[]
Ad[]
ku:refah
Refah şu anlamlara gelebilir:
- Refah, huzur, ferahlık, rahatlık düzeyi
- Refah, yaşam kalitesi
- Refah (şehir), Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan bir Filistin şehri
- Refahiye, Erzincan ilçelerinden biri
Ekonomide:
- Refah ekonomisi, bir makroekonominin kaynak dağıtım verimini ve onun gelir dağılımını beraberce belirlemek üzere mikroekonomik teknikler kullanan bir ekonomi dalı
- İnsani Gelişme Endeksi, Dünya'daki ülkeler için yaşam uzunluğu, okur yazar oranı, eğitim ve yaşam düzeyi doğrultusunda hazırlanan bir ölçüm
- Refah devleti (refah teorisi), devletin minimum düzeyde ötesine vatandaşlarının refahı için birincil sorumluluk kabul eden devlet modeli
Diğer:
- Refah Partisi, Milli Görüş hareketinin 12 Eylül Darbesi'nden sonra kurulan siyasi partisi
- Refah'ın Gerçek Yüzü 1, Ergün Poyraz'ın bir kitabı
- Refahyol hükümeti, Refah Partisi ve Doğru Yol Partisi'nin koalisyonuyla oluşan 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti
- Refah Faciası, İngiltere'ye sipariş edilmiş olan denizaltıları ve uçak filosunu teslim almakla görevli olan personeli taşıyan "Refah" şilebinin 23 Haziran 1941'de batırılması
- Refah (film), Frederick Wiseman tarafından yönetilen bir film
Bu madde bir anlam ayrımı sayfasıdır; benzer başlıklı maddeleri listeler ve ayırır. Eğer bir Vikipedi bağlantısından bu sayfaya eriştiyseniz, lütfen kullandığınız bağlantıyı ilgili başlığa yönlendirin. |
de:Wohlfahrt (Begriffsklärung) en:Welfare fi:Sosiaaliturva id:Kesejahteraan sosial ja:厚生 zh:福利
Köylünün bir şeyi yok, sıhhatı, ahlakı bitik;
Bak o sırtındaki mintan bile tiftik tiftik.
Bir kemik, bir deridir ölmedi kaldıysa diri;
Nerde evvelki refahın ancak onda biri?
Dam çökük, arsa rehin, bahceyi icra ister;
Bir kalem borca bedel faizi defter defter!
Hiç bakım görmediğinden mi nedendir, toprak,
Verilen tohumu da inkar edecek, öyle çorak,
Bire dört aldığı yıl köylü emin ol, kudurur:
Har vurur bitmeyecekmiş gibi, harman savurur.
Uğramaz, gün kavuşur, çitine yahut evine;
Sabah iskambil atar kahvede, akşam domine.
Muhtasar, gayr-i mufid ilmi kadardır dini;
Ne evamir, ne nevahi, seçemez hiçbirini.
Namazın semtine bayramlarda uğrar sade;
Hiç su görmez yüzünün düşmanıdır seccade.
Hani, üç beş kişiden fazla musalli arama;
Mescid ambarlık eder, başka ne yapsın, imama!
Okumak bahsini geç, Çünkü o defter kapalı,
Bir redif zabıtı mektepleri debboy yapalı,
Sıtma, fuhuş, içki, kumar, türlü fecayi salgın...
Sonra söylenmiyecek şekli de var hastalığın.
Bir taraftan bulanır levse hesapsız namus;
Bir taraftan serilir toprağa milyonla nufus.