Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Disambig Bakınız: kıyamet, mahşer, kıyamet günü, kıyâmet, yevmu'l kıyamet, Last Judgment, Melhame-i Kübra , Ahir Zaman, Qiyamah, يوم الدين, يوم القيامة , Hesap günü, Saat
Bakınız

D Haşir. Haşr Haşr suresi Haşir suresi Haşir risalesi Haşir neşir Mahşer. Yunus Emre/Mahşer 10.Söz

Kıyamet :(Arapça: يوم القيامة, "Diriliş Günü" veya يوم الدين Din Günü, Hüküm Günü) tek tanrılı dinlerde ve birçok inanışta bulunan, dünyanın sonunun gelip bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağına inanılan zaman, hesap günü, mahşer günü.[1]

Kıyamet günü için Kur'an-ı Kerim'de Saat (6:31, 42:17), Hesap Günü (15:35, 26:82, 38:16, 40:27), Hüküm (Ceza) Günü (74:46), Karar (Ayrım) Günü (44:40) Toplanma Günü (42:7) ve Sur'a üflendiği gün (6:73, 20:101, 23:101, 74:9-10) ifadeleri de geçmektedir.

Kıyamet inancı, İslam inancının (Akide) bir parçası ve inancın temel prensiplerinden biridir. Kıyamet Günündeki imtihanlar ve kargaşalar Kur'an ve Hadis lerde tasvir edilmiş müfessirlerin yorumlarında ve Gazali, Ibn Kesir, Ibn Mace, Buhari gibi din bilginlerinin kitaplarında detaylarıyla ele alınmıştır. Kur'an-ı Kerim'e göre müslüman olsun olmasın her insan yaptıklarından ötürü kıyamet günü yargılanacaktır. (Kur'an 74.38).

Kıyamet gününden sonra insanların dünyada yapıp ettiklerinden hesaba çekilecekleri günün ismi.

Sözlükte "sonra olan ve son" gün anlamına gelen âhiret kavramıyla hem bu dünyanın sonu, hem de ölümle başlayan dünya hayatından farklı ve ebedî olan hayat kastedilmektedir.

Din literatüründe âhiret, İsrafil'in Allah'ın emriyle kıyametin kopması için Sûr'a ilk defa üflemesinden ikinci defa üflemesine, daha sonra cennetliklerin cennete, cehennemliklerin cehenneme girmelerine kadar olan zaman veya Sûr'a ikinci kez üfürülüşten başlayıp, ebedî olarak devam edecek olan zaman anlamında kullanılmıştır.

Ahirete îmân, İslâm inanç esaslarından biridir. Genellikle Kur'ân'da, Allah'a îmân ve ahiret gününe îmân birlikte zikredilmiştir.Ahireti inkâr eden kimse kâfir olur (Nisâ, 4/136).

Ahiret ve ona ait olaylar, duyular ötesi konuları olduğu için, gözlem ve deneye dayanan pozitif bilimler ve akıl yürütmeyle açıklanamaz. Bu konuda bilgi edinilecek tek kaynak vahiydir. Bunları, Kur'ân-ı Kerim ve sahih hadislerde haber verildiği şekliyle kabul etmek en uygun olanıdır. Bunun ötesinde aklî yorumlara gitmek doğru değildir.

"http://tr.yenisehir.wikia.com/wiki/Ahiret" adresinden alındı.

Cennet Allah'a (C.C.) inanan ve O'na ibadet ve itaat edenlerin, iman ve İslâmiyyet'e ihlâs ve sadâkatle hizmet edenlerin, Kur'ana bir hizb-ül Kur'ân olarak mücâhidâne bir sûrette hizmetkâr olan mücâhidlerin, cihâd-ı diniyye erlerinin âhirette fazl-i İlâhi ile gidip ebediyyen içinde kalacakları mekân ve mesken. Cennet'in varlığını bütün peygamberler, onların yolundan giden âlimler ve ermiş kişiler, evliyalar ittifakla haber vermişlerdir. Esasen Allah'ın adaleti, Cehennem gibi Cennet'in de varlığını gerektirir. İnananlar, ölümün; ebedî bir hiçlik değil, ölümsüzlüğe geçiş, sevdikleriyle buluşacakları âhiret âlemine bir yolculuk olduğuna inanıyorlar ve bunalım içinde değil; mutluluk içindedirler. İnananların ve iyilerin bu hâlleri Cennet'in varlığını gösteren hayattaki belirtilerinden biridir.Cennetin tabakaları: Dâr-ül-Celâl, Dâr-üs-Selâm, Cennet-ül Me'va, Cennet-ül Huld, Cennet-ün Naim, Cennet-ül Firdevs, Cennet-ül Adn, Cennet-ül Vesile. (Bak: Âhiret) (Mühim bir taraftan ehemmiyetli bir sual: Rivayette gelmiş ki; Cennet'te bir adama beş yüz senelik bir Cennet verilir. Bu hakikat akl-ı dünyeviyenin havsalasında nasıl yerleşir? Elcevap: Nasılki bu dünyada herkesin dünya kadar hususi ve muvakkat bir dünyası var. Ve o dünyanın direği onun hayatıdır. Ve zâhirî ve batınî duygulariyle o dünyasından istifade eder. Güneş bir lâmbam, yıldızlar mumlarımdır der. Başka mahlukat ve zîruhlar bulunmaları o adamın mâlikiyetine mani olmadıkları gibi bilâkis onun hususî dünyasını şenlendiriyorlar, ziynetlendiriyorlar. Aynen öyle de fakat binler derece yüksek herbir mü'min için binler kasır ve hurileri ihtivâ eden has bahçesinden başka, umumî Cennet'ten beşyüz sene genişliğinde birer hususî Cennet'i vardır. Derecesi nisbetinde inkişaf eden hissiyatıyla, duygularıyla Cennet'e ve ebediyete lâyık bir surette istifade eder. Başkaların iştiraki onun mâlikiyetine ve istifadesine noksan vermedikleri gibi, kuvvet verirler. Ve hususî ve geniş Cennetini ziynetlendiriyorlar. Evet bu dünyada bir adam, bir saatlik bir bahçeden ve bir günlük bir seyrangâhtan ve bir aylık bir memleketten ve bir senelik bir mesiregâhta seyahatından; ağzıyla, kulağıyla, gözüyle, zevkiyle, zâikasıyla, sair duygularıyla istifade ettiği gibi; aynen öyle de, fakat bir saatlik bir bahçeden ancak istifade eden bu fâni memleketteki kuvve-i şâmme ve kuvve-i zâika o baki memlekette bir senelik bahçeden aynı istifadeyi eder. Ve burada bir senelik mesiregâhtan ancak istifade edebilen bir kuvve-i basıra ve kuvve-i sâmia orada, beşyüz senelik mesiregâhındaki seyahattan; o haşmetli, baştan başa ziynetli memlekete lâyık bir tarzda istifade eder. Her mü'min derecesine ve dünyada kazandığı sevablar, haseneler nisbetinde inbisat ve inkişaf eden duygularıyla zevk alır, telezzüz eder, müstefid olur. L.)


[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] Matematiksel işlem.
[2] Alacaklı veya borçlu olma durumu.
[3] Ödenecek ücretin dökümünü ve tutarını gösteren kâğıt, hesap pusulası, adisyon.
[1] Oranlama, tahmin.

Nuvola apps bookcase Köken

[1] Nuvola apps bookcase Köken حِسَاب (ar)

Balance icon Eş Anlamlılar

sayım

Crystal Clear app Community Help Atasözleri

Ayvaz kasap hepsi bir hesap
Dostluk kantarla, hesap miskalle
Evdeki hesap çarşıya uymaz
Yanlış hesap Bağdat'tan döner

Nuvola Turkish flag Türk Dilleri


  • Azerice: [[hesab#Azerice|hesab]] (az)
  • Türkmence: [[hasaap#Türkmence|hasaap]] (tk)
  • Şablon:Krc: [[hıysab#Şablon:Krc|hıysab]] (krc)
  • Kırım Tatarca: [[esap#Kırım Tatarca|esap]] (crh)
  • {{{1}}}: [[xisap#{{{1}}}|xisap]] (tt)

|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|

|}

|}

en:hesap fr:hesap hu:hesap io:hesap ky:hesap

[]

Lupa Eylem[]

Ico libri Anlamlar

[1] Birbirindeki alacakla vereceğin hesabını yapmak
[2] Karşılıklı olarak kozlarını paylaşmak
[3] Bir şeyin olumlu veya olumsuz yönlerini düşünürek, tartışarak bir yargıya varmak

Nuvola apps bookcase Köken

[1] (Türkçe)

Books-aj.svg aj ashton 01f Kaynaklar

ky:hesaplaşmak HESAP Sözlükte "saymak, hesap etmek, hesaba çekmek, sayım ve sayma" gibi anlamlara gelen hesap, dinî literatürde, mükellef insanların dünyadaki inanç ve davranışlarından dolayı âhirette hesaba çekilmeleri demektir. Kur'ân'da hesap kelimesi, türevleriyle birlikte kırk âyette geçmiştir: "Muhakkak ki Allah hesabı pek çabuk görür." (Âl-i İmrân, 3/81-89); "Ey Rabbimiz! Hesap gününde, beni anamı, babamı ve bütün mü'minleri affeyle" (İbrahim, 14/41); "Hesap görücü olarak biz yeteriz." (Enbiyâ, 21/47); "O Allâh hesaba çekenlerin en sür'atlisidir." (En'âm, 6/62) Peygamberimiz, "Hesaba çekilmeden kendinizi hesaba çekiniz." buyurmuştur (Tirmizî, Kıyamet, 14). Kıyamet günü insan, bütün inanç, söz, fiil ve davranışlarından; namazından, ömründen, malından, vücudundan, ilminden... hesaba çekilecektir. Bu yüzden âhiret Kur'ân'da, yevmü'l-hisab (hesab günü) olarak isimlendirilmiştir (İbrahim, 14/41). (F.K.)

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] Matematiksel işlem.
[2] Alacaklı veya borçlu olma durumu.
[3] Ödenecek ücretin dökümünü ve tutarını gösteren kâğıt, hesap pusulası, adisyon.
[1] Oranlama, tahmin.

Nuvola apps bookcase Köken

[1] Nuvola apps bookcase Köken

Balance icon Eş Anlamlılar

sayım

Crystal Clear app Community Help Atasözleri

Ayvaz kasap hepsi bir hesap
Dostluk kantarla, hesap miskalle
Evdeki hesap çarşıya uymaz
Yanlış hesap Bağdat'tan döner

Nuvola Turkish flag Türk Dilleri


  • Azerice: [[hesab#Azerice|hesab]] (az)
  • Türkmence: [[hasaap#Türkmence|hasaap]] (tk)
  • Şablon:Krc: [[hıysab#Şablon:Krc|hıysab]] (krc)
  • Kırım Tatarca: [[esap#Kırım Tatarca|esap]] (crh)
  • {{{1}}}: [[xisap#{{{1}}}|xisap]] (tt)

|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|

|}

|}

Ayrıca bakınız[]

Kaynaklar[]

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları :

VikiSöz'de Mahşer ile ilgili özlü sözler bulunmaktadır.


ar:يوم القيامة

az:Məhşər

bg:Страшният съд

ca:Judici Final

cs:Poslední soud

da:Dommedag

de:Jüngstes Gericht

en:Last Judgment

eo:Lasta juĝo

es:Juicio Final

et:Viimnepäev

fi:Tuomiopäivä

fr:Jour du jugement

hak:Tsui-heu ke Sṳ́m-phan

he:יום הדין

id:Pengadilan Terakhir

it:Giudizio Universale

ja:最後の審判

ku:Qiyamet

lt:Paskutinis teismas

nl:Dag des oordeels

no:Dommedag

pl:Sąd Ostateczny

pt:Juízo Final

ro:Judecata de Apoi

ru:Страшный суд

simple:Last Judgment

sk:Posledný súd (pojem)

sl:Sodni dan

sr:Страшни суд

sv:Yttersta domen

th:การตัดสินครั้งสุดท้าย

uk:Страшний суд

zh:最后的审判

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1]Dünyanın yıkılıp harab olması. Her şeyin mahvolması. Dünyanın sonu ve mahşer meydanına bütün insanların dirilip

toplanacağı zaman.

[2]Mc: Büyük belâ.
[3]Fazla sıkıntı.

Nuvola apps bookcase Köken

[1]Arapça

Sözlükte "dikilmek, ayağa kalkmak, durmak ve canlıların Allah huzurunda saygıyla duracakları gün" anlamlarına gelen kıyâmet, dinî kavram olarak, Yüce Allah'ın ezelde takdir ettiği zaman gelince, dünyadaki bütün canlıların ölmeleri, sonra bütün ölmüşlerin Allah tarafından diriltilmeleri, mahşer yerinde toplanmaları, hesaba çekilmeleri ve dünyadaki işlerinin karşılıklarının verilmesidir.

Kur'an'da kıyamet[]

Kur'ân-ı Kerim'de kıyâmet anlamına gelen başka ifâdeler de vardır. Bunlardan "yevmu'l kıyamet" (kıyamet günü) 70, "âhiret" 26, "ğâşiye" 2, "saat" 42, "hâkka" 2, "kâri'a" 4, kulakları sağır eden gürültü anlamına gelen "sâhha" bir ve dönülüp gidilecek yer anlamına gelen "me'âd" bir, herkesi ve herşeyi kuşatacak büyük felâket anlamına gelen "et-tâmmetu'l-kübrâ" bir, ansızın kopacak olan kıyamet anlamına gelen "vâkıa" bir yerde olmak üzere toplam yüz elli ayrı yerde geçmektedir.

Yine Kur'ân'da kıyâmetin kesin olduğu ve yakın bulunduğu (İsra, 17/51) şiddet ve dehşeti hakkında bilgi verilmektedir. Kıyâmet ve onunla ilgili diğer haller îmân konusunu da ilgilendirdiğinden bu hususa işaret eden âyetler daha çok Mekke'de nazil olmuştur. Bu âyetlerin bir kısmında konunun önemine dikkat çekmek için kıyâmet gününe yemin edilmektedir (Kıyâme, 75/1). Ay'ın ve Güneş'in bir araya toplanıp, insanın kaçacak yer arayacağı bildirilmekte (Kıyâme, 75/9-10), kıyâmetin büyük bir sarsıntıyla peş peşe iki kez geleceği, emzikli kadınların bile çocuklarını atacağı, göğün yarılıp, yıldızların dökülüp saçılacağı, insanın anasından, babasından, eşinden, çocuğundan kaçacağı, kabirlerin içindekilerini dışarı atacağı, dağların renkli pamuklara döneceği, herkesin yaptığının karşılığını-zerre kadar bile olsa-göreceği anlatılmaktadır (Hac, 22/1, 2; Kıyâme, 75/1, 15; Mürselât, 77/7,19; Nebe'; 78/38,40; Nâzi'at 6/9, 34, 42; Abese, 80/33,42; Tekvîr, 81/1,13; Mutaffifin, 83/1, 15; Zilzal, 99/1,8; Kâri'a, 101/1,11).

Kıyâmet İsrafil adındaki meleğin sura üfürmesiyle başlayacaktır. Buna nefha-i ulâ denir. Bunun olabilmesi için yeryüzünde hiçbir iyi insanın kalmaması gerekir. Bu hususta bir hadiste şöyle buyurulmuştur. "Kıyâmet ancak kötü insanlar ve kâfirler üzerine kopacaktır." (Müslim, Fiten, 131). İsrafil ikinci kez sura üfürünce, bütün insanlar yeniden dirileceklerdir. Buna da ikinci nefha denilmektedir. (F.K.)

Kıyâmetin alametleri: Kıyâmetin ne zaman kopacağı bilinmemekle birlikte Hz. Peygamber, o ana işaret eden bazı önemli olay ve belirtiler hakkında açıklamalarda bulunmuştur. Bu işaretler büyük ve küçük olmak üzere iki kategoride gösterilmiştir. Kıyâmetin küçük alametleri olarak, din ve inanç hakında bilgisizliğin yaygınlaşması, içkinin çokça içilmesi, fitne, öldürme ve kargaşanın çoğalması, maddî refahla birlikte kanaatsizlik ve nankörlüğün artması, Allah rızası yerine çıkar ve menfaatlerin ön plana çıkması gibi olayları saymak mümkündür.

Büyük alametler ise şu hadiste bildirilmiştir: "On alamet meydana gelmedikçe kıyâmet kopmaz. Deccal'ın çıkışı, Hz. İsâ'nın yeryüzüne inmesi, Ye'cuc ve Me'cucun çıkışı, Dâbbetü'l Arz'ın çıkışı, güneşin batıdan doğması, doğuda, batıda ve Arap yarım adasında meydana gelmek üzere yerin batışı, duman ve insanları mahşer yerine sürecek olan ve Aden çukurundan çıkan bir ateşin zuhuru." (Müslim, Fiten, 13). Bu hadiste geçen alametlerin hepsi Kur'an'da yer almaktadır. Bu nedenle söz konusu alametlerin tahakkuku konusunda İslâm bilginleri farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Her biri için ilgili kaynaklara başvurulması gerekmektedir.

102/1,2- Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı.1 1

102/3- Hayır; ileride bileceksiniz!

102/4- Hayır, Hayır! İleride bileceksiniz!

102/5- Hayır, kesin olarak bir bilseniz...

102/6- Andolsun, o cehennemi muhakkak göreceksiniz.

102/7- Yine andolsun, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz

102/8- Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz?

14/31- İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.

17/71- Bütün insanları kendi önderleriyle birlikte çağıracağımız günü hatırla. (O gün) her kime kitabı sağından verilirse işte onlar kitaplarını okurlar ve kıl kadar haksızlığa uğratılmazlar.13 13

17/72- Kim bu dünyada körlük ettiyse ahirette de kördür, yolunu daha da şaşırmıştır.

2/109- Kitap ehlinden bir çoğu, hak kendilerine belirdikten sonra dahi, içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi, imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler. Siz şimdilik, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedin, hoşgörün. Şüphesiz Allah, gücü her şeye hakkıyla yetendir.

30/43- Allah tarafından, geri çevrilmesi olmayan bir gün gelmeden önce yüzünü dosdoğru dine çevir. O gün insanlar bölük bölük ayrılacaklardır.

42/47- Allah’tan, geri çevrilmesi imkansız olan bir gün gelmeden önce, Rabbinizin çağrısına uyun. O gün sizin için ne sığınacak bir yer vardır ne de (günahlarınızı), inkar edebilirsiniz!

56/83- Can boğaza geldiğinde, onu geri döndürsenize!

56/84- Oysa siz o zaman bakıp durursunuz.

56/85- Biz ise ona sizden daha yakınız. Fakat siz göremezsiniz.

56/86,87- Eğer hesaba çekilmeyecekseniz ve doğru söyleyenler iseniz, onu geri döndürsenize!

56/88,89- Fakat (ölen kişi) Allah’a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.

56/90,91- Eğer Ahiret mutluluğuna ermiş kişilerden ise, kendisine, “Selam sana Ahiret mutluluğuna ermişlerden!” denir.

56/92,93- Ama haktan sapan yalancılardan ise, işte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır.

56/94- Bir de cehenneme atılma vardır.

56/95- Şüphesiz bu, kesin gerçektir.

56/96- Öyleyse yüce Rabbinin adını tesbih et.

59/18- Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

69/13,14,15- Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş(kıyamet kopmuş)tur.

69/16- Gök de yarılmış ve artık o gün o da çökmeye yüz tutmuştur.

69/17- Melekler onun kıyılarındadır. O gün Rabbinin arşını, bunların da üstünde sekiz taşıyıcı taşır.

69/18- O gün (hesap için Allah’a) arz olunursunuz. Hiçbir sırrınız gizli kalmaz.

69/19- İşte o vakit, kitabı kendisine sağından verilen kimse der ki: “Gelin, kitabımı okuyun!”

69/20- “Çünkü ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum.”

69/22- Yüksek bir cennettedir.

69/23- Onun meyveleri sarkar (kolaylıkla devşirilebilir).

69/24- (Onlara şöyle denir:) “Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için.”

69/25- Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: “Keşke kitabım bana verilmeseydi.”

69/26- “Hesabımın ne olduğunu da bilmeseydim.”

69/27- “Keşke ölüm her şeyi bitirseydi.”

69/28- “Malım bana hiçbir yarar sağlamadı.”

69/29- “Saltanatım da yok olup gitti.”

69/30- (Allah şöyle der:) “Onu yakalayıp bağlayın.”

69/31- “Sonra onu cehenneme atın.”

69/32- “Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu.”

69/33- “Çünkü o, azamet sahibi Allah’a iman etmiyordu.”

69/34- “Yoksulu doyurmaya teşvik etmiyordu.”

69/35- “Bu sebeple, bugün burada onun samimi bir dostu yoktur.”

69/36- “Kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur.”

69/37- "Onu günahkârlardan başkası yemez.”

79/34,35- En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.

79/36- Cehennem, görenler için apaçık bir şekilde gösterilir.

79/37,38,39- Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.

79/40,41- Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.

84/1,2- Gök yarıldığı ve Rabbine boyun eğdiği zaman -ki ona yaraşan budur-,

84/10- Fakat kime kitabı arkasından verilirse,

84/11,12- “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir.

84/3,4- Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman,

84/5- Rabbini dinlediği zaman -ki ona yaraşan da budur- (insan yaptıklarını karşısında bulur!)

84/6- Ey insan! Şüphesiz, sen Rabbine (kavuşuncaya kadar) didinip duracak ve sonunda didinmenin karşılığına kavuşacaksın.

84/7- Kime kitabı sağından verilirse,

84/8- Hesabı çok kolay bir şekilde görülecek,

84/9- Sevinçli olarak ailesine dönecektir.


102/8- Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz?

107/1- Gördün mü, o hesap ve ceza gününü yalanlayanı!

107/2,3- İşte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir.

13/40- Onlara vadettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, (göstermeden) senin ruhunu alsak da senin görevin sadece tebliğ etmektir. Hesap görmek ise bize aittir.

14/51- Allah herkese kazandığının karşılığını vermek için böyle yapar. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.

2/284- Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. İçinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de Allah sizi, onunla sorguya çeker de dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.

21/1- İnsanların hesaba çekilmeleri yaklaştı. Halbuki onlar gaflet içinde yüz çevirmekteler.

21/47- Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.

23/117- Kim, hakkında hiçbir delili olmadığı halde Allah ile birlikte başka bir ilaha taparsa, onun hesabı ancak Rabbi katındadır. Şüphesiz kâfirler asla kurtuluşa eremezler.

24/39- İnkâr edenlere gelince; onların amelleri ıssız bir çöldeki serap gibidir. Susamış kimse onu su sanır. Yanına geldiğinde hiçbir şey bulamaz. (Tıpkı bunun gibi kâfir de hesap günü amellerinden bir şey bulamaz). Ancak Allah’ı yanında bulur da Allah onun hesabını tastamam görür. Allah hesabı çabuk görendir.

26/112- Nûh şöyle dedi: “Onların yaptıklarına dair benim ne bilgim olabilir?”

26/113- “Onların hesaplarını görmek ancak Rabbime aittir. Bir anlayabilseniz!”

29/12- İnkar edenler iman edenlere, “Yolumuza uyun da sizin günahlarınızı yüklenelim” derler. Halbuki onların günahlarından hiçbir şey yüklenecek değillerdir. Şüphesiz onlar kesinlikle yalancılardır.

29/13- Andolsun, onlar mutlaka kendi yüklerini ve kendi yükleriyle beraber nice ağır yükleri yükleneceklerdir. Uydurmakta oldukları şeylerden de kıyamet günü şüphesiz, sorguya çekileceklerdir.

33/38- Allah’ın, kendisine farz kıldığı şeyleri yerine getirmesi konusunda peygambere bir darlık yoktur. Daha önce gelip geçen peygamberler hakkında da Allah’ın kanunu böyledir. Allah’ın emri kesinleşmiş bir hükümdür.

33/39- Daha önce gelip geçen o peygamberler, Allah’ın vahiylerini tebliğ eden, Allah’tan korkan, başka hiç kimseden korkmayan kimselerdir. Allah hesap görücü olarak yeter.

33/7- Hani biz peygamberlerden sağlam söz almıştık. Senden, Nûh’tan, İbrahim, Mûsâ ve Meryem oğlu İsa’dan da. Evet biz onlardan sapa sağlam bir söz almıştık.

33/8- (Allah bunu,) doğru kimseleri doğruluklarından hesaba çekmek için (yapmıştır.) Kâfirlere de elem dolu bir azap hazırlamıştır.

51/1,2,3,4,5,6- Tozutup savuranlara, ağırlık taşıyanlara, kolaylıkla akanlara, iş bölüştürenlere andolsun ki, size vaad olunan şey elbette doğrudur. Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir.1 1

55/31- Yakında sizi de hesaba çekeceğiz, ey cinler ve insanlar!

55/32- O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

65/8- Nice kentlerin halkı Rablerinin ve O’nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azdılar. Bu yüzden kendilerini çetin bir hesaba çektik ve görülmedik bir azaba çarptırdık.

7/6- Kendilerine peygamber gönderilenlere mutlaka soracağız.3Peygamberlere de elbette soracağız.4 3-4

78/27- Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.

82/17- Hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen ne bileceksin?

82/5- Herkes yaptığı ve yapmadığı şeyleri bilecek.

84/8- Hesabı çok kolay bir şekilde görülecek,

88/26- Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.


Kıyamet


Mahşer Yunus Emre[]

İsrafil suru urula, yer ü gök yüzü değşirile

Harab ola yaş u kuru çerh-i felek de yorula.


Kimesne kalmaya bunda, fena ola hepsi sinde

Mikail'in dükkanında şol hak terazi kurula.


Ayan ola çün cümle iş, kurtulmaya yad u biliş

Gele fülan ibni fülan hep adı ile çağrıla.


Cümle halayık hep ite, yeryüzünü düpdüz tuta

Hükmeyleye Cebbar-ı vakt, mahşer depe hep sürüle.


Kopa kıyametin hevli, ikinci nevhanın kavli

Üçüncü nefha içinde yerlerin yüzü yarıla.


Çünkü gele sıddıyk u zaif aşıklara yoktur havıf

Yarınki mahşer gününde Yevme yeşfau kurula.


Yunus var yerağın eylen, yol korkuludur key eğlen

Önünde katran denizi, kıldan sırat da gerile.


Şablon:Haşir

Advertisement