Tecziye kelimesinin Türkçe Türkçe çevirisi ve anlamı
Kategori |
Anlam |
Orijinal metin |
genel |
تَعْزِيرٌ ( ج ) تَعْزِيرَاتٌ |
ceza göstermek , tazir etmek , sertçe uyarmak , azarlamak , levm etmek , haddi şeri yani seksenden aşağı darp ile tedip ve tecziyeetmek |
genel |
تَجْزِيَةٌ |
ceza ve mücazat vermek , tecziye |
Tecziye etmek
- Cezalandırmak.
====Türetilmiş Kelimeler (bis) ====
teczie, teczim, teczir, tecziye, tec, teca, tecacu, tecadu, tecafi, tecziye
==tecziye (nedir ne demek) ==
- Cezalandırma.
etmek (nedir ne demek)
- Bir işi yapmak
Örnek: Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu. H. Taner
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
Örnek: Hemşerileri gelir, kemençe gibi bir çalgıyla sabahı ederlerdi. R. H. Karay
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Herhangi bir değerde olmak
Örnek: Kira dâhil olduğu hâlde aylık masrafımız tam beş lira ediyordu. Ö. Seyfettin
- Step.
- Say.
- Aggregate.
- Make.
- Add up to.
- Cost.
- Have.
- Practice.
- Practise.
- Render.
- Send.
- Subject.
- Take.
- Tender.
- Misbehave.
- Total.
- To do.
- To make.
- To render.
- To cost.
- To amount to.
- To total.
- To be worth.
- To deprive of.
- To soil or wet (with feces or urine.
- Amount.
- Execute.
- To cost roughly.
cezalandırmak (nedir ne demek)
- Bir kimseye veya varlığa ceza vermek
Örnek: Meğer bizim Abdullah ve kardeşi et çalan bir kediyi cezalandırmak istemişler. F. R. Atay
- To punish.
- To penalize.
- Chasten.
- Knock hell out of.
- Smite.
- Give smb.
- Chastise.
- Sconce.
- Punish.
- Penalize.
- Castigate.
- Cop it.
- Correct.
- Crime.
- Discipline.
- Dish out.
- Plague.
- Scourge.
- Slate.
- Smirk.
- To discipline.
- To castigate.
- To fine.
- Sort out.
- Strafe.
- Straighten out.
- Trounce.
cezalandırma (nedir ne demek)
- Cezalandırmak işi.
- Castigation.
- Correction.
- Penalization.
- Chastisement.