Yenişehir Wiki
Register
Advertisement

Şablon:ABC

{{{isim}}}
[[Resim:{{{resim}}}|none|200px|{{{isim}}}]] {{{resim altyazı}}}
Doğum {{{doğum tarihi}}}
{{{doğum yeri}}}
Ölüm {{{ölüm tarihi}}}
{{{ölüm yeri}}}
< Mevlâna Celâleddin-i Rûmî | Ruh | Ego ve Akıl | Form ve Anlam | İlim | Veli | Amel

Kur'an ve Muhammed Muhtar ve Mevlana sözleri[]

MEN BENDE-İ KUR'ANEM EGER CAN DAREM

MEN HÂK-İ REH-İ MUHAMMED MUHTAREM
EGER NAKL KUNED CÜZ İN KES EZ GÜFTAREM
BİZAREM EZ U VEZ AN SUHEN BİZAREM

Bu canım var oldukça ben Kur'ana tutsağım

Muhammed Mustafanın yolundaki toprağım
Benden başkaca bir söz nakledenler olursa
Hem onu söyleyenden hem o sözden uzağım

Edep[]

Adem-i zâde eger bî-edeb est, âdem nist (âdem oğlu eğer ki edepsizdir, âdem değildir.)

Fark der cism-i benî âdem ü hayvan edeb est(âdem ve hayvan cinslerinin cismindeki fark edeptir)

Çeşm be küşâ-yı bi-bîn cümle kelâmullâh (gözünü aç bak cümle kelamullaha)

Ayet âyet hemegî ma’nî-i kur’ân edeb est (ayet ayet bütün manası kur’an’ın edeptir) söz

Güzel söz[]

Bülbüllerin Güzel Sesleri Beğenilir De Bu Yüzden Kafes çeker Onları. Ama Kuzgunla Baykuşu Kim Kor Kafese?

Bakış açısı[]

Göz nereye bakar, gönül oraya akar

Gönül nereye akar, ayak oraya koşar !


(Mesnevi,Mevlana.408-409.beyitler)

Halife Leyla'ya dedi:

--" O, sen misin?

Mecnun senden dolayı mı perişan oldu ve kendini kaybetti? Sen diğer güzellerden üstün değilsin! "

Leyla dedi:

-- " Sus! Zira sen Mecnun değilsin "

Açık kapı[]

Kapattık bazı kapıları dostlar… kör bir kilit vurduk üzerlerine..

Şimdi açılırlar mı yeniden, en tılsımlı sözleri söylesek?..

Yahut yeni kapılar açsak, kaybettiklerimizin peşine düşsek..

Kör kilitli kapıları açmak gerek dostlar..

Biraz cesaret gerek belki..

Gerçeklerle yüzleşmeye cesaret, gerçekleri kabullenmeye cesaret..

Ve gayret, ve gayret…

Yaptığını görmek[]

Bir gün bir derviş,bir kucak dolusu elma ile bayırlar aşan bir genç kıza rastlamış…

Bozkırın sıcağında yorgunluktan al almış kızın yanakları..

-- “Nereye gidersin? Ne doldurdun kucağına?” diye sormuş derviş.

Uzak bir tarlayı işaret etmiş kız: -- “Sevdiğim çalışıyor orada, Ona elma götürüyorum.”

-- “Kaç tane” diye soruvermiş derviş.

Kız şaşkın: -- “İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?” deyivermiş..

Ve usulca koparıvermiş derviş elindeki tespihin ipini!...


Yalnızlık ve Allah'tan uzaklık[]

Yazık ki akşam oldu biz yine yalnız kaldık

Bir kıyısı görünmez denize daldık

Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede

ALLAH'ın denizinde ALLAH 'tan uzak kaldık...

Gel[]

Gel, Yine Gel. Ne olursan ol, Yine Gel! İster Kafir ol, İster putperest ol, İster Mecusi, İstersen yüz kere bozmuş ol tövbeni... Yine gel! Bizim dergahımız umutsuzluk kapısı değil; Umut kapısıdır. Yine gel…


Tasnifsiz sözler[]

Mevlana'nın söylediği ve günümüze kadar insanlığa ışık tutan sözlerinden bazıları:

· Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol. · Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan dert satın alır. . Vazifesini tam yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına ne mazaretin devası ne ilacın şifası deva getirmiş.. . Aşk altın değildir, saklanmaz. Aşıkın bütün sırları meydandadır.. . Yeşillerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe geçici, fakat akıllardan meydana gelen gül bahçesi hep yeşil ve güzeldir.. · Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok. . Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki.. · Sen diri oldukça ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç? · İsa'nın eşeğinden şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir. · Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır. · Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır. · Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir,helvadır. · Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç? · Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır. · Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir. · Nasıl olur da deniz, köpeğin ağzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner? · Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yöne uçar · Tövbe bineği, şaşılacak bir binektir. Bir solukta aşağılık dünyadan göğe sıçrayıverir. · O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise ölüm zehiri ile. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin. · Genişlik, sabırdan doğar. · Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü. · Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur. Kıskançlık ateşten meydana gelir. · Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının. · Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok. · Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer. · Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye, kemer takmaya alışmış kişi. Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler. · Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da şüphe eder. · Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir. · Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir. · Ayın, geceye sabretmesi, onu apaydın eder. Gülün, dikene sabretmesi, güle güzel bir koku verir. Arslanın, sabredip pislik içinde beklemesi, onu deve yavrusu ile doyurur. · Zahidin kıblesi, lütuf, kerem sahibi Allah'tır. Tamahkarın kıblesi ise altın torbası. . Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur.. · Sarhoş, cinayeti yapar da sonra "özrüm vardı, kendimde değildim"der. Kendinde olmayış,kendiliğinden gelmedi sana,onu sen çağırdın. · İnsan gözdür, görüştür, gerisi ettir. İnsanın gözü neyi görüyorsa, değeri o kadardır. · Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz. Suyu başına döksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek. · Yoldaki bir tepecik seni bunaltmış,oysa önünde yüzlerce dağ var · Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır. · Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulüm nedir? Bir şeyi yerine koymamak,başka yere koymak. · Hiçbir kafire hor gözle bakmayın. Müslüman olarak ölmesi umulur çünkü. · Şu deredeki su,kaç kere değişti,yıldızların akisleri hep yerinde. · Yol kesenler olmadıkça ,lanetlenmiş şeytan bulunmadıkça,sabırlılar ,gerçek erler,yoksulları doyuranlar nasıl belirir,anlaşılır? · Oyun ,görünüşte akla uymaz ama çocuk oyunla akıllanır. · Anlayış,edep şehirlilerdedir. Ziyafet,garip konaklamak da köylülerde. · Resimler ister haberleri olsun,ister olmasın,hepsi de ressamın elindedir,o elden çıkar. · Alışsan güvercin sallanan kamıştan kaçar mı hiç?O kamıştan göklere uçan yere alışmamış olan güvercin ürker,kaçar. · Mal, sadakalar vermekle hiç eksilmez. Hayırlarda bulunmak,malı yitmekten korur. · Çalınmış kumaş,devamlı kalmaz insanda. Hırsızı da darağacına götürür. · Ağlayışın,feryat edişin bir sesi,sureti vardır. Zararınsa sureti yoktur. Zararda insan elini dişler ama zararın eli yoktur. · Her korkuda binlerce eminlik vardır,göz karasında onca aydınlık mevcut. · Verdiğini geri alan kişi, ***** gibi kusmuğunu yemiş olur. · Şarap kadehtedir ama kadehten meydana gelmemiştir ki. Ağzını,şarabı verene aç. · Ekme günü gizlemek toprağa tohumu saçmak günüdür. Devşirme günüyse tohumun bittiği gündür,karşılığını bulma günüdür. · Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır. · Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler? · Bülbüllerin güzel sesleri beğenilir de bu yüzden kafes çeker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese? · Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler · Çayırlıktan, çimenlikten esip gelen yel, külhandan gelen yelden ayırt edilir. · Dünya malı, bedene tapanlara helaldir. · Gerçek kokusuyla, ahmağı kandıran yalan sözün kokusu, miskle sarımsak kokusu gibi, söz söyleyenin soluğundan anlaşılır. · Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır. · Ahlaksızların bağırışıyla, yürekli yiğitlerin naraları, tilkiyle arslanın sesi gibi meydandadır. · Kötü nefis, yırtıcı kuştur. · Hırsın yemdir, cehennemse tuzak. · Doğan, avdan av getirir, fakat kendi kanadıyla uçar da avlanır. Padişah da bu yüzden onu keklikle, çil kuşuyla besler. · Dil, tencerenin kapağına benzer. Kıpırdadı da kokusu duyuldu mu ne pişiyor anlarsın. · Yemekle dolu karın, şeytanın pazarıdır. · Sözle anlatılan şey, yalan bile olsa, kokusu, gerçek olduğunu da haber verir, yalan olduğunu da. · Canım bedenimde oldukça, kulum, köleyim, seçilmiş Muhammet'in yolunun toprağıyım. Birisi sözlerimden bundan başka söz naklederse, o kişiden de bezmişim ben, o sözden de. · Sevgiden, tortulu bulanık sular arı-duru bir hale gelir. Sevgiden, dertler şifa bulur. Sevgiden, ölüler dirilir. Sevgiden, padişahlar kul olur. Bu sevgi de bilgi neticesidir. · Mumundur karanlık veren sana. Anlatırdım bunu ama, gönlünün beli kırılıverir. Gönül şişesini kırarsan artık, yaşamak fayda vermez. · Rüşvet alan para pul padişahı değiliz. Paramparça olmuş gönül hırkalarını diker, yamarız biz. · Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de. · İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir. Görememek ayıbı, göstermemek kusuru, uğursuz nefsin parmağına ait işte. · İnsan, gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Göz ise ancak dostu görene denir. · A kardeş, keskin kılıcın üzerine atılmadasın, tövbe ve kulluk kalkanını almadan gitme. · Bir gömlek derdine düşeceksin ama belki o gömlek kefen olacaktır sana. · Dün geçti gitti. Dün gibi, dünün sözü de geçti. Bugün yepyeni bir söz söylemek gerek. · Saman çöpü gibi her yelden titrersin. Dağ bile olsan, bir saman çöpüne değmezsin. · O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme. · Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra · Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin. · Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki? · Ağzını kapa ve altın dolu avucunu aç. Ceset cimriliğini bırak da cömertliği seç. · İnanmışsan, tatlı bir hale gelmişsen, ölüm de inanmıştır, tatlılaşmıştır. Kafirsen, acılaşmışsan, ölüm de kafirleşir, acılaşır sana. · Doğruluk, Musa'nın asası gibidir. Eğrilik ise sihirbazların sihrine benzer. Doğruluk ortaya çıkınca, bütün eğrilikleri yutar. · Bir kötülük yaptıktan sonra pişmanlık hissetmek Allah'ın inayet ve muhabbetine mazhar olmanın delilidir. · Sıkıntı ve huzursuzluk mutlaka bir günahın cezası, huzur ise bir ibadetin karşılığıdır. · Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyvalar aşağı doğru çeker. Meyvasız bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi havada olur. · Topluluk bizim yanımıza geliyor. Susacak olsak, incinirler. Bir şey söyleyecek olsak, onlara göre söylemek lazım geldiğinden o zaman da biz inciniriz · Ümit, güvenlik yolunun başıdır. · Kuş seslerini öğrenen kimse, kuş olmadığı gibi aynı zamanda kuşların düşmanı ve avcısıdır. · Dert, insana yol gösterir. · İman, namazdan daha iyidir. Çünkü namaz beş vakitte, iman ise her zaman farzdır. · İki canlı kuşu birbirine bağlasan, dört kanatlı oldukları halde uçamazlar, çünkü ikilik mevcuttur. · Sokak köpeğine ister altın, ister yünden tasma tak, yine sokak köpeği olmaktan kurtulamaz. · Cübbe ve sarık ile alimlik olmaz. Alimlik, insanın zatında bulunan bir hünerdir. · Değil mi ki gönül mutfağında yemekler tabak tabak, peki ne diye aşağılık kişilerin mutfağına kase tutacakmışım? · Hangi tohum yere ekildi de bitmedi, ne diye insan tohumunda böyle bir şüpheye düşüyorsun? · Testi taştan korkar ama o taş çeşme oldu mu, testiler her an ona gelmeye can atar. · Sus artık yeter! Sır perdelerini pek o kadar yırtma. Çünkü bize, kırıkları sarıp onarmak, sırları örtmek yaraşır. · Altın aramıyorum, altın olmaya yeteneği olan bakır nerede? · Varlık peteğini ören arıdır. Arıyı vücuda getiren mum ve petek değildir. Arı biziz. Şekil sadece bizim imal ettiğimiz mumdur · Dünya köpüktür. Tanrı sıfatlarıysa denize benzer. Fakat şu cihan köpüğü, denizin arılığına, duruluğuna perdedir. · Sözün içini elde etmek için harf kabuğunu yar. Saçlar da sevgilinin yüzünü, gözünü örter. · Burnuna sarımsak tıkamışsın, gül kokusu arıyorsun. · Biz, tulumla, küple, testilerle tatmin olmayız. Bizi çekip ırmağınıza götürün. · Dünyaya demir atmış Karun'u, yer çekti, yuttu. Ulular ulusu İsa'yı gökyüzü çekti, yüceltti. · Ekmek, beden hapishanesinin mimarıdır. · Gübre olup bostanın gönlüne giren pislik, yok olur gider de pislikten kurtulur, kavunun, karpuzun lezzetini arttırır. · Avlanmak istedik mi uçup gittiğimiz yer Kafdağı'dır. Akbaba gibi leş avlamayız biz. · Bir köpeğin önüne bir çuval şeker koysan bile, onun gönlü yine leş peşindedir. Şekerden ne anlar o? · Allah ile birleşmek demek, senin varlığının O'nunla birleşmesi demek değildir. Senin yok olmandır. · Küfürle iman, yumurtanın akıyla sarısına benzer. Onları ayıran bir berzah var, birbirine karışmazlar. · Köpekler gibi kızmayı bırak, arslanların gazabına bak. Arslanların gazabını görünce de var, bir yaşına girmiş koyun gibi yavaş ol. · Din evinde haset faresi bir delik açar ama kedinin bir miyavlaması ile ürker kaçar. · Kadınlar, aklı olanlara, gönül sahiplerine pek üstün olurlar. Cahillere gelince, onlar, kadına üstündür. Çünkü tabiatlarında hayvanlık vardır. Sevgi ve acımak, insanlık vasıflarıdır. Hiddet ve şehvet ise hayvanlık vasıfları. · Mümin bir kopuza benzer. Madem ki inanan kişi feryat edip ağlamada kopuzdur, kopuz kendisine mızrap vuran olmadıkça feryat etmez. · Madem ki, akıl babandır beden de anan, oğulsan babanın yüzüne bak. · Yeryüzü ile dağda aşk olsaydı, gönüllerinde bir ot bile bitmezdi. · Kuş, kafeste kaldıkça başkasının buyruğu altındadır. Kafes kırıldı da kuş uçtu mu, nerede ona geçecek buyruklar? · Bal çanağının ağzı kapalı. Sen ise, üstünü, yanını yalayıp duruyorsun. Çanağı yere çal, · İnsana bütün korku içinden gelir fakat insanın aklı daima dışarıdadır. · Dil, anlamlara bir oluktur adeta, fakat nereden sığacak oluğa deniz? · O kadar çok koşmayın, o kadar yorulmayın, şu yerin altında çırak ne olmuşsa usta da o olmuştur. · Bir lağımın pis kokusunu koklamak, ruhu kokuşmuş zenginlerle sohbetten yüz misli iyidir. · Sen, yeni bir çocuk doğurmadıkça, kan tatlı süt haline gelmez. · Hırsızlara, kötülere, alçaklara acımak, zayıfları kırıp geçirmektir. · Aşk, davaya benzer. Cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki. · Tohum yerde gizlenir de, o gizlenmesi bağın, bahçenin yeşermesine sebep olur. · Yazı yazılırken eli görmeyen kişi, yazı kalemin oynamasıyla yazılıyor sanır. · Gül solup, gül bahçesi harap olduktan sonra gülün kokusunu nereden duyabiliriz? Gülsuyundan! · Firavun, yüzbinlerce çocuk öldürttü, aradığıysa evinin içindeydi. · Geminin içindeki su, gemiyi batırır. Geminin altındaki suysa, gemiye arka olur. · Aynanın berraklığını yüzüne karşı söylersen, ayna hemen buğulanır, seni göstermez olur. · Eşek, suyun kadrini bilseydi, ayak yerine baş koyardı ırmağa. · Aklın deveciye benzer, sense devesin. Aklın seni ram eder, ister istemez dilediği yere çeker götürür. · Eğer parça buçukta bütünle beraberdir, ondan ayrılmaz diyorsan, diken ye, diken de gülle beraberdir. · Gümüşün dışı aktır, berraktır ama onun yüzünden el de kararır, elbise de. · Ateşin kıvılcımlarıyla al al bir yüzü vardır. Ama yaptığı kötü işe bak, karanlığı seyret. · Yoksul, cömertliğin aynasıdır. · Peygamberler insanları Allah'a ulaştırmak için gelmişlerdir. İnsanların hepsi bir bedense, kulla Allah birleşmişse kimi kime ulaştıracaklar? · Bir mumdan yakılan mumu gören, gerçekten de asıl mumu görmüştür. Düşünenlerin düşündürdükleri... · Sabır, genişliğin anahtarıdır. · Gündüz gibi ışıyıp durmayı istiyorsan, geceye benzeyen varlığını yaka dur. · Ana karnındaki çocuğa doğmak, dünyadan göçmektir · Somuna benzer bir şey düzsen, emdin mi, şeker gelir ondan, ekmek tadı değil. · Terazide arpa altınla yoldaş olur ama bu, arpanın da altın gibi değerli olmasından değildir. · Koruktaki su ekşidir ama koruk üzüm olunca tatlılaşır, güzelleşir. Derken küpte yine acır, haram olur fakat sirke olunca ne güzel katıktır. · Ay, yıldızlardan utanır ama yine de cömertliği yüzünden yıldızların arasında bulunur. · İnanan, inananın aynasıdır. · Sen şekillerde kalırsan puta tapıyorsun demektir. Her şeyin şeklini bırak, manasına bak · Rengi kara bile olsa, bir kişi seninle aynı maksadı güdüyorsa, ona ak de, senin rengindedir. · Hacca gideceksen, bir hac yoldaşı ara. İster Hint'li olsun, ister Türk, ister Arap. Şekline, rengine bakma, maksadı ne, ona bak. · Yokluk, varlığın aynasıdır. · Arslanın boynunda zincir bile olsa, bütün zincir yapanlara beydir arslan. · Zıddı meydana çıkaran, onun zıddı olan şeydir. Bal, sirkeyle belirir. · Kasırga pek çok ağaçlar yıkar fakat yeşermiş bir ota ihsanlarda bulunur. · Dostların ziyaretine eli boş gelmek, değirmene buğdaysız gitmektir. · Herkes güneşi görebilseydi, güneşin ışıklarına delalet eden yıldızlara ne ihtiyaç vardı? · Hiç köpeğin havlaması, ayın kulağına değer mi? · Huzurunda bulunmayanlara bile böyle elbiseler, böyle yiyecekler verirse, kim bilir konuğun önüne ne nimetler koyar. · Hıristiyanların bilgisizliğine bak ki, asılmış Tanrı'dan medet umuyorlar. · Resim, ressama, beni kusurlu yaptın diye söz mü söyleyebilir? · İnsanoğlu, dilinin altında gizlidir. Dil, can kapısının perdesidir. Yel, perdeyi kaldırdı mı ne var, belirir bize. · Sen de sağ eline bir sopa aldın ama senin elin nerede, Musa'nın eli nerede · Akıllı birisinden gelen cefa, bilgisizlerin vefasından iyidir. · Kara odun ateşe eş oldu mu, karalığı gider, tümden ışık kesilir. · Merhamet, kine merhemdir. · Tahta içinde yaşayan kurt, o tahtanın fidan olduğu vakit ki halini bilir mi hiç? · Madem ki hırsızsın, bari o güzelim inciyi çal, madem ki gebe kalıyorsun, bari yüce bir çocuğa gebe kal. · Korukla üzüm birbirine zıttır ama, koruk olgunlaştı mı güzel bir dost olur. · Tanrı yüzünü çirkin yaratmışsa, kendine gel de, hem çirkin yüzlü hem çirkin huylu olma bari. · Aynada bir şekil görürsün hani, senin şeklindir o, aynanın değil. · Satrançta piyon yola çıkar da, sonunda yüce vezir olur. · Kibir kokusu, hırs kokusu, tamah kokusu, söz söylerken soğan gibi kokar. · Sonsuzun iki yanı da yoktur, ortası nasıl olabilir? · Dosttan, yakınlardan gelen bir cefa, düşmanın üçyüzbin cefasına bedeldir. . Bal yiyen arısından gocunmaz.. · Güneşin ışığı pisliğe vursa bile pislenmez, ışıktır o. · Başın ırmağın suyuna daldı mı, suyun rengini nasıl görebilirsin? · Davud'un elinde mum oluyor, senin elindeyse mum, demire dönüyor. · Sabır, insanı maksadına en tez ulaştıran kılavuzdur. · Yılan yumurtası da serçe yumurtasına benzer ama aralarında ne kadar fark var. · Bilginin, iki kanadı vardır, şüphenin tek. · İkiyüz batman bala, bir okka sirke döksen, balın içinde erir, gider. Balı tattın mı sirkenin tadını bulamazsın fakat tartarsan bir okka fazla gelir. Demek ki sirke, hem yok olmuştur, hem vardır. · Bir kuyudan her gün toprak çeker, her gün orayı kazar, eşersen, sonunda arı duru suya ulaşırsın. · Denizden bile yerine su koymadan devamlı su alsan, bu işin denizleri çöle çevirir. · Sen, yerdeki yeşillik gibisin, ayağın bağlı. Bir yel esti mi, tam inanca ulaşmadan başını sallarsın. · Oltandaki et lokması, balık avlamak içindir. Öyle lokma ne bağıştır ne cömertlik. · Sözün eğri olsa da, anlamı doğru bulunsa, sözdeki o eğrilik, Tanrı'ya makbuldür. · İçen akıllıysa, aklının parlaklığı daha da artar, fakat kötü huyluysa daha beter olur. Ama halkın çoğu kötü olduğundan, beğenilmez huylara sahip bulunduğundan, içki herkese haram edilmiştir. · Eşeğin ardını öpmekte bir tat, tuz yoktur. Faydasız yere, sakalını, bıyığını kokutur. · Pirlik, saçın sakalın ağarması ile elde edilmez. İblisten daha ihtiyar kim var? · Tavus kuşu gibi sadece kanadını görme, ayağını da gör. · Pirenin ısırışından meydana gelen yanış, seni yılan soktu mu yok olur gider. · Öküz, ansızın Bağdat'a gelir, şehri bir baştan öte gezip, dolaşır. Bütün o zevki, hoşluğu, tadı, tuzu görmez de göre göre karpuz kabuğunu görür. · Hani bir hayvan vardır, porsuktur adı. Dayak yedikçe semirir, büyür, köteği yedikçe daha iyileşir, sopa vuruldukça semirir, insan da gerçekte porsuktur, çünkü o da dert, mihnet sopasıyla büyür, semizleşir. · Uçan kuş, yeryüzünde kalsa tasalanır, derde düşse ağlayıp inlemeye koyulur. Fakat ev kuşu, kümes hayvanı, yeryüzünde sevinçle yürür, yem toplar, neşeyle koşar durur. · Ölülerle savaşıp gazilik elde edilmez. · Hoş, güzel ömür, yakınlık aleminde can beslemektir. Kuzgunun ömrü ise fışkı yemeye yarar. · Kin, sapıklığın da aslıdır, kafirliğin de. · Kuru duayı bırak, ağaç isteyen tohum eker. · İnciyi sedefin içinde ara, hüneri de sanat ehlinden iste. · İnsan bir ağaca benzer, kökü, ahdinde durmaktır. · Susmakla canın özü, yüzlerce gelişmeye ulaşır. Ama söz, dile geldi mi, öz harcanır. · Hiç ay, yeryüzünde ev sahibi olur mu? · Hırs, çirkinlikleri bile güzel gösterir. · Padişahın adamlarından biri, zindanın burcunu yıksa, zindancının gönlü bu yüzden kırılır mı hiç? · Hiçbir şeyden haberi olmayan cansızlardan, gelişip boy atan bitkiye, bitkiden yaşayış, derde uğrayış varlığına, sonra güzelim akıl, fikir, ayırt ediş varlığına geldin. · Yol afetleri içinde şehvetten beteri yoktur. · Demirciliği bilmiyorsan, demirci ocağından geçerken sakalın da yanar, saçın da. · Taş, taşlıktan çıkıp yok olmadıkça, mücevher olup yüzüğe takılır mı hiç? · Padişah, töhmet altına alınanı Karun'a çevirir. Artık suçsuzu ne hale kor, onu sen düşün. · Eğri ayağın gölgesi de eğridir. · Tam inanç aynası kesilen kişi, kendini görse bile, Tanrı'yı görmüş olur. · Bilgiye ulaştı mı ayak, kanat olur. · Göz olgunlaştı mı, temeli, özü görür. Ama kişi şaşı oldu mu parça buçuğu görür ancak. · Sınama, deneme yolunda bilgi, tam inançtan aşağıdır, zindansa yukarı. · Can, doğan kuşuna benzer, beden ona bir tuzak

Ego ve akıl[]

< Mevlâna Celâleddin-i Rûmî | Ruh | Ego ve Akıl | Form ve Anlam | İlim | Veli | Amel
  • Eğer egonun formunu bilmek istersen ey genç, cehennem ve onun yedi kapısının hakkında oku!

Mesnevi I-779

  • Cehennem bu nefstir; cehennem, bir ejderhadır ki harareti denizlerle eksilmez.

Yedi denizi içer de yine kocakarıya benzeyen nefsin harareti ve coşkunluğu azalmaz. Mesnevi I-1375-76

  • Kendini gören, kendini beğenen; birisinde bir suç gördü mü ...İçinde cehennemden daha şiddetli bir ateş parlar.

O, bu kibre din gayreti adını takar; kendi kafir nefsini görmez Mesnevi I-3347-48

  • Kötülerin kötülüklerine acıyın. Benliği, kendini görüp beğenmenin etrafında dolaşmayın kendinize gelin.

Allah gayreti pusudan çıkmaya görsün; baş aşağı yerin dibine gidersiniz. Mesnevi I-3416-17

  • Duyusal ego Allah'a karşı kör ve sağırdır.

Mesnevi IV-235

  • Hırsız gibi olan ego ve onun işleriyle ilgilenme. Rabbinin işi hariç herşey boştur, boş!

Mesnevi II-1063

  • Akıl, iki çeşittir: Birincisi kazanılan akıldır; sen onu mektepteki çocuk gibi

Kitaptan, hocalardan, düşünceden, alışkanlıktan, kavramlardan, ve yeni ilimlerden öğrenirsin. Aklın başkalarınınkinden daha büyük olur fakat edindiklerinin ağırlığıyla yorulursun. Diğer akıl, Allah'ın ihsanıdır. Onun kaynağı ruhtadır. Gönülden bilgi pınarı fışkırdığında onun kaynağı ne bozulur, ne eskir ne de renk değiştirir. Edinilmiş akıl dışarıdan eve akan bir ırmağa benzer. Eğer yolu üzerinde bir engel olursa aciz kalır. Kendi içindeki pınarı ara sen! Mesnevi IV- 1960-68

  • Filozof entelektüel kavramlarla bağlıdır saf veli ise akıllarının Aklına tırmanır.

Akılların aklı özdür, senin aklınsa kabuk. Hayvanların mideleri sürekli kabuk ararlar. Özü arayanlar kabuklardan binlerce kez tiksinmişlerdir; Allah'ın velilerinin gözünde yalnızca öz caizdir. Aklın derisi yüzlerce deliller verirken Evrensel akıl nasıl olurda kesinlikten uzak bir adım atar? Mesnevi III-2527-2530

  • Akıllar arasındaki zıtlıkların farkında ol!

Biri dünyadan semaya uzanır, Güneş gibidir diğeri Venüs'ten veya kayan yıldızdan daha aşağıdır. Kandil gibi titrek, sarhoş bir akıl olduğu gibi ateş kıvılcımı gibi bir akıl da vardır... Cüzi akıl gözden düşmüş akıldır; dünya arzusu insanı asıl hedefinden yoksun bırakır. Mesnevi V- 459-461 ve 463

A[]

  • A kardeş, keskin kılıcın üzerine atılmadasın, tövbe ve kulluk kalkanını almadan gitme.
  • Acele şeytan hilesidir, sabır ve tedbir Allah lütfu.
  • Açlık, ilaçların padişahıdır. Hekimler niye perhiz verir düşünsene.
  • Adam savaşmakla çetin er sayılmaz, öfkelendiği zaman kendini tutabilendir çetin.
  • Aklın varsa bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap.
  • Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur.
  • Allah mermere emir vermez.
  • Allah merhalesinde akıl beygirine yol yoktur.
  • Allah üstünlük bakımından göz yaşını şehitlerin kanı ile eş tuttu.
  • Allah’a şükür, rızkı artırır.
  • Allah'ım sen kimi dertle hasta etmek dilersen ona ağlayış kapısını kapatırsın. Kimi de beladan kurtarmak dilersen gönlüne sızlanma ve ağlayış verirsin.
  • Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yöne uçar.
  • Aklın başına gelince pişman olacağın bir işi sakın yapma.
  • Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.Şablon:Gününsözü
  • Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
  • Ayrılık içinde insanın gözünü açıp kapayıncaya kadar geçen zaman yıl gibi gelir.
  • Aşk,herşeydedir ama hiçbirşeyde görünmez.
  • Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki!
  • Aşk, öyle engin bir denizdir ki, ne başlangıcı ne de sonu vardır.
  • Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de.
  • Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulüm nedir? Bir şeyi yerine koymamak, başka yere koymak.
  • Aklın yoksa yandın, ya kalbin yoksa o zaman sen zaten yoksun ki
  • Akıllı insan düşündüğü herşeyi söylemez, fakat söylediği herşeyi düşünür.Şablon:Gününsözü
  • Arslanın boynunda zincir bile olsa, bütün zincir yapanlara beydir arslan.
  • Ayıpsız dost arayan, dostsuz kalır.

B[]

  • Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak ol.
  • Başkalarına imrenme, çok kimseler var ki senin hayatına imreniyorlar.
  • Beri gel, beri!
    Daha da beri! Niceye şu yol vuruculuk?
    Madem ki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik?
  • Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.
  • Bir adamın camilere alıştığını görürseniz, imanlı olduğuna şahitlik ediniz.
  • Bir katre olma, kendini deniz haline getir
    Madem ki denizi özlüyorsun, katreliği yok et gitsin.
  • Bir kimseyi tanımak istiyorsan, düşüp kalktığı arkadaşlarına bak.
  • Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez.
  • Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.
  • Birşeyi bulunmadığı yerde aramak aramamak demektir.
  • Biz güzeliz, sen de güzelleş, beze kendini.
    Bizim huyumuzla huylan, bize alış başkalarına değil.
  • Bütün kâinat birbirine sevgi ile bağlanmış.
    Sevgini vermesini öğren.
    Çünkü gönlün anlasın ki hepsine yer varmış.
    Sevgisiz insandan dünya, unutma ki korkarmış.
  • Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
  • Bülbüllerin güzel sesleri beğenilir de bu yüzden kafes çeker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese?
  • Büyük Allah’tan bizler niye terbiye isteriz? Çünkü terbiyesizler, Allah’ın lütfundan mahrumdurlar. Terbiyesiz, yalnız kendine kötülük etmez, bütün utanç ve erdem ufuklarını ateşler.
  • Bil ki.. Domuzların önüne elmaslar serilmez, mücevherden ancak sarraflar anlar başkası bilmez, ne fark eder ki kör insan için elmas da bir cam da, sana bakan kör ise kendini camdan sanma.
  • Beni bir ben bilirim, bir de Yaradan.Bana bir ben lazımım, bir de Anlayan.
Dosya:Mevlana2007.jpg

2007 UNESCO Mevlânâ Yılı

C[]

  • Canım tenimde oldukça Kur’ân’ın kölesiyim. Ben Hakk’ın seçkin peygamberi Muhammed’in yolunun toprağıyım. Her kim bundan başka benden bir söz naklederse, ona çok üzülür ve o sözden de çok üzüntü duyarım.
  • Cehalet insanı çirkinleştirir.Suskunluğum asaletimdendir.Her lafa verilecek cevabım vardır.Lakin, lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye.
  • Cenab-ı Hakk kâfir için necis dedi. Fakat dikkat et ki; kâfirlerin dışı pis değildir. O pislik onların din ve ahlakındadır.
  • Cahil olanların merhameti ve lütfu azdır.
  • Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol.
  • Cibilliyetsize ilim öğretmek, eşkıyanın eline kılıç vermektir.
  • Can konağını aramadaysan, cansın; bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin,bir damla su arıyorsan susun,zulmün peşindeysen zalimsin,aşkı arıyorsan aşıksın,Gönlün neye kapılmışsa O’sun sen. Şu nükteyi biliyorsan, işi biliyorsun demektir

Ç[]

  • Çalış çabala da nura ulaş. Pekmez içinde ne kaynatılırsa pekmez lezzeti alır. Havuç, elma, ayva, ceviz pekmezde kaynasa pekmez tadı alır. Bilgi nura karışırsa inatçı ve kötü kişiler bile bilgiden nur bulurlar.

D[]

  • Din düşmanlarının başına kılınç ol, kurt gibilere ateş saç; çünkü onlar, Yusuf düşmanıdırlar.
  • Denizin dibinde incilerle taşlar karışık olarak bulunurlar, övülecek şeyler de kusur ve yanlışların arasında bulunurlar.
  • Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
  • Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.
  • Dünle beraber gitti düne ait ne varsa, bugün yeni şeyler söylemek gerek.Şablon:Gününsözü
  • Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının.
  • Denizde inciler derinde olur. Çerçöp sahilde olur.
  • Doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur.
  • Dostun yanına hediyesiz gitmek,buğdaysız değirmene gitmek gibidir.
  • Dıştaki ateş suyla söner. Şehvet ateşi, parladıkça parlar; adamın yüzünün suyunu yerlere döker.

E[]

  • Eğer müslümanca yaşamak istersen Kur’ân’a sarıl; çünkü, onsuz islami hayat mümkün değildir.
  • Eğer sen, can konağını arıyorsan, bil ki, sen cansın. Eğer bir lokma ekmek peşinde koşuyorsan, sen bir ekmeksin. Bu gizli, bu nükteli sözün manasına akıl erdirirsen, anlarsın ki, aradığın ancak sensin sen.Şablon:Gününsözü
  • Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır.
  • Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da şüphe eder.
  • Eşekten şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir. Şablon:Gününsözü
  • Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır.
  • Ey Zulümle bir kuyu kazan! Sen kendin için tuzak hazırlıyorsun.
  • Ey arkadaş, sufi, bulunduğu vaktin oğludur. Bu iş yarın olsun yarına kalsın demek, tarikat anlayışına uymaz.

F[]

  • Filozofların felsefesi, insanoğlunun zan ve şüphesini artırır. İslam’ın hikmeti ise, insanı yücelere ulaştırır.
  • Fakire verilen daha onun eline geçmeden Allah'a ulaşır.

G[]

  • Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
    İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel,
    Bizim dergahımız, umitsizlik dergahı değildir,
    Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel.
  • Gelin bağa yeşiller kuşanan doğayı görün. Her köşede bir çiçek dükkanı açan doğayı görün. Güller gülerek sesleniyor bülbüllere: Susun, susarak doğayı görün.
  • Genişlik, sabırdan doğar.
  • Gerçek aşkta ne vefa vardır ne cefa.
  • Gönül nuru olmayan gönül, gönül değildir. Bedende ruh yoksa topraktır.
  • Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin.
  • Gözünün cevherini nerede eskittin, beş duyunu nerelerde kullandın.
  • Gözünüzü açıp Kur’ân’a bakınız. Allah kelâmı olan kur’an’ın tüm ayetleri edep öğretmektedir.
  • Gül düşünür, gülistan olursun. Diken düşünür, dikenlik olursun! Şablon:Gününsözü
  • Gülün dikene katlanması, onu güzel kokulu yaptı
  • Güneş olmak ve altın ışıklar halinde
    Ummanlara ve çöllere saçılmak isterdim
    Gece esen ve suçsuzların ahına karışan
    Yüz rüzgarı olmak isterdim.
  • Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığını kır gitsin. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
  • Güzel yüz aynaya âşıktır.

H[]

  • Hamdım, piştim, yandım.
  • Hak'tan bahar fermanı gelmedikçe, toprak sırrını açmaz.Şablon:Gününsözü
  • Hayatının gidişi, Hz.Muhammed’in sünnetinden sapmasın. Onu bırakma! Aklına ve hünerine az güven!
  • Hayatı sen aldıktan sonra ölmek, şeker gibi tatlı şeydir
    Seninle olduktan sonra ölüm, tatlı candan daha tatlıdır.
  • Hem gam çağında, hem esenlik çağında Allah’a dayanmadan, tümden ona teslim olmadan başka her şey düzendir, tuzaktır.
  • Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.
  • Her insan bir alemdir. İnsan düşünceden ibarettir, geri kalan et ve sinirdir. Şablon:Gününsözü
  • Her rüzgarla otlar gibi sallanırsan, dağlar kadar olsan da bir ota değmezsin.
  • Her şey kader ile takdir edilmiştir. Kısmetine razı ol ki rahat edesin.
  • Her zaman doğruyu söyle, ama her zaman her doğruyu değil.
  • Herkes aynı fikirdeyse, hiç kimse yeterince düşünmüyor demektir.
  • Herkesin bakmadığı yönden bak dünyaya.
  • Herşeyi, aramadıkça bulamazsın; fakat bu dost başka; bunu bulmadan arayamazsın.
  • Hırs insanı kör ve ahmak eder. Bilgisiz hale sokar da ölümü kolaylaştırır.
  • Hırsızlığın çirkinliği, çalınan şeye göre değişmez ki; ha bir altın çalmışsın ha bir iğne.
  • Hiçbir ölü öldüğüne hayıflanmaz, sadece azığının azlığına hayıflanır. Ölen kuyudan ovaya çıkmış demektir.

I[]

  • Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok.
  • Irz ve namustan mahrum olanlar, millet ve vatan hissi taşımazlar; böylelerinden sakınılmalıdır.

İ[]

  • İçinde azıcık nur olmayana, dışarıdan verilen öğüt fayda vermez. [1]
  • İçteki kiri su değil, ancak gözyaşı temizler.
  • İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir.
  • İnsan dostunun huyunu alır.
  • İnsan içki içmekte serbest, ama sarhoş olmakta serbest değildir.
  • İnsanlar, güller arasında dikenler bulunduğundan şikayet edeceklerine, dikenler arasında güller yaratıldığına şükretmelidir.
  • İnsanları iyi tanıyın, her insani fena bilip kötülemeyin, her insanı da iyi bilip övmeyin.
  • İnsan gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Göz ise ancak gerçek dostu görendir.
  • İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
  • İnanan kişi, işlerini Allah emretti diye yapar. İnanmayan ise, mücadele ve gösteriş olsun diye yapar. Böyle inatçı kişilerin başlarına toprak saç.

K[]

  • Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır.
  • Kadınlarda hayvani sıfat fazladır. Çünkü kadın koku ve renge fazlaca meyleder.
  • Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı.
  • Kanat vardır Doğanı padişaha götürür;Kanat vardır Kuzgunu leşe götürür
  • Kargalar gülistanı işgal ettiklerinde bülbüller siner ve susar.
  • Kendi körlüğünü tedavi etmeye çalış, yoksa alem hep O'dur, fakat O'nu görecek göz olmalıdır.
  • Kendini noksan gören kişi, olgunlaşmaya on atla koşar. Kendini olgun sanan ise Allah'a bu zannı sebebiyle ulaşamaz.
  • Kır oğul zinciri; hür gez, hür konuş,
    Yok mu altından gümüşten bir kurtuluş?
  • Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmayan herkese dost kesilir. Nakışsız ayna olur, tüm nakışlar onda seyredilir.
  • Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur. Kıskançlık ateşten meydana gelir.
  • Kim demiş gül yaşar dikenin himayesinde? Dikenin itibarı gül himayesinde!
  • Kim sabrederse rızkı gelir ona. Aşırı hırsla çalışma ve çabalama sabırsızlıktır.
  • Kim zahmet çekerse defineyi elde eder.
  • Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.
  • Korku erkektir, umut ise dişi; onlardan ölümsüz ve temiz şeyler doğar.[2]
  • Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü.
  • Kötü zanda bulunan kişi çirkindir. Aslında o kendi içini vurur karşıya.
  • Kötülerin övülmesi arşı titretir.
  • Kötülük insana tamahtan gelir. Kanaatten kimse ölmedi, hırsla da kimse padişah olmadı.
  • Kızgınlıkla gönüllere ateş saldın mı, cehennem ateşinin aslı oldun gitti.
  • Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
  • Kötü huy kılavuzun oldukça mutlu olacağım sanma! Sen sabaha kadar gaflet uykusundasın, ömür ise kısadır. Korkarım ki,sen bu uykudan uyanınca gündüz olur.
  • Kurdun kuzuyu yemeye niyetlenmesinde şaşılacak bir şey yoktur. Şaşılacak olan odur ki bu kuzu, kurda gönül bağlamış, aşık olmuştur.
  • Kardeşim sen düşünceden ibaretsin,Geriye kalan et ve kemiksin,Gül düşünür gülüstan olursun,Diken düşünür dikenlik olursun

L[]

  • Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir, helvadır.

M[]

  • Muhabbet ve merhamet, insanlığın; hiddet ve şehvet de hayvanların sıfatlarıdır.
  • Madem ki rızkı taksim eden O’dur, o halde şikâyet küfürdür. Sabır gerekir. Sabır, genişliğe ulaşmanın anahtarıdır. Allah’tan başka herkes düşmandır. Sen asıl dostu düşmanlara şikâyet eder, halinden sızlanırsın öyle mi? Padişah köleye şikayet edilir mi? Akıllı ol.
  • Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler.
  • Mideyi bırak da gönül tarafına salın. Salın da Allah’tan perdesiz selam alasın.
  • Mücevherler vakitle alınabilir ama vakitler mücevherle alınamaz.[3]
  • Münafığın özrü kabul edilmez. Çünkü o özür dilindedir kalbinde değil.
  • Müzik Allah'ın dilidir.

N[]

  • Nasıl olur da deniz, köpeğin agzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner?
  • Ne insanlar gördüm üzerlerinde elbise yok, ne elbiseler gördüm içlerinde insan yok.
  • Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır.Şablon:Gününsözü
  • Ne tükenmez hazinesin ey dil! Ne devasız bir dert!
  • Nefsinin istediğini yapıp da bir de “inşallah” demek Allah’la alay etmektir. Kimi kandırıyorsun?
  • Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?
  • Nerde akarsu varsa, orada yeşillik vardır.
    Nerde akan gözyaşı varsa, oraya rahmet gelir.

mum diğer bir mumu tutuşturmakla ateşinden birşey kaybetmez

O[]

  • O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise ölüm zehiri ile. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin.
  • O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.
  • Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir.
  • Ne olursan ol,yine gel.

Ö[]

  • Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız
    Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir.

P[]

  • Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır.

R[]

S[]

  • Sabır, demir kalkandır.
  • Sabır sevinç anahtarıdır.
  • Sebatsız sedef, inci tutmaz.
  • Secde ve rükû, varlık tokmağını, Allah kapısına vurmaktır. Çok vur, mutlaka açılır kapı.
  • Sen anılması güzel olan söz ol.
    Çünkü insan, kendisi hakkında söylenilen güzel sözlerden ibarettir.
  • Sen diri oldukça ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç?
  • Senin için başkasını terk eden, başkası için de seni terk eder.
  • Sen zayıfları yardımcısız, kimsesiz sanma; Kur’ân’dan “İzâ câe nasrullâh”ı oku
  • Sende en iyi ne varsa, dostuna onu ver.
  • Sen öyle büyük bir varlğın aşkını seç ki, bütün peygamberler, onun aşkıyla kudret ve kuvvet buldular, şeref ve saadete erdiler.
  • Sual de bilgiden doğar, cevap da.
  • Sukŭnetim asaletimdendir. her lâfa verilecek bir cevabım var.lâkin; Bir bakarım lâf lâfmı diye , birde bakarım söyleyen adammı diye.

Ş[]

  • Şeytan tabiatı bakımından insana düşmandır. İnsanın helak oluşuna sevinir o.
  • Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan dert satın alır.
  • Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz
  • Şu tertemiz tarlaya sevgiden başka bir tohum ekmeyiz biz.
  • Şunu iyi bilki;eğer, gönlün, sırlarına mezar olursa muradın çabucak hasıl olur.
  • Sarhoş, cinayeti yapar da sonra "özrüm vardı, kendimde değildim"der. Kendinde olmayış,kendiliğinden gelmedi sana,onu sen çağırdın.

T[]

(anlamlarıyla yazın hainler kötüler şerefsiz yaz lan anlamını)Ten midesi insanı samanlığa çeker, gönül midesi reyhana çeker. Ot ve arpa yiyen kurban olur, Allah nuru ile nurlanan Kuran olur. Senin yarın pislik, yarın da misktir. Kuran’la miskini artır.[]

Testide ne varsa dışına o sızar.


Tövbe bineği, şaşılacak bir binektir. Bir solukta aşağılık dünyadan göğe sıçrayiverir.


Tutalım ki Ali’den Zülfikâr sana miras kaldı. Sende Ali kolu ve kalbi yoksa Zülfikar neye yarar ki?


Tuzağa saçtığın taneler , cömertlik sayılmaz ki...

U[]

  • Uyku ve uyanma bir nevi küçük mahşerdir.

Ü[]

  • Üstünün dostu ol ki üstün olasın... Kendine gel be hey azgın, mağluplarla dost olma! Münkirin delili ancak ve ancak şudur: Ben şu görünen yurttan başka bir şey görmüyorum! Hiç düşünmez ki nerede görünen bir şey varsa o, gizli hikmetleri haber vermededir. Her görünen şeyin faydası, faydanın ilaçlarla gizli oluşu gibi o şeyin içinde gizlidir.
  • Üç sözden fazla değil , Tüm ömrüm şu üç söz , Hamdım, piştim, yandım

V[]

Y[]

  • Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
    Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
    Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
    Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
    Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
    Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
    Hoşgörülülükte deniz gibi ol.
    Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
  • Yılan insanın sadece canını alır. Kötü arkadaş cehenneme sürer de ebedi hayatını mahveder.
  • Yerde bir zayıf aman dilerse, gökyüzü askerleri birbirlerine karışırlar.
  • Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur.

Z[]

  • Zulüm demiriyle taşını birbirine vurma! Çünkü bu ikisi, erkek ve kadın gibi çocuk meydana getirirler.

Kaynaklar ve Notlar[]

  1. Mecâlis-i Seb'a'dan Seçmeler, Rûmî Yayınları, Sf:176
  2. Mecâlis-i Seb'a'dan Seçmeler, Rûmî Yayınları, Sf:182
  3. Mecâlis-i Seb'a'dan Seçmeler, Rûmî Yayınları, Sf:179

Dış Bağlantılar[]

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları :

Commons'da Mevlana/Sözleri ile ilgili çoklu ortam dosyaları bulunmaktadır.

VikiSözlük'te Mevlana/Sözleri ile ilgili kelime açıklaması bulunmaktadır.

Wikisource-logo
   

VikiKaynak'ta Mevlana/Sözleri ile ilgili belge kayıtları bulunmaktadır.

Advertisement