[]
Ad[]
- [1] (edebiyat) Hayal ürünü olan, bilinmeyen bir zamanda geçen, anlatılanlara inandırmak iddiası bulunmayan anlatım türü
- [1] öyküce, öykücük
- masal okumak
- [1] masal okumak
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
Gagavuzca[]
Ad[]
- [1] masal
- (İngilizce): [1] [[tale#(İngilizce)|tale]] (en)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
- Şablon:Kaynak-EtymDict
ESATİR İlk zamanlara ait uydurma hikâyeler. Masallar. Mitoloji. * Saflar. Sıralar. ESATİR-ÜL EVVELÎN İlk zamanlara ait efsâneler. Esatir İlk zamanlara ait uydurma hikâyeler. Masallar. Mitoloji. Saflar. Sıralar.
[]
Ad[]
- [1] (eskimiş) söylenceler
Sırr Şiddetli ateş veya soğuk.
Sırr Gizli hakikat. Gizli iş. Herkese söylenmeyen şey.
Müşâhedetullah'ın mahalli bulunan kalbdeki lâtife.
İnsanın aklının ermediği şey. Allah'ın hikmeti. (Sırrını kimseye fâş etme sırrın fâş olur.Sen kendi sırrını saklayamazsanEl sana nasıl sırdâş olur.)
[]
Ad[]
- [1] Bazı nesnelere parlaklık verme, dış etkilerden koruma, sızmalarını önlemk vb. amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernik.
- [1] Aynaların arkasına ve kaplama metal eşyanın yüzüne sürülen ince tabaka.
- [3] Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey.
- [4] Aklın erişemediği, açıklanmayan veya çözülemeyen şey, giz, gizem.
- [5] Bir işin, bir şeyin dikkat, yetenek, deneyim ve sezgi yardımıyla kavranabilen en zor, en ince yanı.
- [6] Bir amaca ulaşmak için kullanılan, başvurulan özel ve gizli yöntem.
- ser verip sır vermemek
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
Gagavuzca[]
Ad[]
- [1] sır
- (İngilizce): [1] [[email#(İngilizce)|email]] (en)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
[]
Ad[]
- [1] peynir
- Şablon:Kaynak-EtymDict