Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Kamer Suresi/41-55-Rahman Suresi/Elmalı/41-55 Rahman Suresi/1-25 Rahman Suresi/26-45-Rahman Suresi/Elmalı/26-45
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (M. Pickthall )
الرَّحْمَٰنُ
Rahmân
Rahmân (çok merhametli olan Allah)
The Beneficent
عَلَّمَ الْقُرْآنَ
Öğretti Kur'anı
Kurân'ı öğretti.
Hath made known the Qur’an.
خَلَقَ الْإِنْسَانَ
Yarattı insanı
İnsanı yarattı.
He hath created man.
عَلَّمَهُ الْبَيَانَ
Belletti ona o güzel beyânı
Ona beyanı öğretti.
He hath taught him utterance.
الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍ
Güneş ve Ay hisablı
Güneş de ay da bir hesab iledir.
The sun and the moon are made punctual.
وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ
Çemen, ağaç secdedan
Bitkiler ve ağaçlar secde etmektedirler.
The stars and the trees adore.
وَالسَّمَاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْمِيزَانَ
Bak şu güzel semaya verdi ona irtifa' vazeyledip mizânı
Göğü yükseltti ve mizanı koydu.
And the sky He hath uplifted; and He hath set the measure,
أَلَّا تَطْغَوْا فِي الْمِيزَانِ
Ki taşmayın mizanda
Sakın tartıda taşkınlık etmeyin.
That ye exceed not the measure,
وَأَقِيمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْمِيزَانَ
Ve doğru tutun adaletle tartıyı da aksatmayın mizanı
Tartıyı adaletle yapın, terazide eksiklik yapmayın.
But observe the measure strictly, nor fall short thereof.
وَالْأَرْضَ وَضَعَهَا لِلْأَنَامِ
Arza da bir tavazu' verdi berayı enam
(Allah) yeri mahlukat için (aşağıya) koydu.
And the earth hath He appointed for (His) creatures,
فِيهَا فَاكِهَةٌ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْأَكْمَامِ
Onda bir meyva, ve ekmamiyle duran nahli benam
Orada meyvalar ve salkımlı hurma ağaçları vardır.
Wherein are fruit and sheathed palm trees
وَالْحَبُّ ذُو الْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُ
Ve o çimli dâneler ve o hoşbu' reyhan
Yapraklı taneler ve hoş kokulu bitkiler vardır.
Husked grain and scented herb.
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Which is it, of the favours of your Lord, that ye deny?
خَلَقَ الْإِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِ
Fağfur gibi bir salsâlden insanı yarattı
Allah insanı, pişmiş bir çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.
He created man of clay like the potter's,
وَخَلَقَ الْجَانَّ مِنْ مَارِجٍ مِنْ نَارٍ
Bir maric ateşten de o cannı yarattı
Cinleri de hâlis ateşten yarattı.
And the Jinn did He create of smokeless fire.
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Which is it, of the favours of your Lord, that ye deny?
رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِ
Hem iki Meşrikın rabbi hem iki Mağribin rabbi
(O) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.
Lord of the two Easts, and Lord of the two Wests!
فَبِأَيِّ آلَاء رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Which is it, of the favours of your Lord, that ye deny?
مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ
Salmış iki deryayı demâdem çatışırlar
(Acı ve tatlı) iki denizi salıverdi birbirine kavuşuyorlar.
He hath loosed the two seas. They meet.
بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَا يَبْغِيَانِ
Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân
Fakat aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar.
There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other).
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Which is it, of the favours of your Lord: that ye deny?
يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ وَالْمَرْجَانُ
Çıkar onlardan inci ile mercan
İkisinden de inci ve mercan çıkar.
There cometh forth from both of them the pearl and coral stone.
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi rabinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Which is it, of the favours of your Lord, that ye deny?
Hem onun denizde akıp giden o münşeâti alemnişan
Denizde koca dağlar gibi yükselen gemiler de onundur.
His are the ships displayed upon the sea, like banners.
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Which is it, of the favours of your Lord, that ye deny?
Disambig Bakınız: RahmanSuresi, RahmanSuresi/MEALRahmanSuresi/VİDEO, RahmanSuresi/TEFSİR, RahmanSuresi/TEZHİB, RahmanSuresi/HAT, RahmanSuresi/FAZİLETİ, RahmanSuresi/HİKMETLERİ, RahmanSuresi/, RahmanSuresi/KERAMETLERİ, RahmanSuresi/AUDİO, RahmanSuresi/HADİSLER, RahmanSuresi/NAKİLLER, RahmanSuresi/EL YAZMALARI, RahmanSuresi/VP
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Advertisement