Bakınız: kıyamet, mahşer, kıyamet günü, kıyâmet, yevmu'l kıyamet, Last Judgment, Melhame-i Kübra , Ahir Zaman, Qiyamah, يوم الدين, يوم القيامة , Hesap günü, Saat |
Kıyamet :(Arapça: يوم القيامة, "Diriliş Günü" veya يوم الدين Din Günü, Hüküm Günü) tek tanrılı dinlerde ve birçok inanışta bulunan, dünyanın sonunun gelip bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağına inanılan zaman, hesap günü, mahşer günü.[1]
Kıyamet günü için Kur'an-ı Kerim'de Saat (6:31, 42:17), Hesap Günü (15:35, 26:82, 38:16, 40:27), Hüküm (Ceza) Günü (74:46), Karar (Ayrım) Günü (44:40) Toplanma Günü (42:7) ve Sur'a üflendiği gün (6:73, 20:101, 23:101, 74:9-10) ifadeleri de geçmektedir.
Kıyamet inancı İslam inancının (Akide) bir parçası ve inancın temel prensiplerinden biridir. Kıyamet Günündeki imtihanlar ve kargaşalar Kur'an ve Hadis lerde tasvir edilmiş müfessirlerin yorumlarında ve Gazali, Ibn Kesir, Ibn Mace, Buhari gibi din bilginlerinin kitaplarında detaylarıyla ele alınmıştır. Kur'an-ı Kerim'e göre müslüman olsun olmasın her insan yaptıklarından ötürü kıyamet günü yargılanacaktır. (Kur'an 74.38).
Ayrıca bakınız[]
Kaynaklar[]
- ↑ "Error: no
|title=
specified when using {{Cite web}}Şablon:Namespace detect showall". http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=k%FDyamet&ayn=tam.
ar:يوم القيامة
az:Məhşər
bg:Страшният съд
ca:Judici Final
cs:Poslední soud
da:Dommedag
de:Jüngstes Gericht
en:Last Judgment
eo:Lasta juĝo
es:Juicio Final
et:Viimnepäev
fi:Tuomiopäivä
fr:Jour du jugement
hak:Tsui-heu ke Sṳ́m-phan
he:יום הדין
id:Pengadilan Terakhir
it:Giudizio Universale
ja:最後の審判
ku:Qiyamet
lt:Paskutinis teismas
nl:Dag des oordeels
no:Dommedag
pl:Sąd Ostateczny
pt:Juízo Final
ro:Judecata de Apoi
ru:Страшный суд
simple:Last Judgment
sk:Posledný súd (pojem)
sl:Sodni dan
sr:Страшни суд
sv:Yttersta domen
th:การตัดสินครั้งสุดท้าย
uk:Страшний суд
zh:最后的审判
[]
Ad[]
- [1]Dünyanın yıkılıp harab olması. Her şeyin mahvolması. Dünyanın sonu ve mahşer meydanına bütün insanların dirilip
toplanacağı zaman.
- [2]Mc: Büyük belâ.
- [3]Fazla sıkıntı.
- [1]Arapça
Sözlükte "dikilmek, ayağa kalkmak, durmak ve canlıların Allah huzurunda saygıyla duracakları gün" anlamlarına gelen kıyâmet, dinî kavram olarak, Yüce Allah'ın ezelde takdir ettiği zaman gelince, dünyadaki bütün canlıların ölmeleri, sonra bütün ölmüşlerin Allah tarafından diriltilmeleri, mahşer yerinde toplanmaları, hesaba çekilmeleri ve dünyadaki işlerinin karşılıklarının verilmesidir.
Kur'an'da kıyamet[]
Kur'ân-ı Kerim'de kıyâmet anlamına gelen başka ifâdeler de vardır. Bunlardan "yevmu'l kıyamet" (kıyamet günü) 70, "âhiret" 26, "ğâşiye" 2, "saat" 42, "hâkka" 2, "kâri'a" 4, kulakları sağır eden gürültü anlamına gelen "sâhha" bir ve dönülüp gidilecek yer anlamına gelen "me'âd" bir, herkesi ve herşeyi kuşatacak büyük felâket anlamına gelen "et-tâmmetu'l-kübrâ" bir, ansızın kopacak olan kıyamet anlamına gelen "vâkıa" bir yerde olmak üzere toplam yüz elli ayrı yerde geçmektedir.
Yine Kur'ân'da kıyâmetin kesin olduğu ve yakın bulunduğu (İsra, 17/51) şiddet ve dehşeti hakkında bilgi verilmektedir. Kıyâmet ve onunla ilgili diğer haller îmân konusunu da ilgilendirdiğinden bu hususa işaret eden âyetler daha çok Mekke'de nazil olmuştur. Bu âyetlerin bir kısmında konunun önemine dikkat çekmek için kıyâmet gününe yemin edilmektedir (Kıyâme, 75/1). Ay'ın ve Güneş'in bir araya toplanıp, insanın kaçacak yer arayacağı bildirilmekte (Kıyâme, 75/9-10), kıyâmetin büyük bir sarsıntıyla peş peşe iki kez geleceği, emzikli kadınların bile çocuklarını atacağı, göğün yarılıp, yıldızların dökülüp saçılacağı, insanın anasından, babasından, eşinden, çocuğundan kaçacağı, kabirlerin içindekilerini dışarı atacağı, dağların renkli pamuklara döneceği, herkesin yaptığının karşılığını-zerre kadar bile olsa-göreceği anlatılmaktadır (Hac, 22/1, 2; Kıyâme, 75/1, 15; Mürselât, 77/7,19; Nebe'; 78/38,40; Nâzi'at 6/9, 34, 42; Abese, 80/33,42; Tekvîr, 81/1,13; Mutaffifin, 83/1, 15; Zilzal, 99/1,8; Kâri'a, 101/1,11).
Kıyâmet İsrafil adındaki meleğin sura üfürmesiyle başlayacaktır. Buna nefha-i ulâ denir. Bunun olabilmesi için yeryüzünde hiçbir iyi insanın kalmaması gerekir. Bu hususta bir hadiste şöyle buyurulmuştur. "Kıyâmet ancak kötü insanlar ve kâfirler üzerine kopacaktır." (Müslim, Fiten, 131). İsrafil ikinci kez sura üfürünce, bütün insanlar yeniden dirileceklerdir. Buna da ikinci nefha denilmektedir. (F.K.)
Kıyâmetin alametleri: Kıyâmetin ne zaman kopacağı bilinmemekle birlikte Hz. Peygamber, o ana işaret eden bazı önemli olay ve belirtiler hakkında açıklamalarda bulunmuştur. Bu işaretler büyük ve küçük olmak üzere iki kategoride gösterilmiştir. Kıyâmetin küçük alametleri olarak, din ve inanç hakında bilgisizliğin yaygınlaşması, içkinin çokça içilmesi, fitne, öldürme ve kargaşanın çoğalması, maddî refahla birlikte kanaatsizlik ve nankörlüğün artması, Allah rızası yerine çıkar ve menfaatlerin ön plana çıkması gibi olayları saymak mümkündür.
Büyük alametler ise şu hadiste bildirilmiştir: "On alamet meydana gelmedikçe kıyâmet kopmaz. Deccal'ın çıkışı, Hz. İsâ'nın yeryüzüne inmesi, Ye'cuc ve Me'cucun çıkışı, Dâbbetü'l Arz'ın çıkışı, güneşin batıdan doğması, doğuda, batıda ve Arap yarım adasında meydana gelmek üzere yerin batışı, duman ve insanları mahşer yerine sürecek olan ve Aden çukurundan çıkan bir ateşin zuhuru." (Müslim, Fiten, 13). Bu hadiste geçen alametlerin hepsi Kur'an'da yer almaktadır. Bu nedenle söz konusu alametlerin tahakkuku konusunda İslâm bilginleri farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Her biri için ilgili kaynaklara başvurulması gerekmektedir.