Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Zuhruf Suresi/13-25-Zuhruf SuresiElmalı/13-25 Zuhruf Suresi/36-45
Disambig Bakınız: Zuhruf SuresiSuresi/MEAL, Zuhruf Suresi/VİDEO, Zuhruf Suresi/TEFSİR, Zuhruf Suresi/TEZHİB, Zuhruf Suresi/HAT, Zuhruf SuresiFAZİLETİ, Zuhruf Suresi/HİKMETLERİ, Zuhruf Suresi/, /KERAMETLERİ, Zuhruf Suresi/AUDİO, Zuhruf Suresi/HADİSLER, Zuhruf Suresi/NAKİLLER, Zuhruf Suresi/EL YAZMALARI, Zuhruf Suresi/VP
Zuhruf Suresi/46-56-Zuhruf Suresi/Elmalı/46-56
Önemli!!! düzenlenen sayfalar ayn harfli fasılalara kadar yapılması gerekmektedir. Elmalı Tefsiri (Orjinal)
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (M. Pickthall )
وَمَنْ يَعْشُ عَنْ ذِكْرِ الرَّحْمَٰنِ نُقَيِّضْ لَهُ شَيْطَانًا فَهُوَ لَهُ قَرِينٌ
Ve her kim Rahmanın zikrinden teâmî ederse biz ona bir Şeytan sardırırız artık o ona arkadaştır
Her kim Rahman olan Allah'ın zikrinden yüz çevirirse biz ona bir şeytan musallat ederiz. Artık o şeytan onun yakın dostudur.
And he whose sight is dim to the remembrance of the Beneficent, We assign unto him a devil who becometh his comrade;
43/37
وَإِنَّهُمْ لَيَصُدُّونَهُمْ عَنِ السَّبِيلِ وَيَحْسَبُونَ أَنَّهُمْ مُهْتَدُونَ
Ve her halde onlar onları yoldan çıkarırlar, onlar ise onları doğru sanırlar
37 - Şüphesiz ki bu şeytanlar onları yoldan çıkarırlar. Onlar da kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.
37. And lo! they surely turn them from the way of Allah, and yet they deem that they are rightly guided;
حَتَّىٰ إِذَا جَاءَنَا قَالَ يَا لَيْتَ بَيْنِي وَبَيْنَكَ بُعْدَ الْمَشْرِقَيْنِ فَبِئْسَ الْقَرِينُ
Nihayet bize geldiği vakıt ah, der: keşke benimle senin aranda iki maşrık bu'du olsa idi! sen ne kötü arkadaşmışın
Nihayet kıyamet günü bize gelince, arkadaşına: "Keşke seninle benim aramda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı. Sen ne kötü arkadaşmışsın!" der.
Till, when he cometh unto Us, he saith (unto his comrade): Ah, would that between me and thee there were the distance of the two horizons, an evil comrade!
43/39
وَلَنْ يَنْفَعَكُمُ الْيَوْمَ إِذْ ظَلَمْتُمْ أَنَّكُمْ فِي الْعَذَابِ مُشْتَرِكُونَ
Böyle demek bugün size hiç de faide vermez, çünkü zulmettiniz, hepiniz azâbda müştereksinizdir
Onlara: "Bugün pişmanlık duymanız size hiçbir fayda sağlamayacaktır. Çünkü siz zulmettiniz. Şimdi de hepiniz azapta ortaksınız." denir.
And it profiteth you not this day, because ye did wrong, that ye will be sharers in the doom.
43/40
40. أَفَأَنْتَ تُسْمِعُ الصُّمَّ أَوْ تَهْدِي الْعُمْيَ وَمَنْ كَانَ فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ
O halde sen mi işittireceksin o sağırlara? Yâhud hidâyet edeceksin, o körlere ve açık bir dalâl içinde bulunanlara
Ey -Muhammed! O halde sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut körlere ve apaçık bir sapıklık içinde bulunanlara sen mi doğru yolu göstereceksin?
Canst thou (Muhammad) make the deaf to hear, or canst thou guide the blind or him who is in error manifest?
43/41
فَإِمَّا نَذْهَبَنَّ بِكَ فَإِنَّا مِنْهُمْ مُنْتَقِمُونَ
Şu halde şayed biz seni alır götürür isek elbette onlardan intikam alacağız
Eğer biz seni onlara azap gelmeden önce alıp götürsek bile onlardan intikam alırız.
And if We take thee away, We surely shall take vengeance on them,
43/42
أَوْ نُرِيَنَّكَ الَّذِي وَعَدْنَاهُمْ فَإِنَّا عَلَيْهِمْ مُقْتَدِرُونَ
Yâhud onlara yaptığımız vaîdi sana gösterirsek şübhe yok ki biz ona da muktediriz
Yahut da onlara vaad ettiğimiz azabı sana gösteririz. Çünkü bizim onlara azap etmeye gücümüz yeter.
Or (if) We show thee that wherewith We threaten them; for lo! We have complete command of them.
43/43
43. فَاسْتَمْسِكْ بِالَّذِي أُوحِيَ إِلَيْكَ ۖ إِنَّكَ عَلَىٰ صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ
Sen hemen o sana vahyolunana tutun muhakkak ki sen doğru bir yol üzerindesin
Öyleyse sen, sana vahyedilen Kur'an'a sarıl. Şüphesiz ki sen doğru bir yol üzerindesin.
So hold thou fast to that which is inspired in thee. Lo! thou art on a right path.
43/44
وَإِنَّهُ لَذِكْرٌ لَكَ وَلِقَوْمِكَ ۖ وَسَوْفَ تُسْأَلُونَ
Ve muhakkak ki o, hem senin için, hem kavmın için bir şereftir ve ileride ondan mes'ul olacaksınız
Doğrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.
And lo! it is in truth a Reminder for thee and for thy folk; and ye will be questioned.
وَاسْأَلْ مَنْ أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رُسُلِنَا أَجَعَلْنَا مِنْ دُونِ الرَّحْمَٰنِ آلِهَةً يُعْبَدُونَ
Senden evvel gönderdiklerimize sor Resullerimizden! biz Rahmandan başka ıbadet olunacak ilâhlar yapmış mıyız?
Ey -Muhammed! Senden önce gönderdiğimiz peygamberlerimize de sor, biz Rahman olan Allah'tan başka kendisine ibadet edilecek ilâhlar yapmış mıyız?
And ask those of Our messengers whom We sent before thee: Did We ever appoint gods to be worshipped beside the Beneficent?
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET




|

Advertisement