Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Disambig Bakınız: Tekvir Suresi/WP, Tekvir Suresi/VP
Abese Suresi Tekvir Suresi
İnfitar Suresi
2010 Kur'an Yılında Mersin Yenişehir Kaymakamlığı İlçe Müftülüğünün Dünyanın En Kapsamlı Kur'an Portali Projesidir.
Disambig Bakınız: Tekvir suresi/MEAL, Tekvir suresi/VİDEO, Tekvir suresi/TEFSİR, Tekvir suresi/TEZHİB, Tekvir suresi/HAT, Tekvir suresi/FAZİLETİ, Tekvir suresi/HİKMETLERİ, Tekvir suresi/, Tekvir suresi/KERAMETLERİ, Tekvir suresi/AUDİO, Tekvir suresi/HADİSLER, Tekvir suresi/Elmalı orijinali, Tekvir suresi/Transkriptleri, Tekvir Suresi/NAKİLLER, Tekvir Suresi/Elmalılı Tefsiri
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
Japonca [1]
İngilizce Meali Pickthall)
81/0
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
慈悲あまねく慈愛深きアッラーの御名において。
In the name of Allah, the Beneficent, the Merciful
إِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ
O Güneş dürüldüğü vakıt
太陽が包・隠される時,
When the sun is overthrown,
وَإِذَا النُّجُومُ انْكَدَرَتْ
Ve yıldızlar bulandığı vakıt
諸星が落ちる時,
And when the stars fall,
وَإِذَا الْجِبَالُ سُيِّرَتْ
Ve dağlar yürütüldüğü vakıt
山々が散る時,
And when the hills are moved,
وَإِذَا الْعِشَارُ عُطِّلَتْ
Ve kıyılmaz mallar bırakıldığı vakıt
孕んで10ケ月の雌駱駝が等閑にされる時,
And when the camels big with young are abandoned,
وَإِذَا الْوُحُوشُ حُشِرَتْ
Ve vuhuş toplandığı vakıt
様々な野獣が(恐怖の余り)群をなし集まる時,
And when the wild beasts are herded together,
وَإِذَا الْبِحَارُ سُجِّرَتْ
Ve denizler ateşlendiği vakıt
大洋が沸きたち,(漆?)れる時,
And when the seas rise,
وَإِذَا النُّفُوسُ زُوِّجَتْ
Nüfus çiftlendiği vakıt
それぞれの魂が(肉体と)組・合わされる時,
And when souls are reunited,
وَإِذَا الْمَوْءُودَةُ سُئِلَتْ
Ve o diri gömülen hangi günahla öldürüldü? Sorulduğu vakıt
生き埋められていた(女児が)
And when the girl child that was buried alive is asked
بِأَيِّ ذَنْبٍ قُتِلَتْ
Ve o diri gömülen hangi günahla öldürüldü? Sorulduğu vakıt
どんな罪で殺されたかと問われる時,
For what sin she was slain,
وَإِذَا الصُّحُفُ نُشِرَتْ
Ve defterler açıldığı vakıt
(天の)帳簿が,開かれる時,
And when the pages are laid open,
وَإِذَا السَّمَاءُ كُشِطَتْ
Ve sema' sıyrıldığı vakıt
天が(則?)ぎ取られる時,
And when the sky is torn away,
وَإِذَا الْجَحِيمُ سُعِّرَتْ
Ve Cehennem kızıştırıldığı vakıt
獄火が炎を上げさせられる時,
And when hell is lighted
وَإِذَا الْجَنَّةُ أُزْلِفَتْ
Ve Cennet yaklaştırıldığı vakıt
楽園が近付く時,
And when the garden is brought nigh
عَلِمَتْ نَفْسٌ مَا أَحْضَرَتْ
Anlar bir nefis ne hazırlamıştır
(その時)凡ての魂は,先に行った(善悪)の所業を知るであろう。
(Then) every soul will know what it hath made ready.
فَلَا أُقْسِمُ بِالْخُنَّسِ
Şimdi kasem ederim o sinenlere
わたしは沈・ゆく諸星において誓う。
Oh, but I call to witness the planets,
الْجَوَارِ الْكُنَّسِ
O akıp akıp yuvasına girenlere
(軌道を)運行して没する(諸星において)
The stars which rise and set,
وَاللَّيْلِ إِذَا عَسْعَسَ
Ve yöneldiği dem o geceye
暗闇を迎える夜において,
And the close of night,
وَالصُّبْحِ إِذَا تَنَفَّسَ
Ve nefeslendiği dem o sabahaki
夜明けを迎える朝において(誓う)。
And the breath of morning
إِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَرِيمٍ
Muhakkak o (Kur'an)i kerîm bir Resulün getirdiği kelâmdır
本当にこれ(クルアーン)は,高貴な使徒(ジブリール)の(アッラーからの)言葉
That this is in truth the word of an honoured messenger,
ذِي قُوَّةٍ عِنْدَ ذِي الْعَرْشِ مَكِينٍ
Bir Resulki pek kuvvetli, metîn, Zül'arşın nezdinde mekîn
(かれは)玉座の主の御前で(尊厳される地位の)座につく,力のある,
Mighty, established in the presence of the Lord of the Throne,
مُطَاعٍ ثَمَّ أَمِينٍ
Muta' orada, emîn
従われ,信頼される(使徒である)。
(One) to be obeyed, and trustworthy;
وَمَا صَاحِبُكُمْ بِمَجْنُونٍ
Yoksa sahibiniz mecnun değil
(人びとよ)あなたかたの仲間(ムハンマド)は,気違いではない。
And your comrade is not mad.
وَلَقَدْ رَآهُ بِالْأُفُقِ الْمُبِينِ
Vallahi gördü onu açık ufukta
かれは,明るい地平線上にはっきりとかれ(ジブリール)を見た。
Surely he beheld him on the clear horizon.
وَمَا هُوَ عَلَى الْغَيْبِ بِضَنِينٍ
Ve o ğayb üzerine kıskanılır değil
かれは幽玄界(の知っていること)を出し借しまない。
And he is not avid of the Unseen.
وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَانٍ رَجِيمٍ
Ve o bir racîm Şeytanın sözü değil
それ(クルアーン)は,呪われた悪魔の言葉でもない。
Nor is this the utterance of a devil worthy to be stoned
فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ
Siz nereye gidiyorsunuz?
それなのにあなたがたは(それらのことを信用せず)何処へ行くのか。
Whither then go ye?
إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِلْعَالَمِينَ
O hâlıs bir zikirdir âlemin için
これ(クルアーン)こそは,万人への教訓に外ならない。
This is naught else than a reminder unto creation,
لِمَنْ شَاءَ مِنْكُمْ أَنْ يَسْتَقِيمَ
İçinizden müstekîm olmak dileyenler için
それはあなたがたの中,誰でも正しい道を歩・たいと望む者のためのものである。
Unto whomsoever of you willeth to walk straight.
وَمَا تَشَاءُونَ إِلَّا أَنْ يَشَاءَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ
Fakat o âlemlerin rabbı Allah dilemeyince siz dilemezsiniz
だが万有の主,アッラーの御望・がない限り,あなたがたはこれを望むことも出来ないのである。
And ye will not, unless (it be) that Allah willeth, the Lord of Creation.
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Sure Formülleri

Sure Formülleri

Advertisement