Söz - Sözler - Atasözü - Atasözleri |
---|
Söz kelimesi aşağıdaki anlamlara gelebilir:
- Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi
- Söylenti, rivayet
- Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme
- (müzik) Güfte
[]
Ad[]
- [1] Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi.
- [2] Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük.
- [3] Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi.
- [4] Kesinlik kazanmayan haber, söylenti.
- [5] Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme.
- [6] Müzik parçalarının yazılı metni, güfte.
- [3] "Yer yer birçok türküde rastladığımız beylik sözler de vardı içinde."- B. R. Eyuboğlu.
- [4] "Ortalıkta bir söz dolaşıyor."
- [5] "O, sözünde duran bir adamdır."
- [6] "Şarkının sözleri çok anlamlı."
- Adam olana bir söz yeter
- Ahmağa yüz, abdala söz vermeye gelmez
- Bir söz ara bozar,bir söz ara düzer
- Bir söz bin büyüye bedeldir
- Bir söz yola getirir, bir söz yoldan çıkarır
- Büyük lokma ye büyük söz söyleme
- Cahile söz anlatmak, deveye hendek atlatmaktan güçtür
- [1] Sus küçüğün, söz büyüğün
- söz almak
- söz düşmemek
- söz sahibi olmak
- söz vermek
- söz açmak, söz almak, söz altında kalmamak, söz anlayan beri gelsin, söz aramızda, söz atmak, söz ayağa düşmek, söz bir, Allah bir, söz çıkmak, sözde kalmak, söz dinlemek, söz tutmak, söz düşmemek, söz düşürmek, söze atılmak, söze başlamak, söze karışmak, söze son vermek, söz etmek, söze yatmak, söz geçirmek, söz gelmek, söz getirmek, söz götürmek, söz götürmez, söz gümüşse sükût altındır, söz işitmek, söz kaldırmamak, söz kesmek, söz olmak, söz sözü açmak, söz tutmak, sözü açılmak, sözü ağzına tıkamak, sözü ağzında bırakmak, sözü ağzında gevelemek, sözü ağzında kalmak, sözü ağzından almak, sözü bağlamak, sözü çevirmek, sözü dağıtmak, sözü edilmek, sözü geçmek, sözü kesmek, sözüm meclisten dışarı, sözü mü olur?, sözüm yabana, sözün ardı boşa çıkmak, sözünde durmak, sözünden çıkmamak, sözünden dönmek, (birinin) sözüne gelmek, sözüne sadık kalmak, sözünü esirgememek (veya sakınmamak), sözünü geri almak, sözünü kesmek, sözünün eri, sözünün eri olmak, sözünü tutmak, sözünü tutmak, sözünü balla kesmek, sözü sohbeti yerinde, sözü tartmak, sözü uzatmak, söz var, iş bitirir; söz var, baş yitirir, söz vermek, söz yetiştirmek, söz yok!
- söz başı, söz birliği, söz bölüğü, söz bölükleri, söz cambazı, söz dağarcığı, söz dalaşı, söz dizimi, söz düellosu, söz ebesi, söz ehli, söz gelimi, söz gelişi, söz gösterisi, sözgötürmez, söz hazinesi, söz karışıklığı, söz kesimi, söz konusu, söz meydanı, söz misali, söz rüşveti, söz sahibi, söz sırası, söz temsili, söz ustası, söz varlığı, söz yarışı, söz yazarı, söz yitimi, söz zinciri, sözüm ona, sözün kısası, sözüne sahip, sözünübilmez, acı söz, ağır söz, ara söz, beylik söz, eğri söz, iğneli söz, katı söz, kuru söz, lastikli söz, ön söz, özlü söz, pis söz, sav söz, son söz, tatlı söz, atasözü, namus sözü, şeref sözü
- Eski Türkçe: çıgıl tıgıl (tr), keleçü (tr)
- Türkmence: [[kelaam#Türkmence|kelaam]] (tk)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
- Şablon:Fi: [1] sana (fi), puhe (fi), ilmaus (fi)
- (İngilizce): [1] [[parole#(İngilizce)|parole]] (en)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
[]
Ad[]
- [1] kelime, söz
Gagavuzca[]
Ad[]
- [1] söz
- (İngilizce): [1] [[word#(İngilizce)|word]] (en)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
- Şablon:Kaynak-EtymDict
[]
Ad[]
- [1] kelime, söz
Türkmence[]
Ad[]
- [1] kelime, söz
af:söz az:söz en:söz fi:söz fr:söz hu:söz io:söz it:söz ja:söz ko:söz ku:söz ky:söz pl:söz ru:söz uk:söz
Filmler[]
- Söz, 2001 yapımı ABD filmi
- Söz, 2005 yapımı Çin filmi
Bu madde bir anlam ayrımı sayfasıdır; benzer başlıklı maddeleri listeler ve ayırır. Eğer bir Vikipedi bağlantısından bu sayfaya eriştiyseniz, lütfen kullandığınız bağlantıyı ilgili başlığa yönlendirin. |
- Söz/şiir < Söz (şiir)/Mehmet Solak
Söz[]
ben durgun ruhları taşıyamadım
anlatamadım vaktin dolduğunu
bulutu unutulmuş bir gökle sırdaş olup
anlatamadım suların kabardığını, fırtınanın taştığını
toprağın kıvrıldığını, çatladığını taşların
her gece paylaşılan bir yüzden
sarardığını uykularımın
binlerce kez yanılmanın yorgunluğu
artık sönmüş bir fenerden
sislerden, peşpeşe yükselen bir kentlerden
kentlerin kemirilen evlerinden
bir yabancının ruhunu alkışlayıp
okşayarak, akarsu havuzlarına
karlı yamaçlara, sarnıçlara
yeniden parıldayacak bir hayatın ateşini yakmaya yetmiyordu
yetmiyordu bir gün bir falcıyı kandırmanın kurnazlığına
ama sen, ilk kez bulmanın sarhoşluğu
taşkın bşir hayatın
ürkek ve zamansız yolculuğu
o kadar uzak
ve o kadar korkulu mutluluğu
evet, taşıyamadım durgun ruhları
taşıyamazdım
tanıyamadım bir böceğe yaslı adımları yankılayan kapıları
(adım ve kapı ve yankı bendim gerçi)
filiz süren, kabuk değiştiren
yenilenen her ağaca yanaşamadım,
beni bilen bir bakıcı çıksa
bir sahtekar tutup yaşadğımı haykırsa
ortaya konsa benden artan bana
şaşırmazdım, hatırlanmaz aldanmazdım
bütün sözlerin yanılacağını
hangi yöne sapılsa
ölüm figürlerinden kurulu yapılar karşısında susulacağını
............
zamansız bir kuşkuya düştüm ben
aldandım pencereye vuran gürültülerde
aklım karıştı, rehber olamadım örümceklere
bir ejder ritmi kolladım hep sana ulaşan kıyılarda
anla, kendime kurulan bir tuzağım ben
yetişemem taş kemerleri aşan yorgancıya
silemem, gözümden gitmez o dağın yolculukları
her sabah önüme düşen bir hayalin simsiyah olmuş kurumları
işte yalnız sana söylenen bir sözüm ben
bak, günlerdir güneşi utandıran bir yangınla örtülü içim dışım
ah, çıkar artık geceyi beni ayıltan ağzından
geçeyim toz zerreleri
altında mantar kokulu ülkenden
ah, yalnız sana söylenmiş bir sözdüm ben