Yaratmak. İcad. Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ibdâ' eylemek.
Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek. (Bak: İnşa, İbda') (Sivrisineğin gözünü halkeden, güneşi dahi O halketmiştir. M.) (Kâinatı elinde tutamayan, zerreyi halkedemez. M.) (Hem semâvat ve arzı halkeden, semâvat ve arzın meyvesi olan insanın hayat ve memâtından âciz kalır mı? S.) Hallak İyi traş eden. Berber. Hallak Yaratan, her şeyi halkeden, Kadir-i Zülcelal, Allah Teala Hazretleri (C.C.)
[]
Ad[]
- [1]İyi traş eden. Berber.
- [2]Hamal.
- [3]Yaratan, her şeyi halkeden, Kadir-i Zülcelal, Allah Teala Hazretleri (C.C.)
- [1]Arapça
- [1]
[]
Ad[]
- [1]İyi traş eden. Berber.
- [2]Hamal.
- [3]Yaratan, her şeyi halkeden, Kadir-i Zülcelal, Allah Teala Hazretleri (C.C.)
- [1]Arapça
- [1]
Karaçay Balkarca[]
Ad[]
- [1] Halk, millet
[]
Ad[]
- [1] Bir ülkede, şehirde, bölgede yaşayan insan topluluğu
- Türkmence: [[iil#Türkmence|iil]] (tk)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
- Chinese: {{{1}}}: [[人民#Chinese: {{{1}}}|人民]] (zh), rénmín
- Şablon:Fi: kansa (fi)
- (İngilizce): [[people#(İngilizce)|people]] (en)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
- Şablon:Ku: gel (ku)
|}
|}
[]
Ad[]
- [1] boğaz
- حلق
Gagavuzca[]
Ad[]
- [1] halk
- Şablon:Kaynak-EtymDict
Türkmence[]
Ad[]
- [1] ulus, halk
en:halk hu:halk io:halk ky:halk