Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Necm Suresi/26-32-Necm Suresi/Elmalı/26-32 Necm Suresi/33-62 Kamer Suresi/1-22-Kamer Suresi/Elmalı/1-22
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (M. Pickthall )
53/33
أَفَرَأَيْتَ الَّذِي تَوَلَّىٰ
Şimdi gördün a? o çevrileni
Şimdi gördün mü O yüz çevireni?
Didst thou (O Muhammad) observe him who turned away,
53/34
وَأَعْطَىٰ قَلِيلًا وَأَكْدَىٰ
Ve biraz verip de dayatıvereni
Azıcık verip (sonra vermemekte) direneni?
And gave a little, then was grudging?
53/35
أَعِنْدَهُ عِلْمُ الْغَيْبِ فَهُوَ يَرَىٰ
Gayb ılmi yanında da artık görüyor mu?
Gaybın bilgisi kendi yanındadır da, o mu görüyor?
Hath he knowledge of the Unseen so that he seeth?
53/36
أَمْ لَمْ يُنَبَّأْ بِمَا فِي صُحُفِ مُوسَىٰ
Yoksa haber mi verilmedi Musânın suhufundaki
Yoksa haber verilmedi mi Musa'nın sahifelerinde yazılı olanlar?
Or hath he not had news of what is in the books of Moses
وَإِبْرَاهِيمَ الَّذِي وَفَّىٰ
Ve çok vefakâr olan İbrahiminkindeki
Ve çok vefakâr olan İbrahim'in sahifelerindekiler?
And Abraham who paid his debt:
53/38
أَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ
Ki doğrusu bir vizir çeken başkasının vizrini çekecek değil
Ki hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü yüklenmez.
That no laden one shall bear another's load,
53/39
وَأَنْ لَيْسَ لِلْإِنْسَانِ إِلَّا مَا سَعَىٰ
Doğrusu insanın sa'yinden başkası kendinin değil
Doğrusu insana çalışmasından başka bir şey yoktur.
And that man hath only that for which be maketh effort,
53/40
وَأَنَّ سَعْيَهُ سَوْفَ يُرَىٰ
Ve elbette sa'yi yarın görülecek
Ve çalışması da yakında görülecektir.
And that his effort will be seen,
ثُمَّ يُجْزَاهُ الْجَزَاءَ الْأَوْفَىٰ
Sonra ona en değerli mükâfat verilecek
Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir.
And afterward be will be repaid for it with fullest payment;
53/42
وَأَنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ الْمُنْتَهَىٰ
Ve elbette nihayet rabbına gidilecek
Ve şüphesiz en son varış, Rabbinedir.
And that thy Lord, He is the goal;
53/43
وَأَنَّهُ هُوَ أَضْحَكَ وَأَبْكَىٰ
Hakıkat odur güldüren ağlatan
Doğrusu güldüren de ağlatan da O'dur.
And that He it is Who maketh laugh, and maketh weep,
53/44
وَأَنَّهُ هُوَ أَمَاتَ وَأَحْيَا
Hakıkat odur öldüren, dirilten
Öldüren de dirilten de O'dur.
And that He it is Who giveth death and giveth life;
53/45
وَأَنَّهُ خَلَقَ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنْثَىٰ
Hakıkat odur erkeği dişiyi iki eş yaratan
Şüphesiz erkeği, dişiyi iki eş yaratan O'dur,
And that He createth the two spouses, the male and the female,
53/46
مِنْ نُطْفَةٍ إِذَا تُمْنَىٰ
Bir nutfeden ekildiği zaman
Atıldığı zaman bir nutfeden.
From a drop (of seed) when it is poured forth;
53/47
وَأَنَّ عَلَيْهِ النَّشْأَةَ الْأُخْرَىٰ
Şübhesiz ona aiddir neş'eti uhrâ da
Şüphesiz tekrar diriltmek de O'na aittir.
And that He hath ordained the second bringing forth;
53/48
وَأَنَّهُ هُوَ أَغْنَىٰ وَأَقْنَىٰ
Hakıkat zengin eden, sermaye veren o
Şüphesiz zengin eden de sermaye veren de O'dur.
And that He it is Who enricheth and contenteth:
53/49
وَأَنَّهُ هُو رَبُّ الشِّعْرَىٰ
Ve hakıkat Şi'ranın rabbı o
Doğrusu Şi'râ yıldızının Rabbi O'dur.
And that He it is Who is the Lord of Sirius;
وَأَنَّهُ أَهْلَكَ عَادًا الْأُولَىٰ
Ve fil'vakı' o helâk etti evvelki Âdı
O, helak etti önce gelen Âd'ı.
And that He destroyed the former (tribe of) Aad,
وَثَمُودَ فَمَا أَبْقَىٰ
Ve Semûdu da hiç bırakmadı
Ve Semûd'u da bırakmadı.
And (the tribe of) Thamud He spared not;
53/52
وَقَوْمَ نُوحٍ مِنْ قَبْلُ ۖ إِنَّهُمْ كَانُوا هُمْ أَظْلَمَ وَأَطْغَىٰ
Daha evvel de Nuhun kavmını, çünkü bunlar pek zâlim, pek azgındılar
Önceden de Nuh kavmini (helak etmişti), çünkü onlar zulmetmiş ve azmıştı.
And the folk of Noah aforetime, lo! they were more unjust and more rebellious;
53/53
وَالْمُؤْتَفِكَةَ أَهْوَىٰ
Mü'tefikeyi de Haviyeye attı
Altı üstüne getirilmiş şehirleri devirip yıktı.
And Al Mutafikah He destroyed
53/54
فَغَشَّاهَا مَا غَشَّىٰ
Sardırttı da onlara o sardırdığını
Onları neler kapladı neler!
So that there covered them that which did cover.
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكَ تَتَمَارَىٰ
Şimdi rabbının hangi eltafına şekkedersin?
O halde Rabbinin hangi nimetinden kuşku duyuyorsun.
Concerning which then, of the bounties of thy Lord, canst thou dispute?
53/56
هَٰذَا نَذِيرٌ مِنَ النُّذُرِ الْأُولَىٰ
Bu işte o evvelki inzarlardan bir inzar
Bu da ilk uyarıcılardan bir uyarıcıdır.
This is a warner of the warners of old.
أَزِفَتِ الْآزِفَةُ
Yaklaştı yaklaşıcı
Yaklaşan yaklaştı.
The threatened Hour is nigh.
53/58
لَيْسَ لَهَا مِنْ دُونِ اللَّهِ كَاشِفَةٌ
Yoktur ona Allahdan başka açıcı
Onu Allah'tan başka açığa çıkaracak yoktur.
None beside Allah can disclose it.
53/59
أَفَمِنْ هَٰذَا الْحَدِيثِ تَعْجَبُونَ
Şimdi siz bu kelâma mı teaccüb ediyorsunuz
Şimdi siz bu sözden mi hayret ediyorsunuz?
Marvel ye then at this statement,
53/60
وَتَضْحَكُونَ وَلَا تَبْكُونَ
ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
And laugh and not weep,
53/61
وَأَنْتُمْ سَامِدُونَ
Siz mi kafa tutuyorsunuz hey gafiller?
Ve siz mi kafa tutuyorsunuz ey gafiller?
While ye amuse yourselves?
53/62
فَاسْجُدُوا لِلَّهِ وَاعْبُدُوا
Haydi secdeye kapanın ve kulluk edin
Haydi Allah için secdeye kapanın ve O'na kulluk edin.
Rather prostrate yourselves before Allah and serve Him.
Disambig Bakınız: NecmSuresi, NecmSuresi/MEALNecmSuresi/VİDEO, NecmSuresi/TEFSİR, NecmSuresi/TEZHİB, NecmSuresi/HAT, NecmSuresi/FAZİLETİ, NecmSuresi/HİKMETLERİ, NecmSuresi/, NecmSuresi/KERAMETLERİ, NecmSuresi/AUDİO, NecmSuresi/HADİSLER, NecmSuresi/NAKİLLER, NecmSuresi/EL YAZMALARI, NecmSuresi/VP
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Advertisement