Yenişehir Wiki
Register
Advertisement

Mescid-i Haram

Yeryüzünde ilk ibâdet yeri olan Kâbe-i muazzamanın etrâfında sonradan yapılan câminin adı. Yeryüzünün en kıymetli yeri Kâbe-i muazzama ve bunun etrâfındaki Mescid-i Harâm denilen câmidir. İslâm mâbedi olan câmilerin en kıymetlisi, en üstünü “Kâbe-i muazzama”, sonra bunun etrâfındaki “Mescid- i Harâm”, sonra Medîne-i münevveredeki “Mescid-i Nebî”, sonra Kudüs’teki “Mescid-i Aksâ”, sonra da Medîne şehri yakınındaki “Kubâ Mescidi”dir. (Bkz. Kâbe, Mescid-i Aksâ, Mescid-i Nebî, Mescid-i Kubâ)

Mescid-i Haram, Arabistan’daki Mekke-i mükerreme şehrindedir. Eskiden Mekke şehri, kuzeyden güneye doğru uzanan karşılıklı iki sıra dağ arasında olup, şehrin uzunluğu üç, genişliği bir kilometre idi. Evleri kargir olup üç-dört katlıydı. Şehir ortasında “Mescid-i Haram” denilen büyük câmi vardı. Mescid-i Haram’ın üstü açıktı. İstanbul câmilerinin avlularında olduğu gibi, avlu etrâfında üç sıra kubbe vardır. Kubbeleri beş yüz adettir. Kubbelerin altında 462 direk vardır. Direklerin 218 adedi mermer olup, yuvarlaktır. 224 adedi “Hacer-i şemis” taşından yontmadır ve altı veya sekiz köşeli ve sarı renklidir. Mescid- i Haram, dikdörtgen gibi olup, kuzey duvarı 164, güneyi 146, doğu duvarı 106, batısı 124 m uzunluğundadır. İstanbul’daki Ayasofya Câmii şerîfinin uzunluğu ise 77 m ve genişliği 72 metredir. Sultanahmed Câmii şerîfinin uzunluğu 72, genişliği 64 metredir. Mescid-i Haram’ın 19 kapısı olup, bu kapılar doğu duvarında dört, batıda üç, kuzeyde beş, güneyde yedidir. Bâb-üs-Selâm, Mescid-i Haram’ın doğu kapılarından olup, Bâb-ı Benî Şeybe adı da verilir. Hac için gidenler Mescid-i Haram’a bu kapıdan girip çıkarlar. Yedi minâresi vardır.

Mekke ile Cidde iskelesi arası 75 km, Medîne ile Cidde arası 424 km, Medîne ile Bedir arası 150 kilometredir. Mekke ile Medîne arasında en kısa yol 335 kilometredir. Resûlullah’ın hicret buyurduğu sâhil yolu 400 km idi. Mekke, denizden 360 m yüksektir.

Hazret-i Ömer zamânından önce, Mescid-i Haram’ın duvarları yoktu. Kâbe’nin etrâfında, bir meydancık ve sonra evler vardı. Halîfe Ömer radıyallahü anh, evlerin bir kısmını yıktırıp, Kâbe etrâfına, bir metreye yakın yükseklikte duvar çevirerek, Mescid-i Haram meydana geldi. Mescid-i Haram muhtelif zamanlarda yenilenmiştir. Bugünkü şekli, Kâbe-i muazzamanın on birinci tâmiri ile birlikte, on yedinci Osmanlı Pâdişâhı Dördüncü Sultan Murâd Han tarafından 1635 (H.1045)te yapılmıştır. Son zamanlarda, genişletmek bahânesiyle, o târihî İslâm eserleri yıkılıp, yok edilmekte, yalnız maddî kıymeti fazla şeyler yapılmaktadır. Kâbe-i muazzamaya saygısızlık edilip, ondan daha yüksek binâlar, oteller inşâ edilmektedir.

Mescid-i Haram içinde bulunan kısımlardan bâzıları şunlardır: Kâbe-i muazzama, Makâm-ı İbrâhim, Metâf-ı şerîf (tavaf yeri), Hatîm, Hicr-i İsmâil, Makâm-ı Cibrîl, Mültezem, Minber-i şerîf, Safâ, Merve, Zemzem Kuyusu.

Kâbe-i muazzama; Mescid-i Harâm ortasında, dört köşe taştan bir oda olup, 17 m yüksekliktedir. Kuzey duvarı 8,8 m, güneyi 7 m, doğusu 11,9 m, batısı 12,8 m enindedir. Doğu ve güney duvarları arasındaki köşede “Hacerü’l-Esved” taşı vardır ve yerden bir metreden ziyâde yüksektedir. Hacılar öptükleri için, çukurlaşmıştır. (Bkz. Hacerü’l-Esved)

Zemzem Kuyusu; Mescid-i Harâm içinde, Hacerü’l-Esved köşesi karşısında ve köşeden sekiz m uzakta bir odada olup, taş bileziği 1,8 m yüksekliktedir. Bu odayı, Birinci Sultan Abdülhamîd Han yaptırmıştır. Zemîni, mermer döşeli ve duvarlara doğru meyillidir. Duvar diplerinde olukları vardır. Kuyuya su sızmayacak şekilde ustalıklı yapılmıştır. Kuyu ağzı, bu hizâdan bir buçuk m kadar yüksektir. Fakat târihin kıymetli yâdigârı olan bu güzel sanat eseri 1963 (H.1383) yılında yıktırıldı. Kuyu ağzı ve birkaç metre çevresi, yeryüzünden birkaç metre aşağı indirildi. (Bkz. Zemzem)

Mescid-i Harâm, Müslümanların hac yapmaları için gittikleri ve ziyâret ettikleri ibâdet yerlerinden biridir (Bkz. Hac). Kâbe’yi tavâf etmek, haccın farzlarından biridir. Tavâf, Mescid-i Haram içinde, Kâbe-i muazzama etrâfında dönmek demektir (Bkz. Tavâf). Mescid dışında dönülmez. Her tavaftan sonra, Mescid-i Haram içinde iki rekat namaz kılmak da sünnettir.

Kâbe ve etrâfındaki Mescid-i Harâm, Müslümanların namazda kıblesidir (Bkz. Kıble). Buraya dönmeleri farzdır. Allahü teâlânın kesin emridir. Peygamberimizin mîrâcı, bir gece Mescid-i Harâm’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya götürülmesi ve oradan göklere çıkarılması sûretiyle vukû bulmuştur. Bunu Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde İsrâ sûresi birinci âyetinde meâlen; “Her türlü noksanlıktan münezzeh olan O Allah’tır ki, kulunu (Muhammed aleyhisselâmı) gece Mescid-i Haram’dan (Mekke’den alıp) o etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götürdü; O’na âyetlerimizden (kudretimize delâlet eden alâmetlerden) gösterelim diye yaptık. O, her şeyi işitir, her şeyi görür.” buyurarak haber vermektedir. Diğer bir âyet-i kerîmede de meâlen buyruldu ki:

Mescid-i Haram’daki Makâm-ı İbrâhim denilen yerde namaz kılın! Biz, İbrâhim’e ve İsmâil’e emrettik ki, tavâf edenler ve rükû edenler, içinde oturanlar ve secde edenler için benim beytimi (evimi) temizleyin! (Bakara sûresi: 125)

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem de buyurdu ki:

Mescidimde (Mescid-i Nebî’de) kılınan namaz, başka yerlerdeki namazdan bin kat daha sevaptır. Mescid-i Haram’daki namaz da, benim mescidimdekinden yüz kat daha sevaptır.

Yeryüzünde ilk binâ edilen mescid, “Mescid-i Harâm”dır.kuzey Türk devletı

Advertisement