Tekzib Yalanlamak. Bir işe inanmayıp inkâr etmek. Yalan olduğunu söylemek.
Yalan söylemek anlamındaki kizb kökünden türeyen tekzîb yalanlamak ve bir haberi doğrulamamak demektir. Tasdîk (doğrulamak) kelimesinin zıddıdır.
Tekzîb kelimesinin fiil şekli (kezzebe - yükezzibü) Kur'ân'da 177 defa geçmiştir. Bununla, Allah'ın âyetlerini (En'âm, 6/21), kıyameti (Furkân, 25/11), peygamberleri (Ankebût, 29/18), doğruyu, vahyi (Zümer, 39/32), kitabı (Mü'min, 40/70), hakkı (Kâf, 50/5) ve ceza gününü (Müddessir, 74/46) yalanlamak söz konusu edilmiştir. Bu anlamda "tekzîb" insanı inkâra götürür ve kişiyi kâfir yapar. Kur'ân'da bir de nimetleri "tekzîb" (Rahmân, 55/13) zikredilmiştir. Bu, nimetin kadrini, kıymetini bilmemek demektir. Kur'ân'da yalanlayıcılara mükezzib denilmiştir. Çoğul şekli olan "mükezzibîn" 20 âyette geçmiş ve bununla Allah'ı, peygamberini ve âyetlerini yalanlayanlar kastedilmiştir. Yalanlayıcılık kâfir ve münafıkların vasfıdır. Kur'ân'da, yalanlayıcıların cezasının cehennem (Zümer, 39/32), alevli ateş (Furkân, 25/11), acıklı ve alçaltıcı azap olduğu (Hac, 22/57), bunların amellerinin boşa gittiği (A'râf, 7/147), hüsrana uğrayacakları (Yûnus, 10/45), âhirette karanlıklar içinde kalacakları (En'âm, 6/39), yüzlerinin simsiyah olacağı (Zümer, 39/60), boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde cehenneme sürüklenecekleri bildirilmiştir. (Mü'min, 40/71-73). (İ.K.)
YALAN SÖYLEMENIN CAIZ OLDUGU YERLER VAR MIDIR.
Müslim'deki bir hadiste "Insanların arasını bulan ve hayır söz taşıyan yalancı değildir" buyurulur. Hemen bunun yanı başında Ibn Sihab şöyle der: "Insanların söylediklerinden hiç birinde yalana ruhsat verildiğini duymadım. Ancak üç şey müstesna: Harpte, insanların arasını bulmakta, kocanın karısına, karının kocasına söylediklerinde".(Müslim, Birr 27) Tirmizî'de de Müslim'dekine benzer şu hadisler vardır: "Yalan sadece üç yerde helâl olur: Kişinin karısını memnun etmesi konusunda, harpte, insanların arasını bulmakta", "Insanların arasını bulmak için hayır söyleyen ya da hayır söz taşıyan yalancı değildir".(Tirmizî, Birr 26)
Bu hadislere dayanarak Kâdi Iyâd gibi alimler, bu üç yerde yalan söylemenin caiz olduğunda ihtilaf olmadığını söylemişlerdir. Ancak bu yerlerde söylenilebilecek yalanın nasıl olduğu konusunda görüş ayrılığı vardır. Bazı alimler; bu üç yerde her türlü yalan caizdir. Bunların dışında da bir maslahâta binaen caiz olabilir. Meselâ yanında saklanan birisini öldürmek isteyen bir zalime, sorduğunda bilmiyorum demesi ittifakla vaciptir. Mezmum yalan, zararlı olan yalandır. Hz. Ibrahim (as) putlar için "Onları büyükleri kırdı, ben hastayım" demişti (21/63). Karısını elinden almak isteyen zalimlere de onun kızkardeşi olduğunu söylemiş (içinden de dinde kardeşi olduğunu kastetmiş)'ti(Buhari, Enbiya 8; Müsned, NI/244) derler. Diğer bazı alimler de: Yalan hiç bir yerde caiz olmaz. Bu üç yerde de ancak tevriyeli, yani Hz. Ibrahim (as)'in sözünde olduğu gibi doğruya da ihtimalı olacak şekilde caiz olabilir. Meselâ koca, karısına elbise, mobilya vs. sözü verir, içinden de, imkân bulursam günün birinde alabilirim de" diye düşünür veya sevdigine, dünyada bir tane olduğunu söyler ve bununla içinden bu sözün doğruluk yönünü düşünür. Harpte ise düşmana meselâ, baskomutanınız öldü, der, bununla daha önce ölen komutanlarını kasteder vs... derler (Krs. E1-Mubarekfûrî, Tuhfetü'1-Ahvezi, VI/69; Davudoğlu, X/564; Tecrid, IX/112 vd.) ki, Taberi bunlardandır. Ama sözkonusu hadiselerde bir ayırım yapılmamıştır.
[]
Ad[]
Durum | Tekil | Çoğul |
---|---|---|
Yalın | yalan | yalanlar |
Belirtme (-i) | yalanı | yalanları |
Yönelme (-e) | yalana | yalanlara |
Bulunma (-de) | yalanda | yalanlarda |
Çıkma (-den) | yalandan | yalanlardan |
Tamlayan | yalanın | yalanların |
- [1] Asılsız.
- [2] Gerçeğe uymayan.
- [3] Doğru olmayan.
- [4] Kandırmak için söylenen söz.
- [5] Uydurma söz.
- ne yalan söyleyeyim?
- sen ağa ben ağa koyunları kim sağa
- yalan ağlamak
- [1] yalan dolan
- Ağlarsa anam ağlar, başkası yalan ağlar
- Ana yılan, sözü yalan, karı çiçek, sözü gerçek
- Arife günü yalan söyleyenin bayram günü yüzü kara çıkar
- Dünya tükenir, yalan tükenmez
- Ramazanda yalan söyleyenin bayramda yüzü kara olsun
- Ramazanda yalan söyleyenin yüzü,bayramda kara olur
- Sevda geçer yalan olur, sonra sokar yılan olur
- Türkmence: [[ýalan#Türkmence|ýalan]] (tk)
- Şablon:Krc: [[ötürük#Şablon:Krc|ötürük]] (krc)
- Şablon:Krc: [[calgan#Şablon:Krc|calgan]] (krc)
- Şablon:Krc: [[aldam#Şablon:Krc|aldam]] (krc)
- Kırım Tatarca: [[calan#Kırım Tatarca|calan]] (crh)
- Eski Türkçe: yalgan (tr)
- Eski Türkçe: ikit (tr)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
- Şablon:Fi: vale (fi), valhe (fi)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
Gagavuzca[]
Ad[]
- [1] yalan
- (İngilizce): [1] [[lie#(İngilizce)|lie]] (en)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
- Şablon:Ku: derew (ku)
|}
|}
- Şablon:Kaynak-EtymDict
[]
Ad[]
- [1] yalan