2991-3000 | Mesnevi . مثنوی معنوی . Mesnevi-i Manevi . The Mathnawî-yé Ma`nawî . Mathnawi-Masnavi Mevlana Celaleddin-i Rumi |
3011-3020→ |
Vikipedi: Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Mesnevi
Metin manzum tercüme: DİLEK IŞILDAR Metin İngilizce tercüme: Metin Farsça yazılımı: İSMAİL AKSOY
|
FARSÇA ORİJİNALİ |
LATİNO TRANSKRİPTİ |
TÜRKÇE TERCÜMESİ |
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
| |
3001. |
هر دو جنبش آفریدهی حق شناس |
TRANSKRİPT BOŞ |
Kuyruksuz, başsız, karınsız aslanı kim gördü? Tanrı bile böyle bir aslan yaratmamıştır” dedi. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3002. |
لیک نتوان کرد این با آن قیاس |
TRANSKRİPT BOŞ |
Kardeş, iğne yarasına sabret ki gâvur nefsin iğnesinden kurtulasın. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3003. |
زان پشیمانی که لرزانیدیش |
TRANSKRİPT BOŞ. |
Varlıkların kurtulmuş olanlara felek de secde eder, güneş de, ay da.. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3004. |
مرتعش را کی پشیمان دیدیش |
TRANSKRİPT BOŞ |
Vücudunda nefsi ölen kişinin fermanına güneş de tâbidir, bulut da. |
İNGİLİZCE BOŞ
.
|
3005. |
بحث عقلست این چه عقل آن حیلهگر |
TRANSKRİPT BOŞ |
Gönlü ışık yakmayı, şûlelenmeyi öğrenmiş olan kişiyi güneş bile yakamaz. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3006. |
تا ضعیفی ره برد آنجا مگر |
TRANSKRİPT BOŞ |
Tanrı; doğması, batması muayyen olan güneş hakkında “Doğduğu ve battığı zaman onların mağaralarına vurmaz; o mağara hiç güneş yüzü görmezdi”demiştir. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3007. |
بحث عقلی گر در و مرجان بود |
TRANSKRİPT BOŞ |
Bir cüzü, külle ulaşırsa o cüz’ün yanında diken bile, gül gibi baştanbaşa letafet kesilir. |
İNGİLİZCE BOŞ
,
|
3008. |
آن دگر باشد که بحث جان بود |
TRANSKRİPT BOŞ |
Tanrı’yı ululamak, yüceltmek, nasıl olur? Kendini, varlığını horlamak, toprak mesabesinde tutmakla. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3009. |
بحث جان اندر مقامی دیگرست |
TRANSKRİPT BOŞ |
Tanrıyı tevhid etmeyi öğrenmek nedir? Kendini tek Tanrı önünde yakıp yok etmek. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3010. |
بادهی جان را قوامی دیگرست |
TRANSKRİPT BOŞ |
Gündüz gibi şûlelenip parlamayı diliyorsan geceye benzeyen varlığını yak! |
İNGİLİZCE BOŞ
|