Yenişehir Wiki
Advertisement


Müttaki: Ehl-i takva. İttika eden. Haramdan ve günahtan çekinen, kendisini Allah'ın (C.C.) sevmediği fena şeylerdan koruyan. (Bak: İttika - Amel-i sâlih)

MÜTTEKÎ:

Takvâ sâhibi. Allahü teâlâdan korkup, haramlardan, dinde yasak edilen şeylerden sakınan.

Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:

Azâbıma dilediğim kimseyi uğratırım. Merhâmetim, her şeyi kaplamıştır. Bu rahmetim (âhirette) , müttekîlere, zekâtlarını verenlere ve bizim âyetlerimize îmân edenleredir. (A'râf sûresi: 166)

Bir kimse, tehlikeli olan şeyin korkusundan dolayı, tehlikesiz şeyden sakınmadıkça müttekî olamaz! (Hadîs-i şerîf - Kimyây-ı Seâdet)

Müttekî âlim ile namaz kılan, bir peygamber ile kılmış gibidir. (Hadîs-i şerîf -İbn-i Âbidîn)

Mütekkîlerin verâ'ı; harâm ve şüpheli olmayan fakat, helâl olup, şüpheli veya harâma sebeb olmak korkusu olan şeylerden sakınmaktır. (İmâm-ı Gazâlî)


MUTTAKÎ

Takva sahipleri demektir. (bk. Takva) Kur'ân'da muttakî insan olunması konusunda ısrarla durulmuş, cennet ve nimetleri muttakîler için hazırlandığı bildirilmiştir (Âl-i İmrân, 3/133; Ra'd, 13/35; Furkân, 25/15; Muhammed, 47/15).

Allah, muttakîleri cehennem azabından koruyacağını (Tûr, 52/18), onların dostu olduğunu (Câsiye, 45/19), onları sevdiğini (Âl-i İmrân,3/76), onlarla beraber olduğunu (Tevbe, 9/36) ve onlar için güzel bir gelecek bulunduğunu (Sâd, 38/49), onları ummadıkları yerden rızıklandıracağını, işlerinde kolaylık sağladığını ve onlar için daima bir çıkış yolu var ettiğini (Talâk, 65/2-5) bildirilmiştir.

Kur'ân'a göre muttakîler; Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe ve gayba îmân eden, hidâyet üzere olan, namazlarını kılan, zekatlarını veren, malından Allah yolunda harcayan, fakirlere, yetimlere, yoksullara ve yakın akrabaya yardım eden, sözleşmelerini yerine getiren, sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreden, özünde, sözünde fiil ve davranışlarında dosdoğru olan, (Bakara,2/3-5, 14, 177), insanlara iyilik yapan, darlıkta ve bollukta Allah için harcayan, öfkelerine sahip çıkan, insanları bağışlayan, kötülük yaptıkları veya nefislerine zulmettikleri zaman hemen Allah'ı hatırlayıp günahlarının bağışlanmasını dileyen, bile bile yaptığı kötülüklerde ısrar etmeyen (Âl-i İmrân,3/134, 135), malı ve canı ile Allah yolunda cihad eden / çalışan (Tevbe,9/44), geceleri az uyuyup seher vakitlerinde Allah'tan af-bağış dileyen (Zâriyat, 51/17-18), Allah'tan ve kıyamet gününden korkan (Enbiyâ, 21/48-49), her işini iyi ve sağlam yapan, güzel ameller işleyen, Allah'ı görüyormuş gibi ibadet eden (Zümer, 39/32-33; Zâriyât, 51/15-16), sâlih ameller işleyen (Meryem, 19/60-63) Müslüman (Kalem, 68/34-35) kimselerdir.

Buna göre bir insanın muttakî olabilmesi için; 1- îmân edip şirk, nifak ve küfürden sakınması, 2- Allah ve peygamberin emirlerini yapması, yasaklarından kaçınması, haramları, günahları terk etmesi, dünya ve âhirette nefsine zarar verecek şeyleri yapmaktan sakınması; kısaca hem kainattaki nizama, kurallara (sünnetullaha) hem de İslâmî kurallara (şeriata / sırat-ı mustakime) uyması gerekmektedir. Aksi davrananlar zalim insanlardır (Mâide, 5/27, 29). (İ.K.)

Bir kimsenin cimrilik huyu ile öfke duygusu körelmedikçe, müttekî sınıfına geçemez.

Advertisement