Secde Suresi | |
---|---|
32/1 ● 32/2 ● 32/3 ● 32/4 ● 32/5 ● 32/6 ● 32/7 ● 32/8 ● 32/9 ● 32/10 ● 32/11 ● 32/12 ● 32/13 ● 32/14 ● 32/15 ● 32/16 ● 32/17 ● 32/18 ● 32/19 ● 32/20 ● 32/21 ● 32/22 ● 32/23 ● 32/24 ● 32/25 ● 32/26 ● 32/27 ● 32/28 ● 32/29 ● 32/30 | |
Kavramlar | Secde - Sacid - MescidMesacid- Secdedan |
Ebeveyne secde | Ebeveyne secde edilir mi? |
Mealler | [[KHMK/Secde0]. [HDKD/Secde]] |
Ayet Ayet KK -Ayet Ayet Kur'an-ı Kerim Sureleri Ahirette? Benimle buluşmak istiyorsanız secdelerinizi artırınız Hz Muhammed |
Sözlükte[]
"itaat ve tevâzu içinde eğilmek, boyun eğmek, yere kapanmak, yüzü yere sürmek" gibi anlamlara gelir.
Dinî bir kavram olarak,[]
Secde, Allah'ın emirlerine boyun eğmek, Allah'a kulluk etmek maksadıyla ayaklar, dizler ve ellerle beraber alnın yere konması demektir.
Kur'ân-ı Kerim'de[]
secde kelimesi, hem ıstılah anlamında, hem de sözlük manasına uygun olarak itaat etmek, boyun eğmek anlamında kullanılmıştır.
- "Görmez misin ki, göklerde olanlar ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah'a secde ediyor; birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah kimi hor ve hakir kılarsa, artık onu değerli kılacak bir kimse yoktur. Şüphesiz Allah dilediğini yapar." (Hac, 22/18);
buyurmuştur.
Istılah manasında[]
Allah'a ibadet etmek maksadıyla alnı yere koymak namaz içerisinde ve müstakil olmak üzere ikiye ayrılır. Namaz içerisinde secde yapmak namazın rükunlarından olup farzdır.
Tilâvet secdesiyle sehiv secdesi ise, müstakil olarak yapılan secdeler olup vaciptir. Ayrıca, bir nimete nail olmaktan veya bir felâket ve musibetten kurtulmaktan dolayı yapılan şükür secdesi de müstakil bir secde olup, müstehaptır.
Tilavet secdesi ve fıkıhtaki hükmü[]
Tilâvet Secdesi Allah'a saygıdır. Kur'an-ı Kerim'in ondört sûresinde secde âyeti vardır. Bunlardan birini okuyan ve işitene secde etmek vaciptir.
Secde âyeti namazda okunursa, tilâvet secdesinin namazda yapılması gerekir. Şöyle ki; Secde âyetinden sonra Kur'an okumaya devam edecekse, secde okuyunca hemen tilâvet secdesini yapar ve tekrar ayağa kalkarak bıraktığı yerden okumaya devam eder.
Eğer secde âyetinden sonra okumaya devam etmezse veya en çok üç âyet daha okuyacak ise; rükû ve secdeye varır; ayrıca tilâvet secdesi yapmak gerekmez.
Namazda okunan secde âyetini, namazda olmayan kimse işitirse secde etmesi lazımdır. Namaz kılan bir kimse, namazda olmayanın okuduğu secde âyetini işitirse namazdan sonra tilâvet secdesini yapması gerekir.
Namazda secde âyetini okuyanın namazda tilavet secdesini yapması lazımdır. Bu secde, namaz bittikten sonra yapılmaz. İmam namazda secde ayetini okursa hem kendisi, hem de ona uyan cemaat secde yaparlar. Tilâvet secdesi namaz kılmakla mükellef olanlara vaciptir. Adet halinde bulunan veya lohusa olan kadınlara vacip değildir.
Secde âyetinin tercümesi okunduğu takdirde de tilâvet secdesi vacip olur.[]
Secde âyetini yazmakla veya okumayarak sadece bakmakla secde yapmak gerekmediği gibi, hecelemekle yani harf harf okumakla da gerekmez. Secde âyetinin cemaat içinde okunması halinde okuyanın ileri geçmesi ve cemaatin saf bağlaması lazım değildir. Herkes bulunduğu yerde kıbleye dönerek secdesini yapar. Secde yapmak için hazır olmayan kimsenin yanında secde ayetini gizlice okumak menduptur.
Bir yerde bir secde âyetini tekrar eden kimseye bir defa secde etmek yeterlidir. Ancak bulunduğu yerden başka bir yere giderse bir secde yeterli olmaz. Hasta olan kimse tilâvet secdesini ima ile yani baş işareti ile yapar.
İçinde secde âyeti olan sûreyi veya âyetleri okuyupta secdeden kaçmamak için secde âyetini atlamak mekruhtur. Namazı bozan şeyler tilâvet secdesini de bozar ve secdenin iade edilmesi gerekir.
Tilavet secdesi nasıl yapılır?[]
Tilavet secdesi, abdestli olarak kıbleye dönülür. Tilâvet secdesi niyetiyle eller kaldırılmadan "Allâhü Ekber" diyerek secdeye varılır. Secdede üç kere "Sübhâne Rabbiye 'I-âlâ " söylendikten sonra "Allâhü Ekber" denilerek kalkılır. Ayağa kalkarken "Gufrâneke Rabbenâ ve ileykel masîr" denilmesi müstehaptır. Secde bir defa yapılır, secdeden sonra selâm yoktur.
Sehiv secdesi (Yanılma Secdesi)[]
Namazda bir rüknü geciktirmek, bulunduğu yerden öne almak, tekrarlamak, bir vacibi terk etmek, geciktirmek veya değiştirmekten dolayı namazın sonunda sehiv secdesi yapmak vacip olur. Farzlardan birinin unutularak veya bile bile yapılmaması halinde namaz bozulacağı için sehiv secdesi ile tamamlanamaz, namazın yeniden kılınması gerekir. Vaciplerden herhangi birinin bilerek terk edilmesi durumunda sehiv secdesi gerekmez, namazın yeniden kılınması vacip olur.
Sehiv Secdesi Nasıl Yapılır ?[]
Namazda farzlardan veya vaciplerden biri unutularak geciktirilir, yahut vaciplerden biri terk edilirse, namazın son oturuşunda yalnız Ettehiyyatü okunarak sağ tarafa selam verildikten sonra; "Allâhu Ekber" diyerek secdeye varılır. Burada üç kere "Sübhane Rabbiye'âlâ" denilir. Sonra "Allâhu Ekber" denilerek kalkılıp oturulur, tekrar AlIâhu Ekber" diyerek ikinci defa secdeye varılır ve üç kere "Sübhane Rabbiye 'I-âlâ" söylenir ,"AlIâhu Ekber" diyerek kalkılıp oturulur. Bu oturuşta, Ettehiyyâtü, Allâhümme Salli, Allâhümme bârik ve Rabbenâ Âtina… duaları okunarak önce sağa, sonra sola selam verilir. Buna sehiv secdesi denir.
Sehiv Secdesini Gerektiren Haller[]
a) Birinci oturuşta Ettehiyyâtü'yü okuyup ayağa kalkması gerekirken "Allâhümme salli âlâ Muhammed' diyecek kadar salavât-ı şerifeden okusa, farz olan kıyamı geciktirdiği için sehiv secdesi yapması lazımdır.
b) Ayakta önce sûre okumaya başlayan kimse, fatihayı okumadığını hatırlayınca, fatihayı okur, sonra sûreyi yeniden okuyup vacibi tehir ettiği için sehiv secdesi yapar.
c) Farzların ilk iki rek'atında fatihanın tamamını veya çoğunu okumayan kimseye sehiv secdesi gerekir. Fatihanın çoğunu okuyup ta kalanını unutana gerekmez. Farzların son iki rek'atında fatiha okunmazsa sehiv secdesi gerekmez. Çünkü buralarda fatiha okumak sünnettir. Ancak vitir ve nafile namazların her rek'atında fatiha okumak vacip olduğu için bunların herhangi bir rek'atında fatiha okunmadığı takdirde sehiv secdesi yapmak lazım gelir. Sadece fatihayı okuyup sûreyi okumayan veya fatihayı sûreden sonra okuyana da sehiv secdesi gerekir.
Bayram tekbirlerinin hepsini veya bazısını terk eden yahut da fazla yapan kimse de sehiv secdesi yapar". Rükûda hatırlarsa tekbirleri burada yerine getirir. Namazın ilk iki rek'atından birinde fatihayı tekrar okuyana, ilk oturuşta Ettehiyyatü 'yü iki defa okuyana da sehiv secdesi gerekir.
Namazlarda birinci oturuş yapılmadan ayağa kalkılırsa vacip terk edildiği için sehiv secdesi gerekir. Bu durumda Ettehiyyâtü okumak için oturmayı unutup ayağa kalkan kimse, tam ayağa kalkmadan yanıldığını anladığı takdirde eğer oturmaya yakın ise döner oturur ve "Ettehiyyâtü"yü okur. Eğer ayakta durmaya (kıyama) yakın ise geri dönüp oturmaz, ayağa kalkıp doğrulur ve vacibi terk ettiği için sehiv secdesi yapar.
Eğer dört rek'atli bir namazın sonundaki oturuşu unutup ayağa kalkar ve fazla olan bu rek'atin secdesine varmadan önce yanıldığını hatırlarsa hemen geriye dönüp oturur ve farz olan son oturuşu tehir ettiği için sehiv secdesi yapar. Fazla olan rek'atın secdesini yaptıktan sonra yanıldığının farkına varırsa farz namazı nafileye dönüşür. Dilerse buna bir rek'at daha ilave ederek altı rek'at kılar, dilerse selam vererek namazdan çıkar. Burada, farz olan son oturuş terk edildiği için namazın yeniden kılınması icabeder.
Dört rek'atli bir namazın son oturuşunu yaptıktan sonra unutup ayağa kalkar ve beşinci rek'atın secdesine varmadan yanıldığını hatırlarsa geriye dönerek oturur ve vacip olan selamı tehir ettiği için sehiv secdesi yapar.
Eğer beşinci rek' atın secdesini yaptıktan sonra yanıldığını anlarsa artık geri dönmez, bir rek'at daha ilave ederek altı rek'at kılar. Namazın sonunda da sehiv secdesi yapar. Bu durumda altı rek'atın dördü farz olarak kılınmış, buna ilave olarak kılınan iki rek'at da nafile olmuş olur.
Üç rek'atlı namazın (akşam namazı) son oturuşunu yaptıktan sonra fazla olarak dördüncü rek'ate, iki rek'atli namazın (sabah namazı) son oturuşunu yaptıktan sonra üçüncü rek'ate kalkıldığı takdirde de hüküm böyledir. Yani bunlarda da fazla rek'atın secdesi yapılmadan yanıldığını hatırlarsa geriye döner. Secde yapıldıktan sonra hatırlarsa bunlara da ikişer rek'at ilave ederek sehiv secdesi yapar. Fazla olarak kılınan ikişer rek'at nafile olmuş olur.
Ayakta hiç Kur'an okumadan rükûa varan kimse hemen ayağa kalkıp Kur'an okur ve yeniden rükû yapar. Eğer rükûu yeniden yapmazsa namazı bozulmuş olur. Burada namazın bir rüknü olan rükû, yerinde değil de yine bir rükun olan kıraattan (Kur'an okumak) önce yapıldığı için sehiv secdesini gerektirir.
Ancak kıyama dönülmekle önceden yapılan rüku bozulduğu için de rükûun iadesi lazımdır. Çünkü rükû kıraatle tekamül eder. Kıraatsız rükû muteber olmadığı için kıraatın terk edilmesi ile rükû da bozulmuş, hükümsüz hale gelmiş olur.
Vitir namazında Kunut duasını sehven terk edip rükûda hatırlarsa, geriye dönüp kunut'u okuması gerekmez. Namazın sonunda sehiv secdesi yapması lazım gelir. Fakat geriye dönüp kunut duası okunduğu takdirde yapılan rükû bozulmadığı için yeniden rükû yapmak gerekmez. Çünkü rükû, Kunut ile tekamül etmediğinden dolayı kunutsuz bir rükûn muteberdir. Bu durumda kendisine sadece sehiv secdesi gerekir. Rükûda, secdelerde ve oturuşlarda "Ettehiyyâtü"den önce Kur'an okunursa sehiv secdesi icabeder. Çünkü buralar Kur'an okuma yerleri değildir.
"Ettehiyyâtü"den sonra ayet okunması halinde;
Eğer ilk oturuşta ise, vacibi terk ettiği için sehiv secdesi gerekir. Son oturuşta ise gerekmez. Çünkü burada dua ve sena için geniş zaman bulunduğundan vacip terkedilmiş olmaz.
Son oturuşta "Ettehiyyâtü"yü iki defa okusa, sehiv secdesi gerekmez. Ayakta fatihadan önce okuması durumunda da gerekmez. Çünkü burası dua yeridir. Fatihadan sonra okursa sehiv secdesi lazımdır. Çünkü fatihadan sonrası sure okumak yeridir. Ettehiyyâtü okumakla vacip terkedilmiş olmaktadır. Birinci ve ikinci oturuşlarda "Ettehiyyâtü"nün tamamını veya bir kısmını okumayan kimseye de sehiv secdesi lazım gelir.
İmamın, açıktan okunacak namazlarda gizli, gizli okunacaklarda da açıktan, okuması sehiv secdesini gerektirir. Şöyle ki;
Gizli okuyacağı yerde fatihanın çoğunu açıktan okursa yanıldığının farkına varınca kalan kısmını gizli olarak okur. Açıktan okuyacağı yerde yanılarak çoğunu gizli okuduktan sonra hatırına gelirse fatihayı yeniden okur.
Açıktan okunması gereken yerde gizli, gizli okunması gereken yerde açıktan namaz sahih olacak miktar Kur'an okunması halinde sehiv secdesi gerekir. Ramazan ayında imamın vitir namazındaki kıraatı gizli yapmasından da sehiv secdesi lazım gelir. Bu miktardan az olursa gerekmez. Çünkü bundan kaçınmak mümkün değildir. Tek başına kılan kimseye açıktan veya gizlice okumasından dolayı sehiv secdesi gerekmez. Kur'an'dan başka; namazdaki zikir, dua ve Ettehiyyâtü'yü yanılarak açıktan okumak sehiv secdesi yapmayı gerektirmez.
Namazda, tilavet secdesi yapmayı gerektiren bir ayeti okuyup ta secde etmeyi unutan kimse, bunu namazın sonunda hatırlarsa tilavet secdesini yerine getirir ve geciktirdiği için de sehiv secdesi yapar.
Namazda sehiv secdesini gerektirecek birden fazla şey yapılsa bile, bunlar için sadece bir sehiv secdesi gerekir. Sehiv secdesinde, sehiv yapılmasından dolayı sehiv secdesi yapılmaz.
Cemaatle namaz kılınırken, imam sehiv secdesini gerektiren bir şey yaparsa hem imama, hem de arkasında kılanlara sehiv secdesi vacip olur. Bu durumda imam sehiv secdesini yapmasa arkasında namaz kılan cemaat da yapmaz. imamın arkasındaki cemaatten biri sehiv secdesini gerektiren bir iş yapsa, ne kendisine ne de imama sehiv secdesi yapmak lazım gelmez.
Cuma ve bayram namazlarında cemaat kalabalık olduğu takdirde, karışıklığa meydan vermemek için sehiv secdesi yapılmaz.
Sehiv secdesi yapması gereken kimse, namazdan çıkmak niyetiyle selam verse bile göğsünü kıbleden çevirmemiş ve konuşmamışsa yine sehiv secdesini yapması lazımdır.
Kendisine sehiv secdesi vacip olan bir kimse, selam verdikten ve fakat daha sehiv secdesini yapmadan bir başkası gelip ona uysa, eğer imam sehiv secdesini yaparsa kendisine uyan namaza girmiş olur, sehiv secdesini yapmazsa namaza girmiş olmaz.
imam son oturuştan sonra selam vermeyi unutup ayağa kalkarsa arkasındaki cemaat ona uymaz, oturdukları yerde imamın geriye dönmesini bekler. Eğer imam kalktığı fazla rek'atin secdesini yapmadan önce geriye dönüp oturursa cemaat onunla beraber selam verir. Şayet fazla rek'atın secdesini yaparsa cemaat onu beklemeyip kendileri selam verirler.
imama, birinci rek'attan sonra uyan kimse (mesbuk) sehiv secdesinde de imama uyar. Eğer imam ile beraber sehiv secdesini yapmadan ayağa kalkarsa geri dönüp imamla secdeleri yapar, sonra kalkıp namazını tamamlar. Eğer geriye dönmezse namazı caizdir, ancak namazı tamamladıktan sonra sehiv secdesi yapması gerekir. imama sonradan uyup ta imamdan sonra tek başına namazı tamamlayan kimsenin, bu esnada sehiv secdesini gerektiren bir yanlışlık yapması da sehiv secdesini gerektirir.
imama ikinci rek'attan sonra uyan kimse yanılarak imamla beraber selam verse, kendisine sehiv secdesi gerekmez.
Dört veya üç rek'atli bir namazı kılmakta olan kimse, namazı bitirdiğini zannederek selam verdikten sonra iki rek' at kıldığını anlarsa, göğsünü kıbleden çevirmediği ve namaza ay kın bir iş yapmadığı takdirde, yeniden tekbir almaya gerek olmadan kalkıp namazını tamamlar ve sehiv secdesi yapar.
Bir kimse, namaz içinde kaç rek'at kıldığında tereddüt ettiği ve "üç rek'at mı kıldım, dört mü?" diye şüpheye düştüğü takdirde böyle bir durumla ilk defa karşılaşmışsa namazı bozup yeniden kılar. Eğer böyle durumla çokça karşılaşıyorsa kendi kanaatine göre hangi ihtimal kuvvetli ise ona göre hareket eder ve sehiv secdesi yapar.
"Ettehiyyâtü"den sonra kaç rek'at kıldığını düşünen kimse bir rükûn edâ edecek süre, yani üç kere "Sübhânellah" diyecek kadar düşünmeyi uzatırsa ilk oturuşta ise kıyamı, son oturuşta ise selâmı tehir ettiği için kendisine sehiv secdesi gerekir. Bu miktardan az bir zaman düşünürse gerekmez. Sehiv secdesinde farz, vacip ve nafile namazlar arasında bir fark yoktur.
Namazlarda Secde[]
114- Secde de namazın bir rüknü olduğundan farzdır. Namaz kılan kimse, rükûdan sonra secdeye varır. Rükûdan doğrulduktan sonra yere kapanarak iki dizi üzerinde ellerine dayanarak alnını ve bumunu (yüzünü) iki eli arasında yere veya yere bitişik bir şey üzerine koyar. Yüce Allah'a tazimde bulunur. Bu şekilde secde, her rekatta ikişer defa arka arkaya yapılır. 115- Namazda secde için alın yere koyulduğu halde burun yere konmasa, secde yine caiz olur; fakat böyle bir secde özür bulunmayınca mekruhtur. Aksine olarak burun yere konur da alın konmazsa, özür olmadığı takdirde imam Azam'a göre kerahetle caiz olur. İki imama göre özürsüz böyle bir secde caiz olmaz. 116- Bir özre dayanarak da olsa, yanak ve çene ile secde yapılmaz. Alın ve burunda secde etmeye engel bir özür bulunursa,
VS[]
Türkmence[]
Ad[]
- [1] Baş eğme, bağlı olma
- Şablon:Atacanov, Ata-TYS-1922
[]
Ad[]
- [1] İki diz üzerinde yere oturup avuç içleri yere gelmiş, alın ellerin üzerine konmuş vaziyet. İbadet ederken veya bir otoriteye saygı ifadesi olarak kullanılır.
- [2]namaz kılarken rükûdan sonra alnın yere konulması.
- [1](Arapça)
- [1]secde gülü:kur'an-ı kerîm'de secde gereken yerlerde sahife kenarlarında yapılan gül şekilli tezhib.
- [2]secde-i sehiv:namaz sırasında yapılan hatadan ötürüedilen secde.
- [3]secdesiz namaz:cenaze namazı.
- [1] yükünmek
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
ku:secde
Bakınız: Secde/Mehmet Akif Ersoy , Secde/1 , Secde/2 , Secde/3 , Secde/4 , Secde/Osmanlıca , Secde/Arapça , Secde/İngilizce , Secde/Türki diller , Sücût , Sehiv Secdesi , Tilâvet Secdesi , Secde Suresi |
←Hicran | Gölgeler Mehmet Akif Ersoy |
Hüsam Efendi Hoca→ |
Bu şiir Hilvan'da yazılmıştır. |
10 Beyitlik tablo[]
Şiir Metni
|
Güncel Türkçesi
|
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca Portal:Safahat dan osmanlıcasını al
|
Seni görmekten uzaktır, çok zamanlar var ki, imânım; Bu birlik dünyasına - sözde - geldim amma bin pişmanım |
İngilizce Tercüme Buraya
|
شهو د ندن جد ا د ر٬چو ق مل نلر و ا ر كه ٬ايما نم ؛ بوحد تز ا ر ه -- گو ىا ا-- گلدم اما بين پشما نم
| |
Huzûr imkânı yok dünyâyı etmiş cezben istîlâ; Ne hüsrandır, İlâhî, ma'bedim, çepçevre, vâveylâ! |
Huzur imkânı yok; aşkının heyecanı, cezben, dünyayı kaplamış; Benim yoksun oluşum nedendir |
İngilizce Tercüme Buraya
|
حضور امكاني يوق,دنيايي ايتميش جذبه ك استيلا:به جسر اندر,الهسي,معبدم,ثب ثو ره,واويلا! yanlış
|
Derinlikler, kovuklar, kuytular, şellâleler, yarlar, Bulutlar, yıldırımlar, çöller, enginler, sular, karlar, |
İlâhî, mabedimi çepeçevre feryatlar kuşatmış! Derinlikler, kovuklar, kuytular, şelâleler, yarlar, Bulutlar, yıldırımlar, çöller, enginler, sular, karlar, |
İngilizce Tercüme Buraya
|
'درينلكلر,قوووقلر,قويتولر ,شللله لر,يارلر,yanlış
|
Güneşler, gölgeler, aylar, şafaklar... Hepsi çığlıkta; Gelir tarrâkalar çaktıkça ecrâmın karanlıkta! |
Güneşler, gölgeler, aylar, şafaklar... Hepsi çığlıkta; Gök gürültüleri gelir, çaktıkça yıldızların karanlıkta. |
İngilizce Tercüme Buraya
|
'''گو نشلر,گو لگه لر,آيلر,شفقلر....هپسي چيغليكته; گلير طر اقه لر چاقدقجه اجر امك قارا ڭلقده!
|
Güncel Türkçesi Buraya
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
صبا طا غلر ده صوراوفر, جوشار واديده بيڭ مهشر;
| |
Aslı
|
Güncel Türkçesi Buraya
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Aslı
|
Güncel Türkçesi Buraya
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Aslı
|
Güncel Türkçesi Buraya
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Aslı
|
Güncel Türkçesi Buraya
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Aslı
|
Güncel Türkçesi Buraya
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Latin harflerine transkriptli metin | Sadeleştirilmiş metin |
Ufuklar çalkanır, kaynar ziyâ girdâbı göklerde; Asırlar devrilir. Çamlar, çınarlar, çırpınır yerde. müebbed neşveden serhoş; Sağım serhoş, solum serhoş, İlâhî, ben ne yapsam boş! Ömürlerdir, gözüm yollarda, hâlâ beklerim, hâlâ, Şuhûd imkânı yok coştukça hilkatten bu vâveylâ.
Uyandım, fecre baktım, titriyor par par meşiyyette. O coşkun na'ralar bî-tâb; o taşkın zerreler mahmûr; O tûfanlardan ancak terliyor, maşrıkta tek bir nûr.
bir avuç toprak: Işıklar püskürürken, şimdi haşyetlerle müstağrak! O ecrâm, ah o gözler öyle fânîler ki Mevlâ'da, Dönüp bir kerre olsun bakmıyorlar artık eb'âda. Denizler, dalgalar, dağlar, ağaçlar, gölgeler dalgın... İlâhî! Ürperen tek gölge yok bağrında âfâkın.
Ne ma'nîdâr o gökler, kudretin bir vahyi ???? hâlinde! Bu vahdet-zâra dün baktım: Ne meyhâneydi cûşâcûş! Bugün rindânı gördüm: Başka bir peymâneden bî-hûş. Bütün dünyâ serilmiş sunduğun vahdet şarâbından; Ben'im mest olmıyan meczûbun, Allah'ım, benim meydan! Bırak, hâsir kalan seyrinde mi'râcım devâm etsin; Rükû'um yerde titrerken, huşû'um Arş'ı titretsin! İlâhî! Serserî bir damlanım, yetmez mi hüsrânım? Bırak taşsın da coştursun şu vahdet-zârı îmânım. Bırak hilkatte hiç ses yok bırak meczûbunun feryâd... Bırak tehlîlim artık dalgalansın, herçi-bâd-âbâd!
yatan vecde... Bırak, "hilkat"le olsun varlığım yek-pare bir secde
|
Denizler yükselir, seller kıvrılır, taşlar zikrederek döner. Ufuklar çalkanır, kaynar ışık girdabı göklerde; Yüzyıllar devrilir: Çamlar, çınarlar, çırpımr yerde. Eserinin bütün zerreleri sonsuza dek seninle olmanın neşesiyle sarhoş; Sağım sarhoş, solum sarhoş, Allah'ım ben ne yapsam boş! Ömürler boyunca gözüm yollarda, hâlâ beklerim, hâlâ, Seni görmek imkânı yok, bu varlık âleminde çığlıklar coştukça.
Uyandım, tan aydınlığına baktım, par par titremekte iraden önünde. O coşkun haykırışlar bitkin düşmüş, o taşkın zerreler baygın; Doğu ufkunda ancak bir tek nur sızmakta ışık tufanlarından.
Sina (1) benzeri bir avuç toprak olmuş; Işıklar püskürürken, şimdi ürpertiler içinde dalıp kendinden geçmiş! O yıldızlar, âh o gözler öyle erimişler ki Mevlâ'da, Dönüp bir kere olsun bakmıyorlar artık mesafelere. Denizler, dalgalar, dağlar, ağaçlar, gölgeler dalgın... İlâhî! Ürperen tek gölge yok bağrında ufukların.
Ne kadar anlamlı o gökler, kudretten bir kutlu ilham hâlinde! Bu birlik dünyasına dün baktım: Ne coşkun bir meyhaneye benzerdi! Bugün rindleri (2) gördüm: Değişik bir kadehten baygın düşmüşlerdi. Bütün dünya serilmiş sunduğun vahdet şarabından; Senin sarhoş olmayan dîvanen ben kaldım. Allah'ım, şimdi benimdir meydan! Bırak, özlem dolu seyrinde miracım devam etsin; Huzurunda eğilişim yerde titrerken, nefsimi alçaltmam Arş'ı titretsin. İlâhî! Serseri bir damlanım, yetmez mi yoksunluğum? Bırak, taşsın da coştursun şu birlik dünyasını imanım. Bırak, varlık âleminde hiç ses yok, bırak, feryat sırası divanenin... Bırak, çaresizim, tehlilim (3) artık dalga dalga yayılsın!
yatan varlıklara Bırak, varlığım "varlık âlemi"yle bütünleşsin tek bir secde halinde!
(1) Sina: Hz. Musa'nın duası üzerine Allah'ın nurunun tecelli edip parçaladığı dağ. (2) Rind: Dünyaya değer vermeyen, dıştan kayıtsız ve laubali görünen, ama içten çok olgun gönül adamı. (3) Tehlii. "Lâilahe illallah"sözünü tekrarlamak. |
Safahat besteleri - Safahat | |
---|---|
Şiirlere göre | Ezelden Aşinanım - Hüseyni Ney Taksimi - Nihavend Marşı -Acem Asiran Tambur Taksimi - Acem Asiran Istiklal Marsı -Nihavend Violonsel Taksimi Nihavend Istiklal Marsı Rast Keman Taksimi Rast Istiklal Marsi
Rast Marş Istiklal Marsi (Acemsiran) Istiklal Marsi (Nihavend) Istiklal Marsi (Rast1)Istiklal Marsi (Rast2) Cenk Marşı Ey Bu Topraklar İçin Toprağa Düşmüş AskerBağlantı başlığı |
Makamlara göre | x |
Dosyalar | Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri (→Cenk Marşı)
Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri Istiklal Marsi (Rast2) Istiklal Marsi (Rast1) Istiklal Marsi (Nihavend) Istiklal Marsi (Acemsiran) Rast Marş Rast Keman Taksimi Nihavend Istiklal Marsı Nihavend Istiklal Marsı Nihavend Violonsel Taksimi Acem Asiran Istiklal Marsı Acem Asiran Tambur Taksimi İstiklal Marşı/Nihavend Ezelden Aşinanım Ey Bu Topraklar İçin Toprağa Düşmüş Asker Bütün Dünyaya Küskündüm Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri |
Tasnif et:
Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Anadolu ateşi davul Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Davul Oyunlari-1 Dosya:Anadolu Atesi Davul Show Dosya:DAVUL & DARBUKA SHOW Türk Halk Müziği Telli Çalgılar 'DIVAN SAZI Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi […') Dosya:DIVAN SAZI (added video DIVAN SAZI) Dosya:Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi (added video Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi) Dosya:Okan Murat Öztürk - Kaytağı Şablon:Türk Müziği Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Daff.jpg Dosya:Daf-isfahan.jpg Dosya:Pandei inter.jpg Dosya:Rhythm Tech tambourine.jpg Vurmalı Çalgılar Dosya:Kudum.jpg Dosya:Koltukdavul.jpg Dosya:Davul.jpg Dosya:Darbuka.jpg Şablon:Türk Müziği Dosya:Zils.jpg Vurmalı Çalgılar Zil Dosya:İstanbul Vurmalı Çalgılar Topluluğu |
II.Kitap (1912): Süleymaniye Kürsüsünde
Süleymaniye Kürsüsünde 2 - Süleymaniye Kürsüsünde 3 - Süleymaniye Kürsüsünde 4 - Süleymaniye Kürsüsünde 5 - Süleymaniye Kürsüsünde 6 - Süleymaniye Kürsüsünde 7 - Süleymaniye Kürsüsünde 8 - Süleymaniye Kürsüsünde 9 - Süleymaniye Kürsüsünde 10 | |
---|---|
Safahat/II. Kitap ( Süleymaniye Kürsüsünde ) | Süleymaniye Kürsüsünde adlı tek bir şiirden oluşmaktadır.(Süleymaniye Kürsüsünde 32 kb.büyük olduğu için 10 bölüme ayrılmıştır.) Süleymaniye Kürsüsünde 2 - Süleymaniye Kürsüsünde 3 - Süleymaniye Kürsüsünde 4 - Süleymaniye Kürsüsünde 5 - Süleymaniye Kürsüsünde 6 - Süleymaniye Kürsüsünde 7 - Süleymaniye Kürsüsünde 8 - Süleymaniye Kürsüsünde 9 - Süleymaniye Kürsüsünde 10 |
Video | [[Dosya:Süleymaniye kürsüsünde2 2. bölüm - mehmet akif ersoy - safahat]] - |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
IV. Kitap (1913) : Fatih Kürsüsünde İki Arkadaş Fatih Yolunda - Vaiz Kürsüde | |
---|---|
Safahat/IV. Kitap (Fatih Kürsüsünde) | Fatih Kürsüsünde: İki Arkadaş Fatih Yolunda - Vaiz Kürsüde |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
V.Kitap: (1917) Hatıralar Mehmet Akif'in kaybedilen vatan karşısında isyanlarını ve tevbelerini cem eden şiirleri....Koca Osmanlı Çınarının yıkılışı ve şairin ÇIĞLIKLARI.... Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah - UYAN - Ne irfandır veren ahlâka yükseklik. Ne vicdandır - Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile - Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden - Biz ki yarmıştık şu unun büyük ummanını - Şehamet dini, gayret dini ancak Müslümanlıktır - El-Uksur'da - Berlin Hatıraları - Necid Çöllerinden Medine'ye | |
---|---|
Safahat/V. Kitap ( Hatıralar ) | Hatıralar:Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah-UYAN-Ne irfandır veren ahlâka yükseklik. Ne vicdandır-Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile-Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden-Biz ki yarmıştık şu unun büyük ummanını-Şehamet dini, gayret dini ancak Müslümanlıktır-El-Uksur'da-Berlin Hatıraları-Necid Çöllerinden Medine'ye |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
VI.Kitap (1924) Asım Çanakkale şehitlerine şiiri de bu şiir içinde yer alır. Şair Asım'ın neslini ordumuzda görmektedir. Entellektüel ama bir o kadarda duası göklerden çevrilmeyecek kadar maneviyatlı bir gençlik ister. Oğlunun adınıda zaten Asım koyar. (Bakınız: Hz. Asım) | |
---|---|
Safahat/VI. Kitap ( Asım ) | Asım şiiri olup uzunca bir şiirdir Çanakkale şehitlerine şiiri de bu şiir içinde yer alır: Asım(I.Bölüm)- Asım II.Bölüm - Asım III.Bölüm - Asım IV.Bölüm - Asım V.Bölüm - Asım VI.Bölüm - Asım VII.Bölüm (Çanakkale şehitlerine şiirini içerir) - Asım VIII.Bölüm |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
VİDEO SAFAHAT : Safahatın Audio Video Sunumu Projesi Milli Şairimizin Safahat adlı eserinin Video olarak sunumu projesinde 1.aşama: güzel okuma çalışmaları; 2.aşama: alt yazılı şiirlerin sunumu; 3.aşama;tercümelerinin sunumu ; 4. aşama: görsel konuyu anlatacak ögelerle video çalışması; 5.aşama: Videoların youtube yüklenmesi; 6.aşama; | |
---|---|
Yusuf Ziya Özkan'ın Safahat okumaları | * Cenk Marşı [2]
|
Adnan Özçelik AL okumaları | x |
Yenişehir SBAL okumaları | x |
Safahat Tercümeleri Safahat/İngilizce - Safahat/Almanca - Safahat/Azerice | |
---|---|
* Safahat'ın ingilizceye tercümesi projesi -
|
İstiklal Marşı Oratoryosu - İstiklal Marşı - Safahat - Şablon:İMO
İstiklal marşı online döküman | |
---|---|
İMO/Ekibi | Proje sahibi:Eyüp Sabri Kartal - Mersin Yenişehir Kaymakamı
genel koordinatör:murat çınarlı nevit kodallı gssl. md. yrd. görsel uygulamalar: murat çınarlı nevit kodallı gssl. md. yrd. metin ve canlandırma: murat çınarlı nevit kodallı gssl md. yrd. nimet kabur nevit kodallı gssl edb. öğrt. bayram özfırat ö. yıldırımhan lisesi edb. öğrt. demet gürbüz dumlupınar lisesi edb. öğrt. muhammet benli sabancı lisesi edb. öğrt. müzikler:n. kodallı gssl ibrahim özişler koro öğrt. |
İMO/Proje oluşumu | İMO - İstiklal Marşı Oratoryosu Projesi |
İMO/İcraları | İstiklal Marşı Oratoryosu/2011-
İstiklal Marşı Oratoryosu/2011 - Yenişehir İstiklal Marşı Oratoryosu/2011 metin İstiklal Marşı Oratoryosu/2010 İstiklal Marşı Oratoryosu/2009 İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Müftülüğü İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Kaymakamlığı
İstiklal Marşı Oratoryosu/Nevit Kodallı Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi İstiklal Marşı Oratoryosu/Şevket Pozcu Lisesi İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Dumlupınar Lisesi İstiklâl Marşı Oratoryosu/Yenişehir Mehmet Adnan Özçelik Anadolu Lisesi |
İMO/Tasarımları | İstiklal Marşı Oratoryası/Kitapçık - İstiklal Marşı Oratoryası/A4 |
Kaynak | *İstiklal Marşı Oratoryosu/linkler
|
Yapılacaklar | *İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Güzel Sanatlar Lisesi Performans videosu youtube ve dailmotion sitelerine yüklenerek bu sayfaya konacaktır . Slaytlar google documanda ise webde yayınlanarak konmalıdır. Slayt resimleri de bu siteye eklenmelidir.
|
Yapılanlar | x |
Yorumlar | İMO/Öğretmen tepkileri |
Kavramlar | *Ortam: Sevr anlaşması ve sevr mağarası kıyaslaması. En korkulacak 2 hal.
|
İstiklal marşı oratoryosu
İstiklal Marşı Oratoryosu İstiklal Marşı/Oratoryo İstiklal Marşı Istiklal Marsi (Acemsiran) Şablon:İMO |
İstiklal Marşının Dünya Dillerine Tercümesi Projesi (Şimdilik sadece 24 dile çevrildi...) | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
İstiklal Marşı/Arapça - İstiklal Marşı/Çince - İstiklal Marşı/Belarusça - İstiklâl Marşı/İngilizce -
|
Safahat Tercümeleri Safahat/İngilizce - Safahat/Almanca - Safahat/Azerice | |
---|---|
* Safahat'ın ingilizceye tercümesi projesi -
|
Safahat dışı şiir ve nesirleri İstiklâl Marşı - Sadi - SA'Dî - DESTÛR - GAZEL - KUR'ÂN'A HİTÂB - EL-HAKKU YA'LÛ | |
---|---|
http://tr.yenisehir.wikia.com/wiki/Safahat_D%C4%B1%C5%9F%C4%B1nda_kalm%C4%B1%C5%9F_%C5%9Eiirler | |
Safahat dışı şiirleri | İstiklâl Marşı - Sadi - SA'Dî - DESTÛR - GAZEL - KUR'ÂN'A HİTÂB - EL-HAKKU YA'LÛ - |
Tercüme ve makaleleri | x |
Tercüme çalışmaları[25] | Kur'an meali çalışması - Müslüman Kadını (1909) - Hanoto’nun Hücumuna Karşı Şeyh Muhammed Abduh’un Müdafaası (1915) - İçkinin Hayat-ı Beşerde Açtığı Rahneler (1923) - Anglikan Kilisesine Cevap (1924) - İslâmlaşmak (1919) - İslâm’da Teşkilât-ı Siyasiye (1922). |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Safahat Alfabetik Sıraya Göre Şiirler | |
---|---|
A | *Acem Şahı - Âhiret Yolu - Alınlar Terlemeli - Âmin Alayı - Âsım - Âtiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak - Azim - Azimden Sonra Tevekkül - |
B | *Bayram - Bebek Yâhud Hakk-ı Karâr . Berlin Hatıraları . Bir Ariza - Bir Gece - Bir Mersiye - Bir Mezar Taşına Yazılmış İdi - Bir Resmin Akasına Yazılmış İdi - Bu Da Bir Mezar Taşı İçin Yazılmış İdi - Bir yığın kundakçıdan yangın görenler milleti - Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz - Biz ki yarmıştık şu'unun büyük ummanını - Bülbül - |
C | * Cânan Yurdu - Cenk Marşı |
Ç | Çanakkale Şehidlerine - Çanakkale Şehitlerine - Çık da bir seyret baharın cuş-i rengârengini - Çocuklara - |
D | *Derviş Ahmed - Dirvâs - Durmayalım - Dur Yolcu (Bu şiir bizde yok bakalım |
E | *Edirne - El Uskur'da . Ezanlar - Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah - Ey milletimin lahzada halkettiği ordu |
F | *Fatih camii . Fatih Camii Şiiri . Fatih Kürsüsünde . İki Arkadaş Fatih Yolunda - Firavun İle Yüzyüze |
G | *Gece - Geçinme Belâsı - Gül,Bülbül - |
H | *Hakkın Sesleri . Hakkın Sesleri/Mehmet Akif Ersoy . Hatıralar . Hasta - Hasır - Hasbihal - Hayat Arkadaşıma - Hicran - Hüsâm Efendi Hoca - Hüsran - Hüsran-ı Mübin -Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
İ | İmam : Köse İmam (Akif'in örnek imam modeli) |
J - K | *Japon'lar
|
L | * |
M | *Mahalle Kahvesi - Mahalle Kavgası - Meal-i Celili - Mehmet Ali'ye - Mehmer Ali'ye - Meyhane - Mevlid-i Nebi - Mezarlık - Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile -Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
N | *Ne Eser, Ne de Semer - Necid Çöllerinden Medine'ye . Nefs-i Nefis - Nevruz'a - Nerdesin? - Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden |
O | *Ordunun Duası İstiklal Marşı gibi bu da millete ve orduya ait olduğundan Safahata alınmamıştır.
|
Ö | * |
P | *Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
R | *Resim İçin - Resmim İçin - Ressam Haklı - |
S | Şark
|
Ş | *Şair Huzurunda Münekkid - Şark- Şehitler Abidesi İçin - Şeytan |
T | *Tebrik - Tek Hakikat - Tevhid Yâhud Feryâd- Umar mıydın? - - Tercümedir - tercümedir1 (İkinci tercümedir) |
U | *Uyan |
V | *Vahdet - Vaiz Kürsüde . |
Y | *Yâ Râb Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabâhı? . Ya Rab Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabahı? . Yaş Altmış - Yeis Yok! - Yemişçi İhtiyar |
Safahat konu indeksi | |
---|---|
Safahat kelime indeki | |
A | *Acem şahı
|
B | *Balkanlar : Cenk Marşı
|
C | Cehalet : Olmaz ya... Tabii... Biri İnsan, Biri Hayvan!
|
Ç | *Çalışmak :Küfe - Durmayalım -Uyan
|
D | * |
E | * Edirne - Edirne kal'esi (Edirne)
|
F | * |
G | * |
H | Akif'in manzum hikayeleri: Kocakarı ile Ömer(Hz. Ömerin idareciliği) - Köse İmam (Karı boşama derdindeki adama karşı köse imamın itabı ve halden dertlenmesi)
|
İ | İmam : Köse İmam (Akif'in örnek imam modeli)
|
J - K | *Japon'lar -
|
L | *Lala Şahin (Edirne) - |
M | Mahkeme Asım şiiri içinde
|
N | * |
O | *Ordu:Ey milletimin lahzada halkettiği ordu - Ordunun duası -Cenk Marşı - İstiklâl Marşı |
Ö | * |
P | * |
R | Ramazan Vak'ası(Asım'dan)
|
S | Şark - Acemi Semerci |
Ş | Şeriat :Köse İmam
|
T | *Tosunum (Köse İmam)
|
U | *Utanma :Durmayalım
|
V | * |
Y | *Yediği Herze :Köse İmam |
Z | *Zalim idareci : Acem şahı |
MAE Mevzuat | |
---|---|
Mehmet Akif Ersoy - Mehmet Akif Ersoy kitapları - Mehmet Akif Ersoy mevzuatı | |
MAE hakkında | MAE/Hakkında vecizeler |
Wiki linkleri | x |
Kabulü | İstiklal Marşının Kabülü Hakkında Kanun |
Anma günü | İstiklal marşının kabul edildiği gün ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü hakkında kanun İstiklâl Marşının kabul edildiği günü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü hakkında yönetmelik |
Yenişehir Kaymakamlığı Safahat Çalışma Grubu | |
---|---|
Yahya Günsür Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi/TL11CW | |
Organize Safahat Grubu | Kullanıcı:Vahit - Kullanıcı:Semiha
Kullanıcı:Kayadelen Kullanıcı:Ayse ER Kullanıcı:Eylem GÜNER Kullanıcı:Ragıp ALKAN |
Bilgisayar Lisesi | *Kullanıcı:Elif Aydemir - Müd. Yrd.(Edebiyat öğretmeni)
|
Sosyal Bilimler Lisesi | *Mürşit Tekin
|
M.Adnan Özçelik Lisesi | xxx |
Safahat okulararası görev dağılımı | *Safahat/I. Kitap 'ı Sosyal Bilimler Lisesi,Yahya Günsür Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, Şevket Pozcu Lisesi
|
Diğer Safahat Çalışanları | Kullanıcı:Cagriorki
Kullanıcı:İkizlerim Kullanıcı:Ayhankaya1971 Kullanıcı:M.Murşit Tekin Kullanıcı:Msbl düzgün Kullanıcı:Çiğdem bilir Kullanıcı:Sait Yılmaz Kullanıcı:Sibel inan Kullanıcı:Elifköse Sevilşen Kullanıcı:Metinkilic1975 Kullanıcı:Kimsesizseyyah GSL md yd Murat Çınarlı Kullanıcı:Abdulvahap Müftülük Kullanıcı:Muhammet altan Kullanıcı:Mehmet Boz Kullanıcı:Mehmet Ömer Kesilmiş Kullanıcı:Aysegultokdemir Kullanıcı:Çevlik Kullanıcı:Gunay sendilmen Kullanıcı:Betul Demır Kullanıcı:Mehmet KAVACIK Kullanıcı:Ayşeüncücan Kullanıcı:Elifaydemir Kullanıcı:Halim bozkurt Kullanıcı:Atik77 Kullanıcı:Mustafa Ekici |
Mehmet Akif Ersoy Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Safahat çalışmaları | |
---|---|
Makaleler | x |
Basım çalışmaları | *Gençler için safahat - Mersin Yenişehir Kaymakamlığınca
|
Safahat sunuları | * Safahat AV sunumu - Mersin Yenişehir Kaymakamlığınca |
Safahat Tasarım Çalışmaları | *Safahat Kitap tasarımları
|
Safahat programları | *Safahat Kutlamaları -
|
Safahat okumaları | *Adnan Özçelik AL Safahat Okumaları
|
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Şablon:Düz liseler için safahat projesi
Şablon:Anadolu liseleri için safahat projesi
Şablon:Sosyal Bilimler Liseleri için safahat projesi
Şablon:Türki Dillerde Safahat Projesi
Şablon:Safahat İngilizceye Tercüme Projesi
SECDE[]
- Sözlükte "itaat ve tevâzu içinde eğilmek, boyun eğmek, yere kapanmak, yüzü yere sürmek" gibi anlamlara gelir.
- Dinî bir kavram olarak, secde, Allah'ın emirlerine boyun eğmek, Allah'a kulluk etmek maksadıyla ayaklar, dizler ve ellerle beraber alnın yere konması demektir.
Kur'ân-ı Kerim'de secde kelimesi, hem ıstılah anlamında, hem de sözlük manasına uygun olarak itaat etmek, boyun eğmek anlamında kullanılmıştır.
Yüce Allah,
"Görmez misin ki, göklerde olanlar ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah'a secde ediyor; birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah kimi hor ve hakir kılarsa, artık onu değerli kılacak bir kimse yoktur. Şüphesiz Allah dilediğini yapar." (Hac, 22/18);
"Göklerde ve yerde bulunanların hepsi, ister istemez Allah'a secde ederler." (Ra'd, 13/15)
buyurmuştur.
Istılah manasında, Allah'a ibadet etmek maksadıyla alnı yere koymak namaz içerisinde ve müstakil olmak üzere ikiye ayrılır. Namaz içerisinde secde yapmak namazın rükunlarından olup farzdır. Tilâvet secdesiyle sehiv secdesi ise, müstakil olarak yapılan secdeler olup vaciptir. Ayrıca, bir nimete nail olmaktan veya bir felâket ve musibetten kurtulmaktan dolayı yapılan şükür secdesi de müstakil bir secde olup, müstehaptır.
Tilavet (Okuma) Secdesi[]
Tilâvet Secdesi Allah'a saygıdır. Kur'an-ı Kerim'in ondört sûresinde secde âyeti vardır. Bunlardan birini okuyan ve işitene secde etmek vaciptir.
Secde âyeti namazda okunursa, tilâvet secdesinin namazda yapılması gerekir. Şöyle ki; Secde âyetinden sonra Kur'an okumaya devam edecekse, secde okuyunca hemen tilâvet secdesini yapar ve tekrar ayağa kalkarak bıraktığı yerden okumaya devam eder.
Eğer secde âyetinden sonra okumaya devam etmezse veya en çok üç âyet daha okuyacak ise; rükû ve secdeye varır; ayrıca tilâvet secdesi yapmak gerekmez.
Namazda okunan secde âyetini, namazda olmayan kimse işitirse secde etmesi lazımdır. Namaz kılan bir kimse, namazda olmayanın okuduğu secde âyetini işitirse namazdan sonra tilâvet secdesini yapması gerekir.
Namazda secde âyetini okuyanın namazda tilavet secdesini yapması lazımdır. Bu secde, namaz bittikten sonra yapılmaz. İmam namazda secde ayetini okursa hem kendisi, hem de ona uyan cemaat secde yaparlar. Tilâvet secdesi namaz kılmakla mükellef olanlara vaciptir. Adet halinde bulunan veya lohusa olan kadınlara vacip değildir.
Secde âyetinin tercümesi okunduğu takdirde de tilâvet secdesi vacip olur. Secde âyetini yazmakla veya okumayarak sadece bakmakla secde yapmak gerekmediği gibi, hecelemekle yani harf harf okumakla da gerekmez. Secde âyetinin cemaat içinde okunması halinde okuyanın ileri geçmesi ve cemaatin saf bağlaması lazım değildir. Herkes bulunduğu yerde kıbleye dönerek secdesini yapar. Secde yapmak için hazır olmayan kimsenin yanında secde ayetini gizlice okumak menduptur.
Bir yerde bir secde âyetini tekrar eden kimseye bir defa secde etmek yeterlidir. Ancak bulunduğu yerden başka bir yere giderse bir secde yeterli olmaz. Hasta olan kimse tilâvet secdesini ima ile yani baş işareti ile yapar.
İçinde secde âyeti olan sûreyi veya âyetleri okuyupta secdeden kaçmamak için secde âyetini atlamak mekruhtur. Namazı bozan şeyler tilâvet secdesini de bozar ve secdenin iade edilmesi gerekir.
Tilavet Secdesinin Yapılışı[]
Abdestli olarak kıbleye dönülür. Tilâvet secdesi niyetiyle eller kaldırılmadan "Allâhü Ekber" diyerek secdeye varılır. Secdede üç kere "Sübhâne Rabbiye 'I-âlâ " söylendikten sonra "Allâhü Ekber" denilerek kalkılır. Ayağa kalkarken "Gufrâneke Rabbenâ ve ileykel masîr" denilmesi müstehaptır. Secde bir defa yapılır, secdeden sonra selâm yoktur.
Sehiv (Yanılma) Secdesi[]
Namazda bir rüknü geciktirmek, bulunduğu yerden öne almak, tekrarlamak, bir vacibi terk etmek, geciktirmek veya değiştirmekten dolayı namazın sonunda sehiv secdesi yapmak vacip olur. Farzlardan birinin unutularak veya bile bile yapılmaması halinde namaz bozulacağı için sehiv secdesi ile tamamlanamaz, namazın yeniden kılınması gerekir. Vaciplerden herhangi birinin bilerek terk edilmesi durumunda sehiv secdesi gerekmez, namazın yeniden kılınması vacip olur.
Sehiv Secdesi Nasıl Yapılır[]
Namazda farzlardan veya vaciplerden biri unutularak geciktirilir, yahut vaciplerden biri terk edilirse, namazın son oturuşunda yalnız Ettehiyyatü okunarak sağ tarafa selam verildikten sonra; "Allâhu Ekber" diyerek secdeye varılır. Burada üç kere "Sübhane Rabbiye'âlâ" denilir. Sonra "Allâhu Ekber" denilerek kalkılıp oturulur, tekrar AlIâhu Ekber" diyerek ikinci defa secdeye varılır ve üç kere "Sübhane Rabbiye 'I-âlâ" söylenir ,"AlIâhu Ekber" diyerek kalkılıp oturulur. Bu oturuşta, Ettehiyyâtü, Allâhümme Salli, Allâhümme bârik ve Rabbenâ Âtina… duaları okunarak önce sağa, sonra sola selam verilir. Buna sehiv secdesi denir.
Sehiv Secdesini Gerektiren Haller
a) Birinci oturuşta Ettehiyyâtü'yü okuyup ayağa kalkması gerekirken "Allâhümme salli âlâ Muhammed' diyecek kadar salavât-ı şerifeden okusa, farz olan kıyamı geciktirdiği için sehiv secdesi yapması lazımdır.
b) Ayakta önce sûre okumaya başlayan kimse, fatihayı okumadığını hatırlayınca, fatihayı okur, sonra sûreyi yeniden okuyup vacibi tehir ettiği için sehiv secdesi yapar.
c) Farzların ilk iki rek'atında fatihanın tamamını veya çoğunu okumayan kimseye sehiv secdesi gerekir. Fatihanın çoğunu okuyup ta kalanını unutana gerekmez. Farzların son iki rek'atında fatiha okunmazsa sehiv secdesi gerekmez. Çünkü buralarda fatiha okumak sünnettir. Ancak vitir ve nafile namazların her rek'atında fatiha okumak vacip olduğu için bunların herhangi bir rek'atında fatiha okunmadığı takdirde sehiv secdesi yapmak lazım gelir. Sadece fatihayı okuyup sûreyi okumayan veya fatihayı sûreden sonra okuyana da sehiv secdesi gerekir.
Bayram tekbirlerinin hepsini veya bazısını terk eden yahut da fazla yapan kimse de sehiv secdesi yapar". Rükûda hatırlarsa tekbirleri burada yerine getirir. Namazın ilk iki rek'atından birinde fatihayı tekrar okuyana, ilk oturuşta Ettehiyyatü 'yü iki defa okuyana da sehiv secdesi gerekir.
Namazlarda birinci oturuş yapılmadan ayağa kalkılırsa vacip terk edildiği için sehiv secdesi gerekir. Bu durumda Ettehiyyâtü okumak için oturmayı unutup ayağa kalkan kimse, tam ayağa kalkmadan yanıldığını anladığı takdirde eğer oturmaya yakın ise döner oturur ve "Ettehiyyâtü"yü okur. Eğer ayakta durmaya (kıyama) yakın ise geri dönüp oturmaz, ayağa kalkıp doğrulur ve vacibi terk ettiği için sehiv secdesi yapar.
Eğer dört rek'atli bir namazın sonundaki oturuşu unutup ayağa kalkar ve fazla olan bu rek'atin secdesine varmadan önce yanıldığını hatırlarsa hemen geriye dönüp oturur ve farz olan son oturuşu tehir ettiği için sehiv secdesi yapar. Fazla olan rek'atın secdesini yaptıktan sonra yanıldığının farkına varırsa farz namazı nafileye dönüşür. Dilerse buna bir rek'at daha ilave ederek altı rek'at kılar, dilerse selam vererek namazdan çıkar. Burada, farz olan son oturuş terk edildiği için namazın yeniden kılınması icabeder.
Dört rek'atli bir namazın son oturuşunu yaptıktan sonra unutup ayağa kalkar ve beşinci rek'atın secdesine varmadan yanıldığını hatırlarsa geriye dönerek oturur ve vacip olan selamı tehir ettiği için sehiv secdesi yapar.
Eğer beşinci rek' atın secdesini yaptıktan sonra yanıldığını anlarsa artık geri dönmez, bir rek'at daha ilave ederek altı rek'at kılar. Namazın sonunda da sehiv secdesi yapar. Bu durumda altı rek'atın dördü farz olarak kılınmış, buna ilave olarak kılınan iki rek'at da nafile olmuş olur.
Üç rek'atlı namazın (akşam namazı) son oturuşunu yaptıktan sonra fazla olarak dördüncü rek'ate, iki rek'atli namazın (sabah namazı) son oturuşunu yaptıktan sonra üçüncü rek'ate kalkıldığı takdirde de hüküm böyledir. Yani bunlarda da fazla rek'atın secdesi yapılmadan yanıldığını hatırlarsa geriye döner. Secde yapıldıktan sonra hatırlarsa bunlara da ikişer rek'at ilave ederek sehiv secdesi yapar. Fazla olarak kılınan ikişer rek'at nafile olmuş olur.
Ayakta hiç Kur'an okumadan rükûa varan kimse hemen ayağa kalkıp Kur'an okur ve yeniden rükû yapar. Eğer rükûu yeniden yapmazsa namazı bozulmuş olur. Burada namazın bir rüknü olan rükû, yerinde değil de yine bir rükun olan kıraattan (Kur'an okumak) önce yapıldığı için sehiv secdesini gerektirir.
Ancak kıyama dönülmekle önceden yapılan rüku bozulduğu için de rükûun iadesi lazımdır. Çünkü rükû kıraatle tekamül eder. Kıraatsız rükû muteber olmadığı için kıraatın terk edilmesi ile rükû da bozulmuş, hükümsüz hale gelmiş olur.
Vitir namazında Kunut duasını sehven terk edip rükûda hatırlarsa, geriye dönüp kunut'u okuması gerekmez. Namazın sonunda sehiv secdesi yapması lazım gelir. Fakat geriye dönüp kunut duası okunduğu takdirde yapılan rükû bozulmadığı için yeniden rükû yapmak gerekmez. Çünkü rükû, Kunut ile tekamül etmediğinden dolayı kunutsuz bir rükûn muteberdir. Bu durumda kendisine sadece sehiv secdesi gerekir. Rükûda, secdelerde ve oturuşlarda "Ettehiyyâtü"den önce Kur'an okunursa sehiv secdesi icabeder. Çünkü buralar Kur'an okuma yerleri değildir.
"Ettehiyyâtü"den sonra ayet okunması halinde;
Eğer ilk oturuşta ise, vacibi terk ettiği için sehiv secdesi gerekir. Son oturuşta ise gerekmez. Çünkü burada dua ve sena için geniş zaman bulunduğundan vacip terkedilmiş olmaz.
Son oturuşta "Ettehiyyâtü"yü iki defa okusa, sehiv secdesi gerekmez. Ayakta fatihadan önce okuması durumunda da gerekmez. Çünkü burası dua yeridir. Fatihadan sonra okursa sehiv secdesi lazımdır. Çünkü fatihadan sonrası sure okumak yeridir. Ettehiyyâtü okumakla vacip terkedilmiş olmaktadır. Birinci ve ikinci oturuşlarda "Ettehiyyâtü"nün tamamını veya bir kısmını okumayan kimseye de sehiv secdesi lazım gelir.
İmamın, açıktan okunacak namazlarda gizli, gizli okunacaklarda da açıktan, okuması sehiv secdesini gerektirir. Şöyle ki;
Gizli okuyacağı yerde fatihanın çoğunu açıktan okursa yanıldığının farkına varınca kalan kısmını gizli olarak okur. Açıktan okuyacağı yerde yanılarak çoğunu gizli okuduktan sonra hatırına gelirse fatihayı yeniden okur.
Açıktan okunması gereken yerde gizli, gizli okunması gereken yerde açıktan namaz sahih olacak miktar Kur'an okunması halinde sehiv secdesi gerekir. Ramazan ayında imamın vitir namazındaki kıraatı gizli yapmasından da sehiv secdesi lazım gelir. Bu miktardan az olursa gerekmez. Çünkü bundan kaçınmak mümkün değildir. Tek başına kılan kimseye açıktan veya gizlice okumasından dolayı sehiv secdesi gerekmez. Kur'an'dan başka; namazdaki zikir, dua ve Ettehiyyâtü'yü yanılarak açıktan okumak sehiv secdesi yapmayı gerektirmez.
Namazda, tilavet secdesi yapmayı gerektiren bir ayeti okuyup ta secde etmeyi unutan kimse, bunu namazın sonunda hatırlarsa tilavet secdesini yerine getirir ve geciktirdiği için de sehiv secdesi yapar.
Namazda sehiv secdesini gerektirecek birden fazla şey yapılsa bile, bunlar için sadece bir sehiv secdesi gerekir. Sehiv secdesinde, sehiv yapılmasından dolayı sehiv secdesi yapılmaz.
Cemaatle namaz kılınırken, imam sehiv secdesini gerektiren bir şey yaparsa hem imama, hem de arkasında kılanlara sehiv secdesi vacip olur. Bu durumda imam sehiv secdesini yapmasa arkasında namaz kılan cemaat da yapmaz. imamın arkasındaki cemaatten biri sehiv secdesini gerektiren bir iş yapsa, ne kendisine ne de imama sehiv secdesi yapmak lazım gelmez.
Cuma ve bayram namazlarında cemaat kalabalık olduğu takdirde, karışıklığa meydan vermemek için sehiv secdesi yapılmaz.
Sehiv secdesi yapması gereken kimse, namazdan çıkmak niyetiyle selam verse bile göğsünü kıbleden çevirmemiş ve konuşmamışsa yine sehiv secdesini yapması lazımdır.
Kendisine sehiv secdesi vacip olan bir kimse, selam verdikten ve fakat daha sehiv secdesini yapmadan bir başkası gelip ona uysa, eğer imam sehiv secdesini yaparsa kendisine uyan namaza girmiş olur, sehiv secdesini yapmazsa namaza girmiş olmaz.
imam son oturuştan sonra selam vermeyi unutup ayağa kalkarsa arkasındaki cemaat ona uymaz, oturdukları yerde imamın geriye dönmesini bekler. Eğer imam kalktığı fazla rek'atin secdesini yapmadan önce geriye dönüp oturursa cemaat onunla beraber selam verir. Şayet fazla rek'atın secdesini yaparsa cemaat onu beklemeyip kendileri selam verirler.
imama, birinci rek'attan sonra uyan kimse (mesbuk) sehiv secdesinde de imama uyar. Eğer imam ile beraber sehiv secdesini yapmadan ayağa kalkarsa geri dönüp imamla secdeleri yapar, sonra kalkıp namazını tamamlar. Eğer geriye dönmezse namazı caizdir, ancak namazı tamamladıktan sonra sehiv secdesi yapması gerekir. imama sonradan uyup ta imamdan sonra tek başına namazı tamamlayan kimsenin, bu esnada sehiv secdesini gerektiren bir yanlışlık yapması da sehiv secdesini gerektirir.
imama ikinci rek'attan sonra uyan kimse yanılarak imamla beraber selam verse, kendisine sehiv secdesi gerekmez.
Dört veya üç rek'atli bir namazı kılmakta olan kimse, namazı bitirdiğini zannederek selam verdikten sonra iki rek' at kıldığını anlarsa, göğsünü kıbleden çevirmediği ve namaza ay kın bir iş yapmadığı takdirde, yeniden tekbir almaya gerek olmadan kalkıp namazını tamamlar ve sehiv secdesi yapar.
Bir kimse, namaz içinde kaç rek'at kıldığında tereddüt ettiği ve "üç rek'at mı kıldım, dört mü?" diye şüpheye düştüğü takdirde böyle bir durumla ilk defa karşılaşmışsa namazı bozup yeniden kılar. Eğer böyle durumla çokça karşılaşıyorsa kendi kanaatine göre hangi ihtimal kuvvetli ise ona göre hareket eder ve sehiv secdesi yapar.
"Ettehiyyâtü"den sonra kaç rek'at kıldığını düşünen kimse bir rükûn edâ edecek süre, yani üç kere "Sübhânellah" diyecek kadar düşünmeyi uzatırsa ilk oturuşta ise kıyamı, son oturuşta ise selâmı tehir ettiği için kendisine sehiv secdesi gerekir. Bu miktardan az bir zaman düşünürse gerekmez. Sehiv secdesinde farz, vacip ve nafile namazlar arasında bir fark yoktur.
VS[]
Türkmence[]
Ad[]
- [1] Baş eğme, bağlı olma
- Şablon:Atacanov, Ata-TYS-1922
[]
Ad[]
- [1] İki diz üzerinde yere oturup avuç içleri yere gelmiş, alın ellerin üzerine konmuş vaziyet. İbadet ederken veya bir otoriteye saygı ifadesi olarak kullanılır.
- [2]namaz kılarken rükûdan sonra alnın yere konulması.
- [1](Arapça)
- [1]secde gülü:kur'an-ı kerîm'de secde gereken yerlerde sahife kenarlarında yapılan gül şekilli tezhib.
- [2]secde-i sehiv:namaz sırasında yapılan hatadan ötürüedilen secde.
- [3]secdesiz namaz:cenaze namazı.
- [1] yükünmek
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
ku:secde