Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Mearic Suresi/36-44-Mearic SuresiElmalı/36-44 Nuh Suresi/1-20 Nuh Suresi/21-28-Nuh Suresi//Elmalı21-28
https://soundcloud.com/mehrdad-djavid/doa-joshan-kabir-hayedeh?in=ey-p-sabri-kartal/sets/cev-en-duas-okumalari Elmalı Tefsiri (Orjinal)
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (M. Pickthall )
إِنَّا أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوْمِهِ أَنْ أَنْذِرْ قَوْمَكَ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
Haberiniz olsun ki biz Nuhu kavmına gönderdik, kavmını inzar et diye, gelmezden evvel onlara bir azâbı elîm
Gerçekten biz Nûh'u kavmine gönderdik, "kavmine acı bir azap gelmezden önce onları uyar" diye.
Lo! We sent Noah unto his people (saying): Warn thy people ere the painful doom come unto them.
قَالَ يَا قَوْمِ إِنِّي لَكُمْ نَذِيرٌ مُبِينٌ
Dedi ki: ey kavmım! Haberiniz olsun ben size açık bir nezîrim
Dedi ki, "ey kavmim! Gerçekten ben size açık bir uyarıcıyım".
He said: O my people! Lo! I am a plain warner unto you
أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ وَاتَّقُوهُ وَأَطِيعُونِ
Şöyle ki Allaha kulluk edin ve ona korunun ve bana itaat eyleyin
Şöyle ki, "Allah'a kulluk edin, ondan korkun ve bana itaat edin."
(Bidding you): Serve Allah and keep your duty unto Him and obey me,
[[يَغْفِرْ لَكُمْ مِنْ ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرْكُمْ إِلَىٰ أَجَلٍ مُسَمًّى ۚ إِنَّ أَجَلَ اللَّهِ إِذَا جَاءَ لَا يُؤَخَّرُ ۖ لَوْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ]]
Günahlarınızdan size mağfiret buyursun ve sizi müsemma bir ecele kadar te'hîr eylesin, muhakkak ki Allahın takdir eylediği ecel gelince te'hîr olunmaz eğer bilseidiniz!

"Günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin. Kuşkusuz Allah'ın takdir ettiği süre gelince ertelenmez. Eğer bilseydiniz.." (inanırdınız).

That He may forgive you somewhat of your sins and respite you to an appointed term. Lo! the term of Allah, when it cometh, cannot be delayed, if ye but knew.
قَالَ رَبِّ إِنِّي دَعَوْتُ قَوْمِي لَيْلًا وَنَهَارًا
Dedi ki ya rab! Ben kavmımı gece gündüz da'vet ettim
Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Ben kavmimi gece gündüz davet ettim."
He said: My Lord! Lo! I have called unto my people night and day
فَلَمْ يَزِدْهُمْ دُعَائِي إِلَّا فِرَارًا
Fakat benim çağırmam onlara firardan başka bir şey artırmadı
"Fakat benim çağırmam, onların sadece kaçmalarını artırdı."
But all my calling doth but add to their repugnance;
[[وَإِنِّي كُلَّمَا دَعَوْتُهُمْ لِتَغْفِرَ لَهُمْ جَعَلُوا أَصَابِعَهُمْ فِي آذَانِهِمْ وَاسْتَغْشَوْا ثِيَابَهُمْ وَأَصَرُّوا وَاسْتَكْبَرُوا اسْتِكْبَارًا ]]
Ve ben onları mağfiret buyurman için her da'vet ettiğimde onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar ve esvablarına büründüler ve ısrar ettiler ve kibirlendikçe kibirlendiler
"Ben onları senin bağışlaman için her davet ettiğimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, ısrar ettiler, kibirlendikçe kibirlendiler."
And lo ! whenever I call unto them that Thou mayest pardon them they thrust their fingers in their ears and cover themselves with their garments and persist (in their refusal) and magnify themselves in pride.
ثُمَّ إِنِّي دَعَوْتُهُمْ جِهَارًا
Sonra ben onları yüksek sesle çağırdım
"Sonra ben onları açık açık çağırdım."
And lo! I have called unto them aloud,
ثُمَّ إِنِّي أَعْلَنْتُ لَهُمْ وَأَسْرَرْتُ لَهُمْ إِسْرَارًا
Sonra hem i'lâm ederek söyledim onlara hem gizli gizli söyledim
"Sonra hem ilan ederek söyledim onlara, hem gizli gizli. "
And lo! I have made public proclamation unto them, and I have appealed to them in private.
فَقُلْتُ اسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ إِنَّهُ كَانَ غَفَّارًا
Gelin dedim: rabbınızın mağfiretini isteyin, çünkü, o, mağfireti çok bir gaffardır
"Gelin, dedim, Rabbinizin sizi bağışlamasını isteyin. Çünkü o çok bağışlayıcıdır."
And I have said: Seek pardon of your Lord Lo! He was ever Forgiving.
يُرْسِلِ السَّمَاءَ عَلَيْكُمْ مِدْرَارًا
Bol hayır ile üzerinize semayı salsın
"Üzerinize gökten bol yağmur yağdırsın."
He will let loose the sky for you in plenteous rain,
وَيُمْدِدْكُمْ بِأَمْوَالٍ وَبَنِينَ وَيَجْعَلْ لَكُمْ جَنَّاتٍ وَيَجْعَلْ لَكُمْ أَنْهَارًا
Ve size mallar ve oğullarla imdad eylesin, ve sizin için Cennetler yapsın, sizin için ırmaklar yapsın
"Mallar ve oğullar vererek sizin imdadınıza koşsun. Sizin için bahçeler yapsın, ırmaklar yapsın."
And will help you with wealth and sons, and will assign unto you Gardens and will assign unto you rivers.
مَا لَكُمْ لَا تَرْجُونَ لِلَّهِ وَقَارًا
Neye siz ummazsınız Allah için bir vakar
"Niçin siz Allah'a bir vakar yakıştıramıyorsunuz?"
What aileth you that ye hope not toward Allah for dignity
وَقَدْ خَلَقَكُمْ أَطْوَارًا
Yaratmış iken o sizi tavır tavır bu tavra kadar
"Oysa o sizi aşama aşama yaratmıştır."
When He created you by (divers) stages?
أَلَمْ تَرَوْا كَيْفَ خَلَقَ اللَّهُ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ طِبَاقًا
Görmediniz mi nasıl yaratmış Allah yedi Semayı uygun tabaka tabaka?
"Görmediniz mi Allah yedi göğü uygun tabakalar halinde nasıl yaratmış?"
See ye not how Allah hath created seven heavens in harmony,
وَجَعَلَ الْقَمَرَ فِيهِنَّ نُورًا وَجَعَلَ الشَّمْسَ سِرَاجًا
Kameri kılmış içlerinde bir nur, güneşi de kılmış bir lâmba
Ve Ay'ı bunların içinde bir nur yapmış, güneşi de bir lamba kılmış.
And hath made the moon a light therein, and made the sun a lamp?
وَاللَّهُ أَنْبَتَكُمْ مِنَ الْأَرْضِ نَبَاتًا
Ve Allah yetiştirdi sizi Arzdan nebat tarziyle
Allah sizi yerden bir bitki bitirir gibi bitirdi.
And Allah hath caused you to grow as a growth from the earth,
ثُمَّ يُعِيدُكُمْ فِيهَا وَيُخْرِجُكُمْ إِخْرَاجًا
Sonra sizi onda geri çevirecek ve çıkaracak sizi bir çıkarış daha
Sonra sizi tekrar oraya geri çevirecek ve tekrar çıkaracaktır.
And afterward He maketh you return thereto, and He will bring you forth again, a (new) forthbringing.
وَاللَّهُ جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ بِسَاطًا
Ve Allah sizin için Arzı bir sergi yapmıştır
Allah sizin için yeri bir yaygı yapmıştır.
And Allah hath made the earth a wide expanse for you
لِتَسْلُكُوا مِنْهَا سُبُلًا فِجَاجًا
Gidesiniz diye ondan geniş geniş yollarda
Ki, ondan açılan geniş geniş yollarda gidesiniz.
That ye may thread the valley ways thereof.
Disambig Bakınız: NuhSuresi, NuhSuresi/MEALNuhSuresi/VİDEO, NuhSuresi/TEFSİR, NuhSuresi/TEZHİB, NuhSuresi/HAT, NuhSuresi/FAZİLETİ, NuhSuresi/HİKMETLERİ, NuhSuresi/, NuhSuresi/KERAMETLERİ, NuhSuresi/AUDİO, NuhSuresi/HADİSLER, NuhSuresi/NAKİLLER, NuhSuresi/EL YAZMALARI, NuhSuresi/VP
Bakınız

Şablon:Nuhbakınız -d


Nuh
Nuh/VP.
Nuh Aleyhisselam
نُوح
Noah
Nova/WP
Nova
Novator
İnnovator

* abd-i şekur O Nuh, hakıkaten bir abdi şekûr idi - her halinde şükrederdi ya'ni siz, neye nankörlük ediyorsunuz?. Nuh ile beraber yüklediklerimizin zürriyyeti - ey Nuhun maıyyetinde gemiye bindirip tufandan kurtardığımız bir kaç mü'minin zürriyyeti - ya'ni ey bu günkü insanlar, siz bu mahiyyetinizi düşünmelisiniz, yalnız bunu düşünseniz başka vekil ittihaz edilemiyeceğini anlarsınız. ��a¡ã£ é¢ × bæ Ç j¤†¦a ‘ آ쉦a›� O Nuh, hakıkaten bir abdi şekûr idi - her halinde şükrederdi ya'ni siz, neye nankörlük ediyorsunuz?. İsra Suresi/Elmalı Orijinal
Nuh tufanı
Nuh'un quran ayetleri ile tiyatral takdimi acem usulü dinle

Nuh suresi
Nuh Suresi/Azerice
Nuh Suresi/Elmalı Orijinal
HDKD/Nuh
Dosya:71-Nuh.pdf
Nocookies.net PDF
Evliya Çelebi/Nuh Aleyhisselam
Meal: Farsların kadir gecesi Nuh suresini mealli okumaları ardından toplu cevşen okumaları
Nuh Suresi/1-20
Nuh Suresi/21-28
KHMK/Nuh

Nuh'un gemisi
Nuh/Oğlu
Kıraat :Oğlummm
Nuh şeceresi

Nuh Tufanı
Nuh Tufanı/Resimler

Hz.Nuh ayetleri
Hz.Nuh hadisleri
Hz.Nuh Kitabı mukaddeste
Hz.Nuh diğer dinlerde
Hz.Nuh Peygamberler tarihinde
Hz Nuh/Kısas-ı Enbiya'da

Hz.Nuh tefsirler'de. HDKD/Nuh. Nuh Suresi/Elmalı Orijinal. Hz. Adem 'in devrinden Hz. Nuh'un devrine kadar geçen on asrın insanları hak üzere idiler, görüş ayrılıklarına düşmeleri üzerine Hz. Nuh gönderilmiştir. (İbnü Abbas ve Katâde'den)
Nuh ve kutsal kitaplar

Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Advertisement