←← 61-70 | Mesnevi . مثنوی معنوی . Mesnevi-i Manevi . The Mathnawî-yé Ma`nawî . Mathnawi-Masnavi Mevlana Celaleddin-i Rumi |
81-90 →→ |
Vikipedi: Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Mesnevi Metin manzum tercüme: Kullanıcı:Neslihan Bilgili Metin farsça tercüme: Kullanıcı:haşim aktaş
UNESCO tarafından ilan edilen 800. Mevlana Yılı Anma Etkinlikleri Çerçevesinde Sürmene Mesnevi Grubunca Bu Proje yürütülmektedir.Kaynak belirtilmesi kaydıyla bu çevirinin telif hakları kamuya devredilmiştir. |
FARSÇA ORJİNALİ |
LATİNO TRANSKRİPTİ |
TÜRKÇE TERCÜMESİ |
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
| |
71. |
بود شاهى در زمانى پيش از اين |
TRANSKRİPT BOŞ. |
Onların başları da, savaşları da hayale müstenittir. Öğünmeleri de, utanmaları da bir hayalden ötürüdür |
Mankind’s peace and war because of a fantasy are turning...
Mankind’s pride and shame from a fantasy are springing…
|
72. |
ملك دنيا بودش و هم ملك دين |
TRANSKRİPT BOŞ |
Evliyanın tuzağı olan o hayaller, Tanrı bahçelerindeki ay çehrelilerin akisleridir.
|
But even the saints are transfixed... fascinated by the sight
reflected from the Almighty’s Garden... faces of moonlight.
|
73. |
اتفاقا شاه روزى شد سوار |
TRANSKRİPT BOŞ. |
Padişahın rüyada gördüğü hayal de o misafir pîrin çehresinde görünüp duruyordu.
|
The face of this strange guest who had suddenly appeared
was the same as last night’s vision that king had dreamed.
|
74. |
با خواص خويش از بهر شكار |
TRANSKRİPT BOŞ, |
Padişah bizzat mabeyincilerin yerine koştu, o gaipten gelen konuğun huzuruna vardı. |
|
75. |
يك كنيزك ديد شه بر شاه راه |
TRANSKRİPT BOŞ |
Her ikisi de âşinalık (yüzgeçlik) öğrenmiş bir tek denizdi, her ikisi de dikilmeksizin birbirine dikilmiş, bağlanmışlardı. |
|
76. |
شد غلام آن كنيزك جان شاه |
TRANSKRİPT BOŞ |
Padişah: “Benim asıl sevgilim sensin, o değil. Fakat dünyada iş işten çıkar.div> |
The king said… “You were really the One I loved, not her:
but in this world one action always causes another to occur.
|
77. |
مرغ جانش در قفس چون مىطپيد |
TRANSKRİPT BOŞ |
Ey aziz, sen bana Mustafa’sın. Ben de sana Ömer gibiyim. Senin hizmetin uğrunda belime gayret kemerini bağladım” dedi. |
You are like Mohammed to me… and I am like Omar who is fastening his belt and getting ready to do service for you.
|
78. |
داد مال و آن كنيزك را خريد |
TRANSKRİPT BOŞ |
Muvaffakıyetler verici Ulu Tanrı’dan muvaffakıyet ve bütün ahvalde edebe riayet dileyiş, edepsizlik ve terbiyesizliğin pek fena zararları |
|
79. |
چون خريد او را و برخوردار شد |
TRANSKRİPT BOŞ |
Tanrı’dan edebe muvaffak olmayı dileyelim. Edebi olmayan kimse Tanrı’nın lûtfundan mahrumdur. |
Let us pray to God, to help us to have more self-discipline:
on one unable to control himself God’s Grace doesn’t shine.
|
80. |
آن كنيزك از قضا بيمار شد |
TRANSKRİPT BOŞ |
Edebi olmayan yalnız kendine kötülük etmiş olmaz. Belki bütün dünyayı ateşe vermiş olur. |
One without this, not only is he in such a horrible condition,
but he is helping to set many fires burning on every horizon.
|