D . Ceza . جزاء El-Ceza الجزاء Ceza/Fıkıh Ceza/VP
Ceza kavramları Ceza . Tevziye . Tenkil . Nekal . Nefy .nefiy .tehcir . Ceza hukuku . CEZA HUKUKU CEZA HUKUKU II Ceza hukuku mevzuatı . CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU Ceza Muhakemeleri Usulü Hukuku Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu/Eski ve Yeni Metin Mukayesesi CEZA İNFAZ KURUMLARI VE TUTU4681 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları KanunuKEVLERİ İZLEME KURULLARI KANUNU CEZA İNFAZ KURUMLARI VE TUTUKEVLERİ İZLEME KURULLARI KANUNU 4681 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanunu 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük 7242 sayılı CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun/Denetimli Serbestlik CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN ÖDÜLLENDİRME Tutuklu Mevkuf (Tevkif edilmiş ) - Mahkum , Tutukevi - Tevkifhane - Tevkifevi , Adli koruma tedbiri , Cezaevi - Prision Tipikliğin Manevi Unsurları GÖZLEM VE SINIFLANDIMA MERKEZLERİ İLE HÜKÜMLÜLERİN DEĞERLENDİRİLMESİNE DAİR YÖNETMELİK 7242 sayılı Kanun/2020 Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği Ceza Hukuku dersi . 1. Ünite:Ceza hukukuna giriş . 2. Ünite: 3. Ünite: Tipikliğin manevi unsurları 4. Ünite:Hukuka aykırılık 5. Ünite:Kusurluluk 6. Ünite:Teşebbüs, iştirak ve içtima AMYO CİK Ceza İnfaz Kurumu CTEGM CH CMK .CMUK . CGTİHK . CİKK ('Bileğe hafifçe vurma ', (a slap on the wrist ) daha yüksek bir ceza alması gerekirken daha az miktar ceza alınması anlamında kullanılıyor.) جزاء . الجزاء Ceza kelimesinin Türkçe Arapça çevirisi ve anlamı penaltı vuruşu [Genel] رَكْلَةُ الجَزَاءِ (ج) رَكَلاَتُ الجَزَاءِ penaltı vuruşu [Genel] ضَرْبَةُ الجَزَاءِ (ج) ضَرَبَاتُ الجَزَاءِ cezanın , cezai , cezaya ait , cezaya ait ve ilişkin [Genel] جَزَائِيٌّ cezai (ar) [Genel] جزائيّ bidayet ceza mahkemesi [Genel] مَحْكَمَةُ البِدَايَةِ الجَزَائِيَّةِ Orijinal metin Anlam ticari cezalar [Genel] الجزاءات التجارية ondan karşılık , mükafat diledi [Genel] إِجْتَزَأَهُ الجَزَاءَ ahiret dar-ül ceza [Genel] دَارُ الجَزَاءِ ceza dairesi [Genel] دائرة الجزاء penaltı vuruşu (sp) [Genel] ضربة الجزاء في كرة القدم ceza kesti [Genel] قَطَعَ الجَزَاءَ uluslararası ceza mahkemesi [Genel] مَحْكَمَةٌ الجَزَاء الدُّوَلِيَّة مَحْكَمَةٌ جِنَائِيَّةٌ دُوَلِيَّةٌ ceza alanı [Genel] منطقة الجزاء Kıyamet günü -yevm-i ceza [Genel] يَوْمُ الجَزَاءِ ağır ceza mahkemesi [Genel] محكمة الجنايات الكبري، محكمة الجزاء الكبري Orijinal metin Anlam hakem penaltı nokrtasını gösterdi [Genel] أَشَارَ الحَكَمُ إِلَي نُقْطَةِ الجَزَاءِ hakem penaltı verdi [Genel] منح الحكم ضربة الجزاء topu penaltı bölgesinden uzaklaştırmak [Genel] إبعاد الكرة من منطقة الجزاء ceza muhakemeleri usülü , ceza muhakemat üsülü [Genel] أُصُولُ المُحَاكَمَاتِ الجَزَائِيَّةِ kötü cezasını buldu [Genel] لَقِيَ المُسِئُ جَزَاءَهُ öldürmek [Genel] قتل ، تمويت ، إهلاك ، إحانة ، إماتة ، إعدام ، ترتيب الجزاء ، مجازاة بالقتل، فتك ، إبادة ، إقصاص ، تمويت ، تدمير ، إغتيال ، غيلة ، تمويت ، تقتيل ، إقتال ، إستموات birinin alnına vurmak , ret etmek , kabul etmemek , yüzüne vurmak , tekdir ve tayiple karşılamak , suya gidip çekecek kap olmamakla yüzüne bakadurmak , birini kış tedariksiz basmak [Genel] جَبَهَ ـَـ جَبْهاً و قالت أُمية بن أبي صلت جعلت جزائي منك جبها و غلظة كأنك أنت المنعم المتفضل cezasını buldu [Genel] لقي جزاءه او عقابه ceza kanunu , yasası [Genel] قَانُونٌ جَزَائِيٌّ cezai işlemler [Genel] إِجْرَاءَاتٌ جَزَائِيَّةٌceza usulleri [Genel] أصول جزائية ceza yasası [Genel] تشريعات جزائية cümle-i cezaiye [Genel] جُمْلَةٌ جَزَائِيَّةٌ cezai müeyyide [Genel] عقوبة جزائية cezai dava (huk) [Genel] قضية جزائية Orijinal metin Anlam ceza mahkemesi [Genel] محكمة جزائية، محكمة جنائية ne ekersen onu biçersin [Genel] ما زرعته تحصده ، الجزاء من جنس العمل ، لا ينبت إلا الذي زرعه ceza alanı dışında [Genel] خَارِجَ مِنْطِقَةِ الجَزَاءِ penaltı bölgesinin içi [Genel] قلب منطقة الجزاء ceza [Genel] نَجِيزَةٌ و يقال لأُنْجِزَنَّكَ نَجِيزَتَكَ اَيْ لأُنْجِزَنَّكَ جَزَاءَكَ öyleyse [Genel] ذَنْ (إِذَنْ الجَزَائِيَّة )