- Bu tarzda şiirler söyleyen derviş – şairler arasında Âşık Paşa gibi büyük şöhret yapmış şahsiyetler bulunduğu mâlumdur. Aynı devirde Yunus tarzı şiirler söylemiş diğer mühim bir şâir, Said Emre’dir.
Said Emre, hocası Yûnus gibi, Türk edebiyatına asırlarca meçhul kalmış bir şairdir. Onu edebiyat dünyamıza ilk tanınan yine Fuad Köprülü olmuştur.
Said Emre Bektaşiliğe mensup bir tasavvuf şâiridir. Onun bizzat Hacı Bektaş Veli’den nasib almış yahud Hacı Bektaş Veli’nin şöhretli hanifesi Hâcım Sultan’a intisâb etmiş bir Bektaşi şairi olması çok mümkündür. Bu şairin:
- “Said aydur yüzbin minnet Hacım bana benüm”
mısraı bu ihtimâllerin ikisini de düşündürebilir.
Şiirlerinde Said, Said Ata ve Sa’d isimlerini kullanan bu şairin, Hacı Bektaş Veli’nin Makaalât adlı, Arapça eserini Türkçeye çeviren Aksaraylı Mola Sa’düddin olması ihtimali kuvvetli görülüyor. İçinde daha çok, Yunus Emre’nin şiirleri bulunan eski bir cönk’de, Said Emre ‘den “Said Emre rahmetu’llahu aleyh,, diye bahsolunması, bu şairin unvanında Yunus gibi, Emre olduğunu göstermektedir.
Aruzla da şiir söylemekle beraber, daha çok hece ile ve tamamiyle Yunus tarzında yazan Said Emre’yi büyük şair diye tanıtmak mümkün değildir. Onun ve daha bir kısım çağdaşlarının Türk Edebiyatı tarihi’ndeki yeri ve ehemmiyeti, Yûnus tarzını, üstadlarına çok sadık bir söyleyişle devam ettirenler arasında isim yapmış olmalarıdır.