Hukuku Müesseseleri. çev. Akgünç, Atıf. Ankara : Yarı Açık Cezaevi Matbaası, 1971 .

SANCAR, Türkan Yalçın. Çok Failli Suçlar . Ankara: Seçkin Yayınevi , 1998 .

SANCAR, Türkan Yalçın. Müteselsil Suç. Ankara: Seçkin Yayınevi, 1955 .

TANER, Mahir. Ceza Hukuku Umumî Kısım . 3. basım, İstanbul : İstanbul Üniversitesi Yayınları, 1953 .

VIDAL, Georges – MAGNOL, Joseph. Ceza Hukuku. çev. Devrin, Şinasi Z. . Ankara: Yeni Cezaevi Matbaası, 1946 . Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :


Advertisement