Namaz - Salat - Salat ayetleri. Namaz videoları. iman ile şirk ve küfür arasinda sadece NAMAZ vardır - Namazda itminan rükûdan itminan duyunca kadar kiyamda kal... /namazı tadil erkan ile kılmayanin aile efradına aciyin maişet darlığa düşmesine merhamet edin. İbrahim Nehai / İsmail Hakki Bursevi: Namazi tadil ekranla kılmayana vasılı illallah olamaz/ namazı zayi etmek- izaes salat Kum fe salli fe inneke lemtusalli lemitte haza dini muhammedi.
Yahudilikte ibadette sallanmaya sal deniyor. Salat ordan geliyor. Elmalı tefsiri salat bahsi. Namaz ve rezonans - Namazı kılmamak kainatı tezyiftir - Namazı kılmayan kainatın hakkını ihlal etmiştir - İslamiyette imandan sonra en büyük hakikat namazdır | |
---|---|
Bütün islam dünyası "salat" derken, Türkler neden "namaz" der? - صلاة - Salah Namazı terkeden adam, kainatı tahkir eder ve kainatta her şeyi kendine davacı eder - Namazda rezonans | |
Namaz kavramları | Namaz (Arapça: صلاة Salah) Duâ - Zikir - Kur'an - Kunut - Rüku - Salât - Şükür - Tesbih - Secde - Hamd- Salât - Târik-üs salât -Marik |
Namaz ve başarı | Başarı . Namazın bedduası- Namazın hayır duasi - Vahhabiler batıl mezhep olmasina ragmen namazdaki samimiyetlerine binaen bu nimetler verilmekte - Eskilerin başarısı namazdaki samimiyetinden kaynaklaniyordu. Eller aya biz yaya |
Namazın şartları | Namazın içindeki şartları - Namazın dışındaki şartları |
Wikipedia | Salat - صلاة - Namaz/Resim - Namaz/Video - Namaz/Kitap - Namaz/Vecize - Namaz/Kaynak |
Namaz çeşitleri | *Alfabetik; Salat-ul fecr - Salat-ı kıyam - Kıyam ül leyl- Salat-ı tefriciye
|
Vakit namazları | Namaz vakti - Namaz vakitleri: Sabah namazı - Öğle namazı - İkindi namazı - Akşam namazı - Yatsı namazı |
Cemaat | Cemaat •Cuma • Cemaatle namaz - Cuma namazı - Cemaati farz olan namazlar - Cemaatle namaz kılmanın önemi[1]
Kurân-ı Kerim’de Cemaatle Namaz Emri Namazların Vaktinde Kılınması Resûlullah (s.a.v.) ve Cemaatle Namaz Sabah ve Yatsı Cemaatinin Önemi Başlangıç Tekbirinde İmama Yetişmenin Sevabı Selef-i Sâlihîn ve Cemaatle Namaz Cemaatle Namaz ve Tasavvuf Ehli Batılı Gözüylü Cemaatle Namaz Müellif Hakkında |
Farz namazlar | Cuma namazı
Sabah namazı - Fecr namazı |
Farz-ı kifaye namazlar | Cenaze namazı - Gıyabî cenaze namazı |
Vacip namazlar | Vitir namazı (Hanefiler için) - Bayram namazı - Kurban Bayramı Namazı - Ramazan bayramı namazı |
Sünnet namazlar | Duhâ namazı - Kuşluk namazı - Duha namazı - Teheccüd namazı - Gece namazı
Evvabin namazı -Hacet namazı - Sefer namazı - Tahıyyetu-l mescid namazı - İstihare namazı -Mirac gecesi namazı |
Nâfile namazlar | Sünnet (din) - Nafile namazlar - Vitir namazı - Duhâ namazı - Teheccüd namazı |
Hacet ve dert namazları | İstihâre namazı - Hacet namazı - |
Hususi durum namazları | Tahıyyet-ül mescid namazı - Husuf namazı - Kusuf namazı - Salat-ul havf - Salat-ul mescid - Tesbih namazı -Gece namazı - Gerdek gecesi namazı - Bayram namazı - |
Itminan | Namazda itminan: hadisde namazaibywniletir ve şöyle buyurur; tekbir de subhaneke de kiyam da tatmin olduktan sonra rukuya Git. Ruku da tatmin olduktan sonra secdeye git. |
Namazın rukunları | Tekbir - Kaade - Kıyam - Tecvid - Rüku - Secde - Teheccüd - Teslim - Sehv-i Sücud Namazın rükunları : Secde (sacid) - Rüku (Raki') Kıyam - Kaim - Kıraat - Kari' |
Cami | Mescid - Mihrab - Minber - Hutbe - Seccade - |
Koşullar | Ezan - Kamet - Namaz vakti - Kıble - Abdest - Teyemmüm -Gusül -Sütre |
Namaz/Mevlana vecizeleri | namazınız cisimleşecek ve kabirde arkadaşınız olacak |
Namaz nasıl kılınır? | Abdest - Namaza niyet - İftitah tekbiri - Kıyam - Subhaneke - Elham - İnna A'tayna - Rüku - Subhanerabbiyelazim - Secde - Subhanerabbiyelala - Tahiyyat - Salli - Barik - Rabbena atina - Rabbenagfirli - Selam - Kunut - Kunut duası -Esselamualeykümverahmetullah |
Namaz vakitleri | Namaz vakitleri/Mersin - Namaz vakitleri/Bursa |
Muhtelif konular | Namazlar - Sorularla namaz - Sahib-ül tertip - Tertip sahibi - Namaz ve şeytanın vesvesesi
salât - salâti-salāti-sälä-sälätle -sälätsez-salâte'z-zuhr-saláta-salata-salat boza Namaz Farsçabir kelimedir. |
Yahudilikte namaz -Şablon:Salat |
Namazın İçindeki Şartları[]
- Niyet
- İftitah tekbiri
- Kıyam Kıraat
- Rüku
- Secde
- Kade-i ahire
NİYET[]
Namazın şartlarından biri de niyettir: Niyet, iftitâh tekbîri söylerken edilir. Daha önce de niyet etmek câizdir. Hattâ, cemâ'at ile namaz kılmak için evinden çıkan kimse, niyet etmeden imâma uysa, câiz olur. Fakat yolda, namazı bozan şeylerden birini yapmamak lâzımdır. Yürümek ve abdest almak zarar vermez. Namaza niyet etmek demek, ismini, vaktini, kıbleyi, imâma uymağı irâde etmek, kalbinden geçirip, kılmayı tercîh etmek demektir. Meselâ, öğlenin farzını kılarken şöyle niyet edilir: Niyet ettim Allah rızâsı için, bugünkü öğle namazının farzını kılmaya, durdum kıbleye, uydum hazır olan imama. Niyet kalble olur. Sadece dil ile söylenirse niyet edilmiş olmaz. Cenâze namazına (Allahü teâlâ için namaza, meyyit için duâya.) diye niyet edilir.
İFTİTAH TEKBİRİ[]
Namazın şartlarından biri de iftitah tekbîridir: Bu tekbîr farzdır. Namaz içindeki tekbîrler ise sünnettir. İftitah tekbîri namaza başlarken, "Allahü ekber" demektir. Başka kelime söylemekle olmaz. Erkekler tekbîr alırken ellerin içi kıbleye karşı ve parmak araları normal açıklıkta bulunur. Başparmaklar kulak yumuşağına değdirilerek eller yukarı kaldırılır. Kadınlar, iki ellerini, omuz hizâsına kaldırır ve iftitâh tekbîrini getirir. Sonra, sağ eli, sol elin üstünde olarak, göğüse kor. Bilek kavramazlar. AAAllahü veya ekbaar gibi, uzun söylenirse, namaz kabûl olmaz. İmâmdan önce, ekber denirse, namaza başlanmış olmaz. Ayakta iken, sağ eli, sol el üzerine koyup, sağ elin küçük ve baş parmaklarını, sol bilek etrâfına halka yapmak, Sübhâneke okumak ve yalnız kılarken, Sübhâneke okuduktan sonra E'ûzü, Besmele okumak sünnettir. Cemâ'ate geç gelen, imâm sessiz okuyorsa, Sübhâneke okur ve imâm selâm verdikten sonra kalkınca, tekrâr okur. Yalnız kılan, Fâtiha okur. Fâtihadan sonra, Besmele çekmek lâzım değildir. Çekerse iyi olur. Sonra bir sûre veya üç âyet okur.
KIYAM, AYAKTA DURMAK[]
Namazın şartlarından biri de kıyamdır: Kıyâm, ayakta durmak demektir. Ayakta duramıyan hasta, oturarak kılar, oturamıyan hasta, sırt üstü yatıp başı ile kılar. Yüzü, semâya karşı değil, kıbleye karşı olması için, başı altına yastık konur. Ayakları kıbleye karşı, dizlerini dikerek yatar. Ayakta iken, iki ayak birbirinden dört parmak eni kadar açık olmalıdır. Ayakta duramıyan hasta, ayakta başı dönen, başı, dişi, gözü veya başka yeri çok ağrıyan, idrâr, yel kaçıran, yarası akan, ayakta düşman korkusu, malın çalınma tehlikesi olan, ayakta kılınca orucu veya okuması bozulacak veya avret yeri açılacak olan kimseler, oturarak kılar. Veya kıbleye karşı sağ veya sol yanı üzerine yatar. Rükü ve secdeleri ima ile kılar. Ayakta kılınca hastalığının artacağını veya iyi olmasının gecikeceğini kendi tecrübesi ile veya mütehassıs müslüman bir doktorun bildirmesi ile anlıyan hasta da, yere oturarak kılar. Sandalyede oturarak namaz kılınmaz. Bu şekilde namaz kılmak hırıstiyanlara benzemek olur. Hıristiyanlar, kilisede sandalyede oturarak ayin yaparlar. Ayrıca, sandalyede oturmak için zaruret yoktur. Sandalyede oturarak namaz kılabilen yerde oturarak da namaz kılabilir. Hasta veya ayakta duramıyan rahat durabileceği şekilde oturur namazını böyle kılar. Oturamayan, yatarak kılar. Her halükârda namaz kılmamız şartır. Kişinin şuuru yerinde ise, en azından başı hareket edebiliyorsa namazını kılmak zorundadır. Bazıları, imayı göz ile olur zannediyor. Göz ile namaz kılınmaz. Mutlaka boyun veya beden hareketi lazımdır. Az veya çok, hareket etmeden namaz olmaz.
KIRAAT, OKUMAK[]
Namazın şartlarından biri de kırâattır. Kırâat, ağız ile okumak demektir. Bu da farzdır. Yalnız kılanın bile kendi işitecek kadar sesli okuması şarttır. Kendi kulakları işitecek kadar sesli okumağa, hafîf okumak denir. Yanında olan kimselerin de işitecekleri kadar sesli okumağa, "cehrî" yâni yüksek sesle okumak denir. Kırâat olarak, Fâtiha okumak ve sünnetlerin ve vitr namazının her rek'atinde ve farzların iki rek'atinde Fâtihadan başka bir de sûre veya üç âyet okumak, vâcibdir. Fâtihayı sûreden önce okumak da ayrıca vâcibdir. Fâtihayı her rek'atta bir kere okumak da vâcibdir. İmâmın, birinci rek'atta, ikinci rek'attan iki misli uzun okuması sünnettir. Yalnız kılan, her rek'atta aynı miktarda okuyabilir. Her namazda, ikinci rek'atta, birinciden üç âyet uzun okumak mekrûhtur. İmâmın aynı namazların aynı rek'atlerinde, aynı âyetleri okumayı âdet edinmesi mekrûhtur. Birinci rek'atta okuduğunu, ikinci rek'atta da okumak tenzîhen mekrûhtur. Birincide Kul'e'ûzü bi-Rabbin-nâs okursa, ikincide tekrâr okur. Çünkü tersini okumak daha kerihtîr.
RÜKÜ'YA GİTMEK[]
Namazın şartlarından biri de rükü'dur: Namaz kılan, sûreden sonra, tekbîr getirerek rükü'ya eğilir. Rükü'da, erkekler parmaklarını açıp, dizlerin üstüne kor. Sırtını ve başını düz tutar. Rükü'da, en az, üç kere "Sübhâne rabbiyel-azîm" der. Üç kere okumadan, imâm başını kaldırsa, o da, hemen kaldırır. Rükü'da, bacaklar ve kollar dik tutulur. Kadınlar parmaklarını açmaz. Sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Rükü'dan kalkarken "Semi'allahü limen hamideh" demek, imâma ve yalnız kılana sünnettir. Cemâ'at bunu söylemez. Bunun arkasından, yalnız kılan ve cemâ'at, hemen "Rabbenâ lekel-hamd" der ve dik durulur ve "Allahü ekber" diyerek secdeye varılırken, önce sağ, sonra sol diz, sonra sağ, sonra sol el, sonra burun ve alın yere konur.
SECDEYE GİTMEK[]
Namazın şartlarından biri de secdedir: Secdede el parmakları, birbirine bitişik, kıbleye karşı, kulaklar hizâsında, baş iki el arasında olmalıdır. Alnı temiz yere, ya'nî taş, toprak, tahta, yaygı üzerine koymak farz olup, burnu da beraber koymak vâcib denildi. Yalnız alnı koymak mekrûhtur. Secdede en az üç kere "Sübhâne rabbiyel-a'lâ" denir. İki ayağı veya hiç olmazsa herbirinin birer parmaklarını yere koymak lâzımdır. Secdede, alın, burun ve ayaklar yerden az zaman kalkmış olursa, zararı olmaz. Secdede ayak parmaklarını bükerek, uçlarını kıbleye çevirmek sünnettir. Erkekler, kolları ve uylukları, karından ayrı bulundurur. Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik hâlde bulundururlar. Elleri ve dizleri yere koymak sünnettir. Topukları kıyâmda, birbirinden dört parmak eni kadar uzak, rükü'da, kavmede ve secdede bitişik tutmak sünnettir. Takkenin, saçların alnı kapatmaması lâzımdır. Kadınların da, namazda alnı açık olması lâzımdır. Yerin sertliğini duyacak kadar, ya'nî başını bastırınca, alnı artık gömülmiyecek kadar bastırarak, halı, hasır, sedîr, kanepe üzerinde secde etmek sahîh olur. Secde için eğilemiyen hasta ve câmide başka yer bulamıyan sağlam kimse, yüksek birşey üzerine secde etmezler. Çünkü, Resûlullah efendimiz az yüksek şey üzerine dahî secde etmemiştir. Dinimiz kolaylık dinidir. Fakat herkesin kolayına geldiğini yapması değil, âlimlerin gösterdiği kolaylıktan istifade etmesi lâzımdır. Bunun için, özrü olanların dahî az yükseğe de secde etmemeleri lâzımdır.
KADE-İ AHİRE, SON OTURUŞ[]
Son rek'atta, tehıyyât okuyacak kadar oturmak farzdır. Buna, kâde-i âhıre denir. Erkekler, otururken, sol ayağını parmak uçları sağa doğru dönük olarak, yere döşer. Bu ayağın üzerine oturur. Sağ ayağını dik tutar. Bunun parmakları yere değer. Parmaklarının ucu, kıbleye karşı biraz bükülmüş olur. Böyle oturmak sünnettir. Kadınlar "Teverrük" ederek oturur. Ya'nî, kaba etlerini yere koyarak oturur. Uylukları birbirine yakın olur. Ayaklarını sağ taraftan dışarı çıkarır. Bu oturuşta Ettehiyyâtü okumak vâcibdir. Farzdan sonra, hemen son sünnete kalkmak, arada birşey okumamak, lâzımdır. Peygamberimiz, farzı kılınca "Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârekte yâ zelcelâli velikrâm" diyecek kadar oturup, fazla oturmaz, hemen son sünneti kılardı. "Âyet-el-kürsî" ile tesbîhleri, farzla sünnet arasında okumazdı. Bunları, son sünnetten sonra okumak, farzdan sonra okuma sevâbını hâsıl eder. Farzdan önceki sünnetler de, böyle olup, farz ile sünnet arasında birşey okunursa, namazın sevâbı azalır.
Kaynak: Namazın Dışındaki ve İçindeki Şartlar